SONUÇ : Dairemizin 01.04.2013 tarih ve 5475/6424 sayılı ilamında hüküm kısmında geçen; “…bu sürenin sigorta primi ödenmiş günlerine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine, ... “ sözcüklerinin silinerek yerine “bu sürenin sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,” sözcüklerinin yazılmasına ve anılan Dairemiz ilamındaki maddi hatanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304. maddesi uyarınca DÜZELTİLMESİNE, 05.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Dairemizin 01.04.2013 tarih ve 5478/6427 sayılı ilamında hüküm kısmında geçen; “…bu sürenin sigorta primi ödenmiş günlerine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine, ... “ sözcüklerinin silinerek yerine “bu sürenin sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,” sözcüklerinin yazılmasına ve anılan Dairemiz ilamındaki maddi hatanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304. maddesi uyarınca DÜZELTİLMESİNE, 05.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itibari hizmet tespiti istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itibari hizmet tespiti istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itibari hizmet tespiti istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itibari hizmet tespiti istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itibari hizmet tespiti istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının davalılara ait işyerinde çalıştığı 01.01.1993-30.04.2003 döneminde yararlanması gereken itibari hizmet süresinin 930 gün olduğu, bunun yararlanma koşullarından olan 3600 gün koşulunun emeklilik sırasında davalı Kurum tarafından nazara alınması gerektiğinin tesbitine karar verilmiş ise de, davacıya ait hizmet cetvelinde 01.01.1993 tarihinden itibaren dava dışı ... ve ... sicil numaralı işyerlerinde 83 gün çalıştıktan sonra davalıya ait işyerindeki çalışmalarının 2. kez 01.12.1993 tarihinde başladığı anlaşılmaktadır. Davacının 01.01.1993-30.04.2003 tarihleri arasında toplam 847 gün itibari hizmet süresinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 01.01.1993-30.04.2003 tarihleri arasında 930 gün itibari hizmet süresinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
olması; 4-Kabule göre de, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği davacının 13.10.2001-01.10.2008 tarihleri arasında davalı işyerindeki geçici ve daimi kadroyla çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan 1541x0,25=386 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigorta primi ödenmiş günlerine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde “… toplam 1541 günlük çalışmasının...
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, itibari hizmet süresinin tespiti yönünden belirlenmesi gereken olgunun gerçek anlamda yapılan iş olduğu ve davalı iş yerinde ambalaj üzerine baskı yapılmasının basım işi niteliğinde kabul edilmesi gerektiğinden, davacının 19.09.2005-30.09.2008 tarihleri arasında Kuruma 1A olarak bildirilen sigortalılık süreleri toplamının ve 1A sigortalı toplam gün sayısıx0,25 formulüyle belirlenecek itibari hizmet süresinin hükmün infazında Kurumca gözetilebileceği anlaşılmakla davacının itibari hizmet süresinden yararlandırılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluk kararına katılamıyoruz....