İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/252 ESAS 2021/803 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhinde İstanbul 17 İcra Müdürlüğü'nün 2019/20867 sayılı icra dosyası ile başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin işyeri tarafından 04/10/2019 tarihinde alındığını, müvekkiline 08/10/2019 tarihinde iletildiğini, 07/08/2019 ve 03/09/2019 tarihlerinde açık kalp ameliyatı olduğunu, 6 hafta hastanede yatıştan sonra 05/09/2019 tarihinde evde istirahat için taburcu edildiğini, 05/11/2019 tarihinde kadar raporlu olduğunu, takip dayanağı kiracı ev sahibi ilişkisinin 01/02/2017 tarihinde son bulduğunu, aylık kira bedelinin 2250 TL olduğunu, borcunun...
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda, ödeme emri davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiası bulunmamaktadır....
Mahkemenin 28.05.2013 tarih ve 2013/521 Esas-2013/544 Karar sayılı ilk kararı ile; yasal (5) günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine, Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 2013/23593 Esas- 2013/32691 Karar sayılı ilamı ile; itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, borçlunun ibraz ettiği deliller de değerlendirilmek suretiyle İİK.nun 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraz başvurusunun incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuştur.HMK'nun 26. maddesine göre; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak kendisine yapılan (10) örnek ödeme emri tebligatından il dışında olması sebebiyle geç haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itirazla birlikte imzaya itiraz sebeplerini ileri sürdüğü, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/4. maddesine göre borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde imzanın kendisine ait olmadığına yönelik icra mahkemesinde itirazda bulunabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan (8) örnek takipte, borçlunun, yurt dışında olması sebebiyle takipten 15.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu, borca itiraz ettiğini ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965 - 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Dava dilekçesinde; davacı - borçlunun tebliğ tarihinde, öncesinde ve halen yurt dışında olduğunu belirttiği, davacı - borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin de şekli olarak usulüne uygun olduğu görülmektedir....
Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine verdiği 01.08.2013 havale tarihli dilekçesinde, alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibinde borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ve borçlunun icra takibinden 30.07.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca sair itirazlarını bildirdiği görülmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir"....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun; icra mahkemesine yaptığı başvuruda; gecikmiş itirazı ile birlikte, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu şikayetinde bulunduğu, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile gecikmiş itirazının da değerlendirilerek takibin durdurulmasını istediği anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; "...İİK'nun 168/3- 5. maddeleri hükmü gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takiplerinde borçlunun, borca itirazlar ve senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığı yönündeki şikayetin, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Davacı vekili her ne kadar itirazlarının gecikmiş itiraz olarak da kabul edilebileceğini belirtmiş ise de; dosya kapsamına göre ödeme emrinin borçluya 24/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 5 günlük yasal süresi içerisinde açılmadığı ve gecikmiş itiraz koşullarının bulunmadığı..." gerekçesi ile "davanın reddine" karar verilmiştir....
İİK’nun 65. maddesinde; “Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin talikini tensip edebilir. İcra mahkemesi tetkikatını evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir.” hükmünü yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır....