Somut olayda, davacı tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı nedeni ile İİK'nın 68/b maddesi gereğince borçluya ihtarname tebliğ edildiği ve bir aylık süresi içerisinde itiraz edilmediği iddiasına dayalı olarak icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmıştır. Hal böyle olunca alacağın varlığı ve miktarı 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak alacaklı itirazın ../... - 3 - 2012/10006 2012/11692 kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Bu konuda bir seçimlik hakkına sahiptir. İncelemesi yapılan olayda da alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için açıkça İİK'nın 68/b ve 68/I. maddelerine dayalı olarak İcra Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. İtirazın kaldırılması davasında görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi olup, uyuşmazlığın İstanbul 9....
- 3 - 2012/10007 2012/11693 borçluya ihtarname tebliğ edildiği ve bir aylık süresi içerisinde itiraz edilmediği iddiasına dayalı olarak icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmıştır. Hal böyle olunca alacağın varlığı ve miktarı 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Bu konuda bir seçimlik hakkına sahiptir. İncelemesi yapılan olayda da alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için açıkça İİK'nın 68/b ve 68/I. maddelerine dayalı olarak İcra Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. İtirazın kaldırılması davasında görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi olup, uyuşmazlığın İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23....
Boşanma davasında verilen ara karar gereğince yapılan ilamsız takipte ise yetki genel hükümlere tabidir. Dairemizce UYAP'tan tarafların yerleşim yeri kayıtları incelendiğinde, takibin başlatıldığı Bakırköy İcra Dairesi ne alacaklının ne de borçlunun yerleşim yeri icra dairesi değildir. Davalı borçlu vekili marifetiyle süresinde sunduğu itiraz dilekçesinde, yetkili icra müdürlüklerini doğru şekilde göstermiş ve tercihini İstanbul olarak belirtmiştir. O halde davacının itirazın kaldırılması talebinin reddine dair ilk derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uydundur. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava, iflas yolu ile başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir. İİK'nun 156. maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yapılan itiraz sonucu takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği yasanın amir hükmü olduğu halde, icra memurunca itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğinden, alacaklının süresi içinde açmış olduğu iş bu davanın itirazın kaldırılması ve iflas istemli açılan bir dava olduğu kabul edilerek uyuşmazlığının bu çerçevede çözümlenmesi gerekmiştir. İflas yoluyla takibin itiraz edilerek kesinleşmesi üzerine, mahkeme, alacağın mevcut olup olmadığını genel hükümlere göre araştırarak, alacağın mevcut olduğunun tespiti halinde, takip konusu borcu ödemesi için İİK'nın 158. maddesine uygun olarak bir depo kararı çıkarılır....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü bir yıllık hak düşürücü süre ile ilgili olarak İİK.nun 67.maddesinde "takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ıspat sureti ile itirazın iptalini dava edebilir" hükmüne göre, her ne kadar icra dosyasında davalı borçlunun itiraz dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmemiş ise de; İstanbul 3....
Ağır Ceza Mahkemesince karar verildiği anlaşılmış ise de, Mahkemesince öncelikle itirazın süresinde olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak, itirazın süresi içerisinde yapılmadığının kabulü halinde, kararın gereği için dosyanın merciine gönderilmesi gerektiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığının kabulü durumunda ise duruşma açılmak suretiyle genel hükümlere göre yargılama yapılması gerektiği, Somut olayda, Samsun 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2022 tarihli kararına karşı sanık müdafiinin bila tarihli dilekçesi ile süresi içerisinde itiraz ettiğinin mercii tarafından kabul edilmesi karşısında, genel hükümlere göre yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde dosyanın esasına girerek Mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir." Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır. II. GEREKÇE 1.Somut olayda, Samsun 11....
İİK'nun 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır. Ayrıca, taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihten başlayarak bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir....
Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, mahkemece ilk önce davacı alacaklının İtirazın kaldırılması hakkındaki talebini inceler. Bu itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi, genel haciz yolundaki İtirazın kaldırılması talebinin incelenmesinden ( m.68-70) tamamen farklıdır. Genel haciz yolunda tetkik merciinin incelemesi yalnız belgelere göre ve ilamsız icra kuralları çerçevesinde yapıldığı halde, buradaki ticaret mahkemesinin incelemesi genel hükümlere ( yani HMK ‘daki hükümlere) göre olur. Bu nedenle borçlu, ticaret mahkemesindeki savunması sırasında ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Davalı borçlu, iflas davasına karşı vereceği cevap layihalarında bütün savunma vasıtalarını ileri sürebilir. Ticaret mahkemesi normal bir alacak davasında olduğu gibi, tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borçlunun gerçekten borçlu olup olmadığını araştırır. İflas davasında alacaklı, alacağını ispat bakımından m.68....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması, tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın % 40'ı tutarında icra inkar tazminatına, tahliye konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davalı tarafından kira alacağına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak karar tarihinde 4.870....
Karar sayılı kararı ile icra edilebilirlik şerhi verildiği ve kararın 27/07/2023 tarihinde kesinleştiği, arabuluculuk görüşmeleri sonunda ilama bağlanan alacakla ilgili bu kez iflas takibine yapılan itirazın kaldırılması ve davalının iflasına karar verilmesine dair işbu davanın açıldığı oysa Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 10/07/2017 tarih 2017/2 Esas 2017/3 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere ilama bağlanmış bir alacağın adi takip yoluyla iflas takibi yapılarak itirazın kaldırılması suretiyle yeniden ilama bağlanması ve takibin devam ettirilmesi isteminde davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir....