Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye..." hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 19.10.2012 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 13.8.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22.8.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....
/İstanbul” adresinde kurulu ticarethane tarifesinden ... marka ... no.lu idareye kayıtlı elektrik sayacından sözleşmesiz olarak kaçak elektrik kullanıldığını, işbu kullanım sonrasında yetkililerce kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini ve fatura tahakkuk ettirildiğini, davacı tarafından faturanın ödenmemesi üzerine müvekkili şirket tarafından davalı hakkında ....İcra Müdürlüğünün 2018/... E. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirtmiştir. İzah edilen nedenlerle; davalının icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız olarak takibe itiraz ederek takibi durduran borçlunun %20’ den olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masrafı ile ücreti vekaletin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
Bu halde Mahkemece itiraz konusu işlem alacaklının haksız takibine ilişkin olup itiraz kabul edildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davacı borçlu lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan........lık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta olumlu yada olumsuz karar verilmemiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Davacı borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu halde Mahkemece itiraz konusu işlem alacaklının haksız takibine ilişkin olup itiraz kabul edildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davacı borçlu lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta olumlu yada olumsuz karar verilmemiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Davacı borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2021/10142 esas sayılı icra dosyasında takip alacaklısı-davalı tarafından takip borçlusu-davacıya karşı 20/08/2021 kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış olup ilk tebligatın iade dönmesi üzerine örnek no 10 ödeme emri 10/09/2021 tarihinde davacıya TK 21/2'ye göre tebliğ edilmiştir. Davacı gecikmiş itirazda bulunmuşsa da davanın hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görev olup somut olayda gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır, olsa olsa usulsüz tebligat şikayeti söz konusu olabilir. Zaten usulsüz tebligat şikayeti ile gecikmiş itiraz bir arada yapılamaz. Gecikmiş itirazda tebligat usulsüzlüğü söz konusu olmayıp aksine yapılan tebligat usulüne uygundur, borçlu hastalık vs. geçerli bir mazereti sebebiyle süresinde borca itiraz edememiştir. Somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Davacı bonoda keşideci konumunda olup herhangi bir adres bildirmemiştir. (Bononun keşide yeri Ankara'dır.)...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinde ödeme emri her ne kadar müvekkilinin aynı konutta yaşadığı eşi Zeliha Dayı'ya tebliğ edilmiş ise de, müvekkilinin eşi ile irtibat kuramadığından takipten 21/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu ve aynı tarihte gecikmiş itirazlarını mahkemeye sunduğunu, taraflarınca ödeme emrinin müvekkilinin eşine tebliğ edildiğine dair PTT çıktısı dosyaya sunularak ilk derece mahkemesince çelişkinin giderilmesi amacıyla PTT Adli Birim Tebligat Servisine müzekkere yazılması ve ödeme emrine ilişkin tebligat belgelerinin dosya arasına alınması talep edilmiş ise de, ilk derece mahkemesince çelişkinin giderilmediğini ve eksik inceleme ile davanın haksız olarak reddine karar verildiğini belirterek, istinaf başvurusunu kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava ilamsız icra takibinde geçikmiş itiraz talebine ilişkindir....
2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra takibine yapılan 18/02/2019 tarihli itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına, itirazın reddine yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki, şikayetçi tarafça gecikmiş itirazın kabulü de talep edilmiş ise de, gecikmiş itiraza ilişkin hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile tebligat usulsüzlüğü ve dayanak belgenin gönderilmediği şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12- 258 esas, 20018344 sayılı kararı).(benzer yönde; Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğü'nün 2022/... Esas sayılı dosyadan icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu, davalı tarafından ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/ ... Esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine menfi tespit davası ikame edildiğini, tüm bu nedenlerle iş bu davanın ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/... Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2022/ ... Esas sayılı icra takibine itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vakî itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. ......
İcra Müdürlüğü'nün 2022/... Esas sayılı dosyadan icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu, davalı tarafından ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/ ... Esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine menfi tespit davası ikame edildiğini, tüm bu nedenlerle iş bu davanın ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/... Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2022/ ... Esas sayılı icra takibine itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vakî itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. ......