WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından 16.07.2021 tarihli üst yazı ile miktar yönünden ve itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile itiraz başvurusunun değerlendirilmeye alınmayacağına karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda davalı vekiliu tarafından başvuru sahibine hitaben komisyon müdürü ve itiraz yetkilisi imzalı "itiraz başvurusunun Komisyon tarafından değerlendirmeye alınamayacağına karar verildiği” bilgisini içeren yazı gönderilmiş ise de, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun cevabi yazısından bu konuda itiraz hakem heyeti kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. “...itiraz başvurusunun Komisyon tarafından değerlendirmeye alınamayacağına karar verildiği...” bilgisini içeren yazı yukarıda belirtildiği şekilde hakem kararı niteliğinde olmayıp, temyizi kabil değildir....

    Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir….” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir....

      Bu durumda mahkemece, ihtiyati tedbire itiraz yargılamasında ihtiyati tedbir talep edenin davanın esası yönünden haklı olup olmadığının, diğer bir anlatımla ihtiyati tedbir kararı verilmesinin koşullarının devam edip etmediğinin incelenmesi, oluşacak kanaate göre itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekir. Nitekim HMK’nun 394’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında “ihtiyati tedbirin şartlarına” itiraz edilebileceği açıkça belirtilmiş olduğundan, itiraz yargılamasında ihtiyati tedbir koşulları bakımından bir inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur. Bu yön gözetilmeden, ihtiyati tedbire itiraz nedenlerinin sınırlı olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Mahkemece “itiraz gerekçelerinin yargılama ile ortaya çıkabilecek gerekçelerden oluştuğu” belirtilerek de ihtiyati tedbir istemi reddedilmiştir....

        Dosya içeriğine göre Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kısmen kabulü ile 135.949,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekilinin itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik itirazı kabul edilmiş sair itirazı rededilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Daire'nin 15.03.2022 tarih ve 2021/11430 Esas -2022/4789 Karar sayılı ilamı ile İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda İtiraz Hakem Heyetince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu kez karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Her ne kadar Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/A maddesinde düzenlenen “İtirazın süresi içinde usulüne uygun yapılıp yapılmadığı itiraz yetkilisince incelenir” hükmü gereğince, itirazın süresi içinde usulüne uygun olup olmadığı hususu itiraz yetkilisi tarafından incelenerek, ... tarafından komisyon müdürü ve itiraz yetkilisi imzalı “itiraz başvurusuna konu uyuşmazlık miktarı işbu tutarın altında olduğundan itiraz başvurunuzun Komisyonumuz tarafından değerlendirmeye alınmayacağına karar verilmiştir.” bilgisini içeren yazı gönderilmiş ise de, yönetmelik kanuna aykırı olamayacağından itirazın süresi içinde usulüne uygun olup olmadığı incelemesinin de (5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde belirtildiği gibi) münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetince incelenmesi gereklidir. Ancak, ...’nun cevabi yazısından bu konuda ... kararı bulunmadığı anlaşılmıştır....

            Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir….” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen 05/05/2015 gün, 2015/H.3236.18 Esas, 2015/3698 karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir....

              İİK'nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Somut olayda,borçlunun, icra dosyasına sunduğu “ana para borcuna karşı kısmi itirazımız” başlıklı itiraz dilekçesinin 2.numaralı bendinde yer alan; “ ...müvekkil şirketin, takip alacaklısına takip dayanağı olan fatura bedeli kadar borcu yoktur. Takip alacaklısı faturada yazılı bedel kadar iş ve hizmet yapmamıştır. Fatura bedelinin büyük bir kısmı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin....tünel açma işi ile ilgilidir....

                İTİRAZ: İtiraz eden borçlu ... vekili, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senedin sahteliği ve imza incelemesi yapılması için Bakırköy C.Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin senetteki ne borçlu ne alacaklı veya ciro edenlerle ile bir bağlantısının olmadığını, senedin protesto edilip edilmediğinin araştırılmadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, İİK m. 265’de ihtiyati hacze itirazın iptali sebepleri şekli olarak sayıldığı, itiraz eden tarafın ise imzaya itiraz, senet sahteliği iddiasında bulunduğu, bu itirazların da neticelendirilmesinin yargılamayı gerektirdiğinden itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                  İhtiyati hacze itiraz ise İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre "borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder." İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir. İstinaf edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir....

                    Sayılı kararında "…borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir.” şeklinde ifade edilmiştir. Ancak borçlu itiraz dilekçesinde, "bankaya borcum vardır, banka ile uzlaşma yapmak için kendilerine müracaat ettim ama borcumu ödeyemedim. Borcumu kabul ediyorum, Vekalet ücreti ve faizlere itiraz ediyorum" ibarelerine yer vermiştir. Her ne kadar asıl borcun varlığı ikrar edilmişse de faize itiraz açıkça ifade olunduğundan, imzaya itiraz dışındaki diğer tüm itirazların borca itiraz niteliğinde olduğu (m. 60, II, b. 3, c. 3; m. 60, II, b. 4) kabul edildiğinden bahisle faize itirazın geçerli bir borca itiraz olduğu değerlendirilmekle; halihazırda belirli olan vekalet ücretinin ise miktarı kısmi itirazda açıkça belirtilmediğinden bu yönüyle itiraz edilmemiş sayılması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu