Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde yer alan haksız fiillerdeki yetki düzenlemesine göre; “zarar görenin yerleşim yeri” mahkemesi de yetkili kılındığından ve davacı şirketin yerleşim yerinin bağlı olduğu yer (Şişli) itibariyle İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olduğundan, davacı alacaklının dava konusu icra takibini yetkili İstanbul İcra Müdürlüğü’nde başlattığı gözetildiğinde, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılarak işin esasına girilmiştir. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....

    Maddesinde yer alan haksız fiillerdeki yetki düzenlemesine göre; “zarar görenin yerleşim yeri” mahkemesi de yetkili kılındığından ve davacı şirketin yerleşim yerinin bağlı olduğu yer (Şişli) itibariyle İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olduğundan, davacı alacaklının dava konusu icra takibini yetkili İstanbul İcra Müdürlüğü’nde başlattığı gözetildiğinde, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılarak işin esasına girilmiştir. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....

      İcra Müdürlüğünün 2018/7713 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 80.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35. maddesi uyarınca 06/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 20/12/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK'nın 65. maddesinde, "borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler....

      Mahkemece, sözleşmenin yetki şartını içeren kısmına “...” ibaresinin sonradan eklendiği, zira kredi borçlusu tüketiciye verilen nüshada bu ibarenin bulunmadığı, bu nedenle davada yetkili mahkemenin, sözleşmenin yapıldığı ve davalıların ikametgahının bulunduğu MustafaKemalpaşa mahkemeleri olduğu belirtilerek, dava dilekçesinin yetki yönünden reddinde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalılar ... bu davada, mahkemenin Yetkisine itiraz ettikleri gibi, söz konusu icra takibinde de, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmişlerdir....

        İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/112 E., 2021/445 K. Taraflar arasındaki geçikmiş itiraz davasından dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince gecikmiş itirazı ile borca itiraz dilekçesinin kabulüne, buna göre işlem yapılmasına, karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Somut olayda; davalı vekili, cevap dilekçesinde ve duruşmada yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin ... İş Mahkemeleri olduğunu, icra dosyasında da yetki itrazında bulunduklarını ileri sürmüş, mahkemece, mahkemenin yetkisizliği ile dosyanın talep halinde Kadıköy yetkili İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 Karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle, ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, önce, bu itiraz incelenip sonuçlandırılmalıdır. Zira, yetki itirazı karara bağlanmadıkça ortada hukuken geçerli bir takip olduğu söylenemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle, bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2490 KARAR NO : 2021/604 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERDEMLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/04/2019 NUMARASI : 2018/228 ESAS 2019/52 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/228 Esas 2019/52 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davalı T3 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; Erdemli İcra Müdürlüğünün 2018/3417 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte müvekkiline gönderilen şirket yetkilisinin iş yerinde olmadığı sırada işçinin ödeme emrini tebligatını almaktan imtina ettiğini, tebligat konusunda müvekkiline de bilgi verilmediğini, müvekkilinin takipten 19.11.2018 tarihinde haberdar olarak icra dosyasına itirazda bulunduğunu, itirazın süresinde olduğunu, ödeme emri tebliğ mazbatası üzerinde tebliğ tarihinin de yazılı olmadığını...

            Bu durumda mahkemece İİK 50. maddesi de gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekirken bu yön incelenmeden mahkemenin yetkisine yönelik itirazı incelenmek suretiyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraf vekilleri yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.09.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu durumda mahkeme önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır.Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye bağlamalıdır....

              . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin fatura karşılığı sattığı malların bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, davalının aleyhindeki icra takibine haksız olarak itiraz ederek durmasına sebebiyet verdiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin ve davanın yetkili olmayan yerde açıldığını, müvekkilinin ikametgahının ... olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafın akdi ilişkiyi inkar ettiği, takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı, yetkili olan ... İcra Dairesinde girişilmiş bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                İcra Dairesi’nin 2016/1662 esas sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğümüz 36.304.08TL miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu itiraz haksızdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki ; borçlunun yetki itirazı yerinde değildir. Borçta yetki itirazında bulunduğunda yetkili icra dairesini de bildirmek zorundadır. Aksi taktirde HMK md.19/2 gereği itiraz geçersiz olur. Borçlu itirazında hangi icra dairesini seçtiğini belirtmemiştir.Dolayısıyla itiraz bu açıdan da geçersizdir. Söz konusu hususlar Yargıtay içtihatlarıyla da sabittir, “borçlu yetki itirazında birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirse bile, yetkili icra dairelerinden birini tercih ederek açıkça bildirmelidir.” ( 12.HD 2013/18900 E. ve 2013/28360 K. Sayılı . 12.09.2013 tarihli kararı; MGK. 22.09.2176 tarihli ve 10/1957- 2554 sayılı kararı. HGK 05.12.1987 tarihli ve 1987/506- 1103 sayılı kararı)....

                UYAP Entegrasyonu