Büyükşehir Belediyesine olan borçlarından dolayı hisse üzerinde mevcut olan haciz şerhleri nedeniyle satışa konu olan taşınmazın tapu devrini alamadığı, daha sonra dava dışı Büyükşehir Belediyesi ile yapmış olduğu görüşmeler sonrasında davalı ... Belediyesine ait olan borca karşılık olarak 10.925 TL’yi 24.4.2007 tarihinde Büyükşehir Belediyesine yatırması üzerine aynı tarihte haciz şerhinin kaldırıldığı ve tapu devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ......
Yukarıda açıklanan yasa maddesi gereğince somut dava dosyası incelendiğinde ;İlk derece mahkemesince dosya arasına alınan TEDAŞ Göksu Bölge Müdürlüğünün cevabi yazılarında "kurum tarafından açılmış bedel tespiti ve tescil davası bulunmadığı, taşınmaz sahiplerince kurum aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açıldığı, Mahkemelerce taşınmazın tapu kaydı üzerine -davalıdır- şerhi koyulmadığı, açılan dava kesinleşmeden taşınmazın satılma ihtimali veya mükerrer dava açılması ihtimali bulunduğu, taşınmazın satılması durumunda malik değiştiği için mahkeme kararının tapu müdürlüğünce tescil edilemediği ve bunun sonucunda kurum zararı oluştuğu tespit edildiği" gerekçesiyle Adıyaman Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurularak tapu kaydı üzerine 31/b şerhi tesis edildiği bildirilmiştir. Yani Kamulaştırma Yasasının 7 .maddesine göre alınmış bir kamulaştırma kararı ve açılmış bir bedel tespit ve tescil davası bulunmadan davaya konu taşınmaz üzerine 31/b şerhinin konulduğu anlaşılmıştır....
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de terkini mümkündür. Tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhin lehtarına yöneltilmesi gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde ... lehine 180.000 TL bedelli, 13.11.2012 tarihli ipotek şerhi ile ... İcra Müdürlüğünün 08.03.2013 tarihli 2013/950 Esas sayılı, ... İcra Müdürlüğü'nün 03.05.2013 tarihli 2013/2548 Esas sayılı, ... İcra Müdürlüğünün 30.04.2013 tarihli 2013/2260 Esas sayılı, ... İcra Müdürlüğü'nün 16.05.2013 tarihli 2013/2780 Esas sayılı yazıları ile alacaklılar ..., ... ve ... lehine haciz şerhlerinin konulduğu ancak ipotek lehtarı ve haciz alacaklılarının davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.11.2014- 24.11.2014 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl dava tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada haciz şerhinin terkinini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 12.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen davada davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, TMK’nin 676. maddesinde düzenlenen mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, birleşen dava haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacılar vekili asıl davada, kardeş olan tarafların 17.03.2008 tarihinde ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu 1103 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine "... Vakfı" şerhinin hangi tarihte konulduğu Tapu Sicil Müdürlüğünden sorularak ayrıca, vakıf şerhi konulmasına dair belgelerde getirtilerek evraka eklendikten sonra Dairemize gönderilmesi için DOSYANIN MAHALLİNE İADESİNE, 12.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde devam eden yargılama neticesinde, 22.04.1972 tarihinde 1972/458 esas ve 1972/377 karar sayılı dosya üzerinden kamulaştırma sebebiyle bahse konu gayrimenkul üzerine değerlendirme şerhi işlenmesine karar verildiğini ve bu hususun tapu müdürlüğüne bildirilmesi yönünde hüküm kurulduğunu, bu karar gereğince tapu kaydına "değerlendirme şerhi" işlendiğini, ancak davacı müvekkilleri adına kayıtlı gayrimenkul üzerindeki değerlendirme şerhinin gayrimenkulün tedavülü ile 3.kişilere devrini engellemekte olup kaldırılması gerektiğini, bu sebeple Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.04.1972 tarih 1972/458 esas ve 1972/377 karar sayılı kararı ile hükmedilen ve tapu kaydına işlenen "değerlendirme şerhinin" kaldırılması için öncelikle öngörülen şerh bedelinin mahkemece tespiti ile ödeme yerinin belirlenmesini, akabinde tespit edilen bedelin ödenmesi halinde değerlendirme şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ile haciz şerhinin tescil edildiği tespit edilmiştir....
alan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallesi 228 ada 237 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı ...'ın hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davanın niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'...
Önalım davası sonunda dava konusu payın davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, taşınmaz payı üzerindeki tüm takyidatlar ile birlikte davacı adına tescil edilecektir. Haciz şerhi konulan icra dosyası bakımından davacılar üçüncü kişi konumunda olup icra dosyasının tarafı değildir. Haczin kaldırılmasına yönelik bir karar bulunmadığı sürece icra müdürlüğünün üçüncü şahısların talebi doğrultusunda haczi kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Davacıların mülkiyet hakkına dayalı olarak açmış olduğu haciz şerhinin terkini davasında karar verme görevi asliye hukuk mahkemesine ait olup işin esasına girilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1010 ve devamı maddeleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, uyuşmazlığın, icra hukuk mahkemesince şikayet yoluyla incelenmesi gereken icra müdürlüğü işlemi niteliğinde değerlendirilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....