Davalı, süresinde yetki itirazında bulunmuş, esas bakımından da davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilerek, haksız fiilin işlendiği yerin ve davalının ikametgahının ... ilçesi olduğu, davalının icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, davacı zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olmayacağı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Davanın dayanağı olan icra takibinin, haksız fiilden kaynaklanan zarar nedeniyle başlatıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibinin tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 16. maddesine göre "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir"....
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir” denilmektedir. Davalı yetki itirazında yetkili mahkemeyi göstermeye mecburdur. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz Somut uyuşmazlıkta;dava ve takip konusu borç faturaya dayalı bir borç olduğu, HMK'nin 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesinde davanın açılması gerektiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davalı yetki itirazında yetkili mahkemeyi göstermemiştir....
İcra Daireleri olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, aynı itiraz sebeplerini davaya cevabında da tekrarlamıştır. İtirazın iptâli davasını gören mahkemece öncelikle takip dosyasındaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması bu incelemenin yapılmasına etkili değildir. Diğer yandan itirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Mahkemece davalının icra dairesinin yetkisine itirazı hükümle birlikte reddedilerek davanın esası hakkında karar verilmiştir. Mahkemece icra dairesinin yetkisine itirazın hangi nedenlerle yerinde görülmeyerek reddedildiğine ilişkin bir gerekçe gösterilmemiştir....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2....
Şti. oldukları, alacak tutarının 6.337,19 TL kaçak elektrik bedeli, 131,81 TL gecikmiş gün faizi ve 23,73 TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 6.492,73 TL olduğu, takibin ... nolu sözleşmeye dayandığı, ödeme emrinin takip borçlusu şirkete 05/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 11/04/2022 tarihinde yetkiye, borca ve takibe itiraz ettiği, 12/04/2022 tarihinde ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK'nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık İstanbul İcra Dairesi'nin yetkili olup olmadığı, davacının davalıdan kaçak elektrik kullanımı nedeniyle alacaklı olup olmadığı, icra takibine yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK'nun 67/2....
. - K A R A R - Dava, lastik bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yetki ve esas yönünden yapılmış bulunan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, icra dairesine yaptığı yetki itirazında yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, ... İcra Dairesi’nin yetkili olmadığı kabul edildiğine göre, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi ile mahkemenin yetkisine yönelik itiraz incelenerek, yetki itirazı yerinde görüldüğü takdirde dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, yetki itirazı yerinde görülmediği takdirde borca itiraza yönelik taraf delilleri toplanıp, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir....
İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir. Yargılama ve incelemeye konu somut olayda; HMK 6. ve 16. maddelerine göre, davacı kurumun davalı aleyhine icra takibini yapabileceği yetkili icra daireleri, davalının ikamet adresinin olduğu ve kazanın meydana geldiği yerin bağlı olduğu Suşehri İcra Daireleridir. Davacı ..... .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı; borçlu vekilinin 20.06.2012 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda borçluya usulüne uygun yapılmış ödeme emri tebligatı bulunmadığını ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte gecikmiş itirazda bulunduğu, mahkemece istemin gecikmiş itiraz olarak nitelendirilerek gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durmuş sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
karar verildiğini, mahkemenin 2020/345 Esas sayılı dosyası ile de gecikmiş itirazda bulunduğunu, davalının gecikmiş itiraz davası kabul edilirse usul ekonomisi ve İİK 269/d maddesindeki yollama nedeniyle uygulanması gereken İİK 65/4....
Gerekçe: Dava, maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesi kapsamında üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi, dava şartıdır. İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.”...