Davacı taraf herhangi bir tarih belirtmeksizin 5510 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden önceki döneme ait itibari hizmet süresinin tespit edilmesini talep etmiş olup mahkemece davacının şeker fabrikasında çalışmış olduğu kampanya dönemine ait sürelerin itibari hizmet süresi olarak tespitine karar verilmiştir. Davacı tarafın itibari hizmet süresinin tespitine dair talebinin açık bir tarih veya süre içermemesi nedeniyle mahkemenin kabul içeren hükmünün davacının talebinin tamamını kapsadığının ve istemin reddedilen bir kısmının bulunmadığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davalılar yararına avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....
Davacı taraf herhangi bir tarih belirtmeksizin 5510 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden önceki döneme ait itibari hizmet süresinin tespit edilmesini talep etmiş olup mahkemece davacının şeker fabrikasında çalışmış olduğu kampanya dönemine ait sürelerin itibari hizmet süresi olarak tespitine karar verilmiştir. Davacı tarafın itibari hizmet süresinin tespitine dair talebinin açık bir tarih veya süre içermemesi nedeniyle mahkemenin kabul içeren hükmünün davacının talebinin tamamını kapsadığının ve istemin reddedilen bir kısmının bulunmadığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davalılar yararına avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....
Davacı taraf herhangi bir tarih belirtmeksizin 5510 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden önceki döneme ait itibari hizmet süresinin tespit edilmesini talep etmiş olup mahkemece davacının şeker fabrikasında çalışmış olduğu kampanya dönemine ait sürelerin itibari hizmet süresi olarak tespitine karar verilmiştir. Davacı tarafın itibari hizmet süresinin tespitine dair talebinin açık bir tarih veya süre içermemesi nedeniyle mahkemenin kabul içeren hükmünün davacının talebinin tamamını kapsadığının ve istemin reddedilen bir kısmının bulunmadığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davalılar yararına avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....
uygulanır.” hükmü gereği, davacının davalı işverene ait ... sicil nolu işyerinde 02.09.1993-30.06.2000 tarihleri arasındaki ve ... sicil nolu işyerinde de 10.07.2000-31.12.2002 tarihleri arasındaki çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan toplam 3340x0,25 =835 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
nda uçucu lisans sahibi uçak teknisyeni olarak çalıştığını belirterek, 3160 sayılı Yasa uyarınca işveren nezdinde geçen çalışmalarında itibari hizmet süresinin tespitini ve tespit edilen itibari hizmet süresinin dikkate alınarak yaşlılık aylığının yeniden tespitini istemiş, mahkemece, davacının sigortalılığına eklenmesi gereken itibari hizmet süresinin 1.024 gün olduğunun tespitine, bu sürenin yaşlılık aylığına eklenmesine ve yaşlılık aylığı farklarının davalıdan tahsiline dair taleplerinin reddine yönelik hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir. 506 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesi ile "işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler..." olarak tanımlandığı, yine 5510 sayılı Kanun'un 12'inci maddesi ile "işveren; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar" olarak tanımlandığı, itibari hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin...
K A R A R Dava, davacının davalı işverenler yanındaki çalışmaları kapsamında 01.10.2008 tarihi öncesi itibari hizmet süresinin tespiti ve sigortalılık sürelerine eklenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek, yerine, “Davanın kabulü ile, davacının davalı işverene ait işyerinde 15.02.1999 – 25.12.2001, 21.10.2002 – 24.09.2003 ve 06.09.2004 – 01.10.2008 tarihleri arasında makinistlik bölümünde geçen geçici ve daimi kadroyla çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan 2.795 gün x 0.25 = 699 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin davacıya ait sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.05.2015 günü oybirliği ile karar verildi....
arasında davalı işyerindeki çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
K A R A R Dava, davacının davalı işverenler yanındaki çalışmaları kapsamında 01.10.2008 tarihi öncesi itibari hizmet süresinin tespiti ve sigortalılık sürelerine eklenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
nda uçucu lisans sahibi uçak teknisyeni olarak çalıştığını belirterek, 3160 sayılı Yasa uyarınca işveren nezdinde geçen çalışmalarında itibari hizmet süresinin tespitini ve tespit edilen itibari hizmet süresinin dikkate alınarak yaşlılık aylığının yeniden tespitini istemiş, mahkemece, davacının 25.03.1985 – 25.06.2006 tarihleri arasındaki itibari hizmet süresinin 4 yıl 10 ay 15 gün olduğunun tespitine, bu sürenin davacıya bağlanan yaşlılık aylığının nazara alınması gerektiğinin tespitine yönelik hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir. 506 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesi ile "işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler..." olarak tanımlandığı, yine 5510 sayılı Kanun'un 12'inci maddesi ile "işveren; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar" olarak tanımlandığı, itibari hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve...