Bu durumda icra takibi kesinleşmiş olup, davacının icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Her ne kadar icra müdürlüğünce borçlunun itiraz dilekçesi nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ve alacaklılar vekilince de, icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenmiş ise de, süresinden sonra verilen itiraz dilekçesi nedeniyle icra müdürlüğünce hatalı olarak icra takibinin durdurulması takibin kesinleştiği sonucunu değiştirmeyeceği gibi, süresinden sonra yapılan bu itiraz nedeniyle alacaklı tarafın icra mahkemesinden itirazın kaldırılması talebinde bulunmasını gerektirmez. Mahkemece, hukuki yararı bulunmadığından itirazın kaldırılması ve buna bağlı olarak da icra tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın kaldırılması ve icra tazminatına karar verilmesi doğru değildir....
Bu nedenle, davacı-alacaklının sunmuş olduğu belgeler üzerinde değerlendirme yaparak, dayanak belgenin İİK’nun 68 maddesindeki yazılı nitelikteki bir belge olup olmadığını belirler ve sonucuna göre itirazın kaldırılması talebinin-istemini ya reddeder ya da itirazın kaldırılması talebini-istemini kesin olarak kabul eder. Alacaklının itirazın kesin kaldırılmasını isteyebilmesi için; imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede ya da resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dâhilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye dayanması gerekir. İİK madde 68 ile 70’te düzenlenen itirazın kaldırılması kurumu, borçlunun itirazı ile duran ilamsız icra takibine, ilamsız icra prosedürü içerisinde devam edilmesini sağlayan yollardan biridir. İtirazın kaldırılması bir dava değildir. İtirazın kaldırılması, borçlunun, borçlu olup olmadığının ilamsız icra prosedürü içinde tespit edilmesine yarayan bir yoldur....
İtirazın iptaline ya da kaldırılmasına karar verilmesi halinde, borçlunun itirazının haksızlığı ortaya çıkacağından takibe devam edilmesi mümkün olabilecektir. Başka bir anlatımla, icra takibine devam edilebilmesi için itirazın iptali ya da kaldırılması zorunludur. Dava konusu olayda; davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması davası açılıp, dava dilekçesinin davalı borçluya 03.02.2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra davalı borçlu vekili icra müdürlüğüne başvurarak takibe yanlışlıkla itiraz edildiğini beyanla, itirazlarını geri aldıklarını belirtmiştir. İtirazın geri alınması ile duran takibe devam edilmesinin önü açılmış olmaktadır. Mahkeme açısından ise, artık ortada kaldırılması gereken bir itiraz bulunmadığından dava konusuz kalmıştır. Bu itibarla mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Davalı itirazında 18.203 TL ana para borcunu kabul ettiğini, bunun dışında kalan miktara itiraz ettiğini beyan etmiştir.Davalı borçlu kabul ettiği 18.203 TL’yi 22/07/2010 tarihinde icra dosyasına yatırmıştır.İcra dosyasına ödenen paranın faizi ve diğer ferileri yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. 3-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; İ.İ.K.68/son maddesi gereğince “itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu,talebin aynı nedenlerle reddi halinde alacaklı diğer tarafın talebi üzerine icra tazminatına mahkum edilir.” Davalılar vekili, davanın reddi istemi yanında davacının %40 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini de talep etmiştir. Mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiğine göre,reddedilen kısım üzerinden davalı lehine icra tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçluların itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davalı kiracının icra dairesine ileri sürdüğü itirazı İcra İflas Kanununun 62. maddesi kapsamında geçerli bir itiraz olmadığından davacı tarafın itirazın kaldırılmasına yönelik talebi fuzuli işlem olduğundan itirazın kaldırılması talebinin reddine, davalının tahliyesine karar verilmiş karar davalı borçlular tarafından temyiz edilmiştir....
Olayımıza gelince; Davacı vekili 03.10,2012 tarihli dava dilekçesinde borçlunun aleyhine yapılan takibe itiraz etmediğini belirterek temerrüt nedeniyle tahliye davası açtıktan sonra 15.10.2012 tarihli dilekçesiyle davasını itirazın kaldırılması ve tahliye olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekili başlangıçta itirazın kaldırılması isteminde bulunmadığı halde yeni bir dava niteliğinde olan itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Bu şekilde yapılan ıslah HMK.'ya göre geçerli ve usulüne uygun bir ıslah olarak kabul edilemez. Bu durumda mahkemece usulüne uygun bir ıslah bulunmadığından süresinde yapılan itirazın kaldırılması istenmeden tahliye davası açılamayacağından davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, Ağustos 2012 ay kirasının ödendiği, diğer aylar yönünden muacceliyet koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
İİK'nun 68/son maddesinin 1. cümlesi (itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise, alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir.) hükmünü içermektedir. Buna göre borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının tazminat talebinde bulunması gerekli olup, tazminat talebinin ise itirazın kaldırılması incelemesi sonuçlanıncaya kadar yapılması mümkündür. Somut olayda alacaklı tarafından itirazın kaldırılması incelemesi sırasında, yargılama sürecinde 09/01/2018 ve 07/02/2018 tarihli dilekçelerle tazminat talep edildiği ve mahkemece alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı kira alacağının tahsili için tahliye talepli başlattığı icra takibine borçlu davalının itirazı üzerine icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Mahkemece takipten önce ödenen miktarın takipte istenen miktardan indirildikten sonra kalan miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına ve bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılması ve inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle tahliyeye ilişkin kararın ONANMASINA, 2. bentte yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılması ve inkar tazminatına ilişkin kararın BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü’nün 2008 / 12040 sayılı dosyası ile yaptığı icra takibine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında davacı, itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine ve davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalılar vekili ise işletme giderlerini ödediklerini ayrıca istenen esaslı tadilat giderlerinin kiracıya yükletilemeyeceğini, işletme giderlerine ilişkin taahhütnamenin ek sözleşme ile yürürlükten kaldırıldığını belirterek davanın reddini, asgari %40 tazminatın davacıdan tahsilini savunmuştur. Mahkemece, işletme giderlerine ilişkin hükmün ek sözleşme ile ortadan kaldırıldığı gerekçesiyle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir....