Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, taraflar arasında iş sözleşmesinin işçinin istifası ile sona erdiğini, bu hususun itirazi kayıtsız imzalanan ibraname içeriği ile de sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamından davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği gerekçesiyle iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiği sonucuna varılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....
Hal böyle olunca davacının itirazi kayıt koyarak ödemeyi kabul ettiği dikkate alınarak ödenmeyen faiz alacakları ile ilgili 506 sayılı Yasa'nın 116. maddesinde öngörülen süre de nazara alınarak işleyecek faiz alacağını hesaplanırken faizin başlatılacağı tarihe esas olmak üzere anılan 116. maddedeki 3 aylık sürenin sonu olan 07.04.2002 tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerekirken 01.02.2002 tarihinden itibaren faiz hesaplanarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 12.04.2010 günlü oturumda oybirliği ile karar verildi....
Davacı yüklenici 24.maddeye uygun olarak idareye başvurmadığı gibi kablo bedellerinin ödendiği 15 nolu ara hakedişe sözleşmenin 35.1.maddesine uygun şekilde itirazi kayıt koymamıştır. Sözü edilen her iki madde hükmü HUMK’nın 287.maddesi uyarınca yanlar arasında delil sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın çözümünde sözleşme hükümlerinin uygulanması zorunlu olduğundan ve davacı yüklenici sözleşme hükümlerine uygun olarak itirazda bulunmadığından 15 nolu hakediş kesinleşmiştir. Bu hakedişe dayanılarak herhangi bir hak talebinde bulunulması mümkün olmadığından davanın reddi yerine tüm bu yönler gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 08.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İbranamenin işçi tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı ve ibraname altındaki imzaya davacı tarafça itiraz edilmediği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu bu ibraname miktar içerdiğinden makbuz niteliğinde kabul edilerek, ibranamede gösterilen miktarların davacının hak kazandığı tazminat ve işçilik alacaklarından mahsubu gerekir. Bu hususun dikkate alınmaması isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen 06.06.2013 tarihli sözleşmede kararlaştırılan tüm edimlerini yerine getirdiklerini, daha önce bitirmelerine rağmen davalının işi 12.12.2013 tarihinde teslim aldığını, teslim sırasında sözleşmeden kaynaklanan borcun 272.000,00 TL olduğunu hiç bir itirazi kayıt koymaksızın kabul ettiğini, daha sonra 13.701,69 TL alacaklarının...
Davada ayıplı imalât nedeniyle istemde bulunulmuş, mahkemece gizli ayıp bulunmadığı, açık ayıplar için de itirazi kayıtsız teslim alınarak eserin kabul edilmiş olduğu gerekçesiyle bu istemin reddine karar verilmiştir. Oysa sözleşmenin yukarıda değinilen hükmü, teslimde ihtirazi kayıt konulması genel kuralının aksine hüküm içermekte ve öncelikli uygulanması gereken sözleşme hükmü olduğundan, eserin teslim alınmasıyla davacı iş sahibinin talep hakkının düştüğü kabul edilemez. Bu nedenle davacının açık ayıplar bedelini isteyebileceği anlaşılmakta ise de taraflar arasındaki yazışmalarda inşaat alanının mobilya teslimine hazır olmadığı ihtarına karşılık davacı 07.12.2006 tarihli cevabında, mevcut duruma göre imalâtın yapılması halinde kabul edeceğini bildirmiştir. İmalâttaki ayıpların mevcut koşullardan mı, yoksa yapım hatasından mı kaynaklandığı bilirkişilerce saptanmış değildir....
nin iptaline, bu ödemelerin prime esas kazanç sayılamayacağının tesbitine ve 9.5.2005 tarihinde itirazi kayıtla Kuruma ödenen 21.993.77.-YTL. faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafın itfaya ilişkin dava ve istinaf isteminin değerlendirilmesinde; Davacının başvurusu, İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olup hükme esas alınamayacağını, fiziki mevcudiyete hakkın varlığına karine teşkil eden evraklara dair çekişmelerde ispat külfetinin davalı tarafta olduğunu, müvekkiline ait hisse senetlerinin davalı şirket tarafından usulüne uygun olarak bastırılmış geçerli senetler olduğunu, davalının bu konuya ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığını, bu nedenle ispat külfetinin davalı tarafta olduğunu, bilirkişi raporunda iddia edilen itfa hususunun davalı tarafından da ileri sürülmemesi göz önünde bulundurulduğunda hiçbir dayanağı bulunmadığını, senetlerin itfa edildiği hususuna ilişkin herhangi bir ticaret sicil gazetesi kaydı bulunmadığını, ilgili senetlerin tiplerinin değiştirildiğini belirten gazete ilanının itfa olarak yorumlandığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda...
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayeti olup yasal dayanağı İİK'nun 71. maddesidir. Bu maddeye göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Somut olayda, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu, 01.6.2014 tarihli ve alacaklı ... imzalı belgede, şikayete konu takip dosyasına ait hiç bir alacağın kalmadığı belirtilmiştir. Alacaklının belgedeki imzaya itirazı olmadığına göre, belgeye karşı üst kısmının sonradan doldurulduğu iddiaları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. Kaldı ki, aksi ispat edilmediği sürece imza metnin üst kısmını da kapsar....