"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.01.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen pay sebebiyle 1061 ada 8 sayılı parselin tapu kaydı üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalı, ipotek lehtarı ... Belediyesi olduğundan kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın husumet yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....
nolu kat irtifaklı bağımsız bölüm tapu kaydındaki 15/10/1986 tarih ve 5253 yevmiye numaralı kamulaştırma şerhinin terkinine, 14/02/1996 tarih 964 yevmiye nolu beyanın terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
Borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde ya da haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki, şerhin terkinini dava edebilir. Somut olayda davacı tarafından dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki beş ayrı haciz şerhinin terkini için dava açılmıştır. Haciz işlemlerinin dayanakları ve taraflarının farklı olması nedeniyle eldeki davada objektif dava birleşmesi oluşmuştur. Bu nedenle de her bir haciz yönünden yargılama giderleri ve bu kapsamda vekalet ücreti dava değerine göre ayrı ayrı belirlenmeli, sorumlu tutulan kişiler de açıkça gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. (Aynı yönde Yargıtay 7. HD'nin 2021/205 E. 2021/2042 K. Sayılı ilamı) Ayrıca, davacı taraf dava değerini 5.000 TL bedel üzerinden göstermiş ve gösterilen bu bedel üzerinden harçlandırılarak dava sonuçlanmıştır....
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de haciz şerhinin terkini mümkündür. Somut olaya gelince; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/131 Esas 2013/37 Karar sayılı dosyasında görülen tapu iptali ve tescil davası nedeniyle dava konusu taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbir şerhinin tarihi 02.03.2011 olup davalı ... Müdürlüğünce o tarihteki kayıt maliki ... 'nin vergi borçları nedeniyle dava konusu taşınmazlar üzerine konulan kamu hacizlerinin tarihi ise 17.06.2009'dur. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan kamu hacizleri daha önceki bir tarihte konulduğundan, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Tapu kaydına vakıf şerhi konulurken Türk Medeni Kanununun 1027. maddesindeki yönteme uygun hareket edilmediğinden dava konusu taşınmazlar üzerindeki şerhin kaldırılmasında bu nedenle yasaya aykırılık yoktur. Davalı Vakıflar Genel Müdürlüğünün iddiaları ise ancak tapu kayıtlarına vakıf şerhinin işlenmesi istemi ile açacağı bir davada dikkate alınabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.07.2011 tarihli 2011/14-396 Esas ve 2011/463 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir. Mahkemece, açıklanan nedenle davanın kabulü gerekirken değişik bazı gerekçelerle kabulü doğru değil ise de karar sonuçta davanın kabulüne ilişkin olduğundan kararın gerekçesinin HUMK'nun 438/son maddesi gereğince düzeltilerek davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün gerekçesi düzeltilmiş bu şekli ile onanması gerekmiştir....
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumuna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak, (Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumuna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak, (Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yönetimi taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, 2094,78 m² kısmın tapu kaydının iptaliyle orman niteliği ile Hazine adına tescili, müdahalenin önlenmesi ve tapu kaydı üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 2094,78 m²'lik davalı adına kayıtlı olan kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi taşınmazın tapu kaydı üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmaması nedeniyle ve davalı gerçek kişi tarafından ise esasa ilişkin temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır....
Temiz tarafından başlatılan icra takibi ile 13.6.2002 tarihi itibariyle tapu kaydı üzerine haciz şerhi konulduğunu, kendisinin açtığı tapu iptali ve tescile yönelik davanın olumlu sonuçlanması halinde tedbir kararının infazından sonra konulduğu sabit olan haciz şerhinin hüküm ifade etmeyeceğini beklerken açıklanan iptal ve tescile yönelik davanın olumlu sonuçlanması, bu cümleden olarak 30 parsel numaralı taşınmazın mülkiyetinin kendisi adına tesciline karar verilip hükmün temyiz denetiminden geçerek kesinleşmesine rağmen hükmün infazı için harekete geçildiğinde haciz şerhinin silinemiyeceğinin kendisine bildirilmesi üzerine yargı yoluna başvurma zorunda kaldığını ve bu nedenle ihtiyati tedbir kararından sonra tapu kaydına konulan haciz şerhinin kendisini bağlamıyacağını belirterek kayıtta gözüken haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3099 sayılı parselde 03.02.2006 tarihinde tapu kaydı üzerine konulan “... ... Vakfı” şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....