ya toplam 10.505 gün gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, Mahkemece tepitine dair hüküm kurulan 27.03.2007- 01.10.2008 tarihleri arasında ; 2007 yılında 275 gün; 2008 yılında 270 gün olmak üzere toplam 545 gün itibari hizmet sürelerinin Kurum kayıtlarına işlenmiş olduğu, davalı işyerinde uzman bilirkişili kurulu eşliğinde keşif yapıldığı, keşif neticesi alınan bilirkişi heyet raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır....
719 gün itibari hizmet süresinin bulunduğunun ve bu sürelerin sigortalı hizmet süresine eklenmesi gerektiğinin TESPİTİNE" karar verilmiştir....
Bu durumda olan (azotlu gübre ve şeker sanayiinde çalışmayan) sigortalıların 27/03/2007 tarihinden itibaren gerçekleşen hizmetleri yönünden itibari hizmet süresinden faydalanabilmeleri ise, ancak, maddede yazılı tüm koşulların birlikte gerçekleşmesine bağlıdır. İtibari hizmet süresi zammından yararlanmaya hak kazandıran "fiili çalışma" süresidir. Sigortalının, itibari hizmet süresi zammı uygulaması kapsamında kalan bir işyerinde bulunmasına rağmen, bu işyerinin Kanun'da sayılan iş ve mesleklerin icra edilmediği bir bölümünde bulunması ve risklere maruz kalmaması halinde itibari hizmet süresi zammından yararlanması mümkün değildir. Kanun'da yer alan "Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır." düzenlemesi ile fiili çalışma aranması gerektiği ifade edilmiştir. İtibari hizmet süresi, salt sigortalılık süresine eklenir....
Ne var ki; anılan Kanun'un 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen "itibari hizmet" 506 sayılı Kanun sistematiğindeki itibari hizmetten farklıdır. Zira 506 sayılı Kanun'daki itibari hizmet süresi, hem sigortalılık süresini uzatmakta hem de yaşlılık aylığı oranını yükseltmektedir. 5434 sayılı Kanun'daki itibari hizmet süresi ise, yalnızca emekli aylığı oranını yükseltmektedir. Ancak, 5434 sayılı Kanun’da bir de "fiili hizmet zammı" kavramına yer verilmiş olup, 5434 sayılı Kanun’un 33, 34 ve 205. maddelerinde düzenlenmiştir. Söz konusu fiili hizmet zammı; hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırmakta ve yaş haddinden indirim sağlamaktadır....
Davacının hizmet cetvelindeki başlangıcı 07.10.2004 olup, herhangi bir hizmet tespiti olmadan 01.09.2004 tarihinin davacının itibari hizmet süresinin hesaplanmasında esas alınması doğru bulunmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan Yaşam Televizyon Yayın Hizmetleri A.Ş ve G.. A..'ne iadesine, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Davacı, 506 Sayı'nın ek 5. maddesinde belirtilen itibari hizmet süresinden yararlanması gerektiğine, 01.10.2008 tarihine kadar olan çalışma süresine ait itibari hizmet süresinin tespitine ve sigortalılık süresine eklenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı, davalı işverenin Fabrikasındaki çalışmaları kapsamında itibari hizmet süresinin tespiti ve sigortalılık sürelerine eklenmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
İtibari hizmet süresi, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanların erken yıpranmaları nedeniyle daha erken emekli olabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirlenmiş erken emeklilik sağlayan düzenlemelerden biridir....
İtibari hizmet süresi, ağır ve yıpratıcı işlerde çalışanların erken yıpranmaları nedeniyle daha erken emekli olabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirlenmiş erken emeklilik sağlayan düzenlemelerden biridir....
A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği itibari hizmet yönünden beş yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının işyerindeki çalışmalarının 506 sayılı Kanun'un Ek 5. maddesinde düzenlenen itibari hizmetten sayılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin itibari hizmet kapsamına alınabilecek işyerleri arasına girmediğini, müvekkil işyerinin basım işi değil, ambalaj ürünü üzerine baskı işi yapan işyeri olduğunu, davacının kimyasal gazlara maruz kalmadığını, davalı işyeri basım işyeri kabul edilse dahi davacı yönünden şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkeme Kararı 7. Karşıyaka 4....
A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği itibari hizmet yönünden beş yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının işyerindeki çalışmalarının 506 sayılı Kanun'un Ek 5. maddesinde düzenlenen itibari hizmetten sayılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin itibari hizmet kapsamına alınabilecek işyerleri arasına girmediğini, müvekkil işyerinin basım işi değil, ambalaj ürünü üzerine baskı işi yapan işyeri olduğunu, davacının kimyasal gazlara maruz kalmadığını, davalı işyeri basım işyeri kabul edilse dahi davacı yönünden şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkeme Kararı 7. Karşıyaka 3....