Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’ nün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, başlatılan bu icra takibine davalı borçlunun haksız olarak itiraz itiraz ettiğini, ve bahse konu icra takibinin durmasına sebep olduğunu ve müvekkili bankanın alacağını tahsil edilmesini haksız bir şekilde geciktirdiğini, borçlunun itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalıya tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Bakırköy 1....

    Davalı, hakkında yapılan Ankara 30.İcra Müdürlüğünün 2009/10622 sayılı takip dosyasına vermiş olduğu dilekçe ile, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bunun üzerine alacaklı temyize konu edilen Ankara 4.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2010/280 E.sayılı davayı açmış davalı bu davada da yetki itirazını tekrarlamıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi usulüne uygun biçimde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada usulüne uygun yapılmış geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse mahkemenin yetkisine itiraz edilmese bile icra dairesinin yetkisine itiraz öncelikle incelenmelidir. Bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin bulunduğundan sözedilemez....

      K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının işlemiş faize, faiz oranına ve icra masraflarına itiraz etiğini ileri sürerek, 1.584,33 TL alacağa yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz olduğunu, icrada kabul edilen dışında borçları bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı ve davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle itirazın iptali ve 9.097,60 TL alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine yaptığı temyiz itirazının redine, 2-İtirazın iptali davasına konu icra takibine, davalı borçlu yalnızca takip tarihine kadar olan işlemiş faize itiraz etmiş olup asıl alacağa itirazı yoktur....

        Davacı borçlu tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, hatalı olarak, davacının imza itirazı bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, davacının yetki itirazı konusunda hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacının bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacının yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

        İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Borçlu şirket yetkilisinin hükümlü olarak ceza evinde bulunması gecikmiş itiraz sebebi değildir. Çünkü ceza evinden de vekil vasıtasıyla itiraz etme olanağı mevcuttur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek ... numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda yetkili icra dairesinin .. İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek .... İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, ayrıca, sair itirazlarını bildirdiği görülmektedir. İİK'nun 50/.... maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.'' hükmüne yer verilmiştir....

          Restaurant aleyhine 10.888,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla 04/05/2016 tarihinde icra takibi başlatmıştır. takibi; cari hesap ekstresine dayalı alacağına dayandırdığı, ödeme emri 09/05/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının 16/05/2016 tarihinde(süresinde) verdiği itiraz dilekçesinde; davalı ... ve şahıs şirketi olan .... Restaurant'ın faaliyet yeri ve ikametgah adreslerinin .... olduğu ve ... İcra dairelerinin yetkili olduğu ileri sürerek yetki itirazı nedeni ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. Davalının başlatılan icra takibine sadece yetki yönünden itiraz etmiş,asıl borca yönelik itirazda bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın, "Yetki sözleşmesi" başlıklı 17. maddesine göre; (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....

            yetki itirazlarını inceleyen mahkemeler, para borcunun götürülecek borç olduğundan yola çıkarak borcun ifa yeri olan alacaklının bulunduğu yer icra dairelerini de yetkili saydığını, bu ahvalde, davalı yanın yetki itirazı bakımından da itirazının yerinde olmadığını, davalının TTK m.21/2 gereği itiraz etmediği ve kendi muhasebe ve vergi kayıtlarına işlediği ve bugüne kadar da herhangi bir ödeme yapmadığı faturaya yapmış olduğu itirazı haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, İzmir 19....

              a döndüğünü ileri sürerek gecikmiş itirazın kabulünü talep etmiş, mahkemece; gecikmiş itirazın yurtdışına seyahat engeli kalktığı tarihden 3 gün içersinde yapılması gerektiği, borçlunun başka bir ilde bulunması gerekçesi gösterirerek gecikmiş itirazın 16.09.2014 tarihinde yapılmış olduğu, bu sebeple İİK'nun 65.maddesi uyarınca gecikmiş itiraz şartlarının gerçekleşmemiş olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Borçlunun dilekçesinde; gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir....

                Mahkemece, itirazın iptali davası için İİK'da özel yetki kuralı bulunmadığından ve süresi içinde yetki itirazında bulunulduğundan, HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin yetkisine, hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olması durumunda, İİK'nın 50. maddesi uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. Zira bu yön itirazın iptali davasının dava koşullarından biridir. Somut olayda öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olduğu halde mahkemece icra dairesine yönelik yetki itirazı incelenmeden mahkemenin yetkisi yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu