Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan Yasa hükmünde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılacağı '' düzenlemesi mevcut olup, icra mahkemesi anılan şartların tahakkuku halinde icrayı geri bırakabilir. Şikayetçi borçlu takip dayanağı ilamın velayet hükümlerinin değiştirilmesi yönünde Aile Mahkemesi'nde dava açtığını bildirilmiş ise de; açılmış bu davada takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmediği sürece takibe devam olunur. Bu durumda, Mahkemenin aksi düşünce ve yazılı gerekçeyle ilamın icrasının geçici olarak durdurulmasına karar vermesi doğru değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 33/1. maddesinde, “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, borçlunun, yetkiye ve borca itirazlarını belirterek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 169.maddesine göre, borçlu aynı kanunun 168/5.maddesi kapsamında, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir...

        İİK.nun 169. maddesine göre, borçlu, aynı Kanunun 168/5. maddesi kapsamında, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazlarını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Borçlunun bu başvurusu üzerine, icra mahkemesi, İİK.nun 169/a-1. maddesi gereğince itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK.nun 169. maddesi kapsamında yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir....

          Mahkemece, ibranamelerin altındaki imzanın alacaklı tarafından kabul edildiği, İİK'nun 33/1.maddesi kapsamında belge olduğu ve bu ibranamelerin genel nitelikli olduğu kefalet borçlarını kapsamadığı yönünde bir kayıt olmadığı gerekçesiyle itfa nedeniyle şikayetçiler yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayete konu takip dosyası incelendiğinde; tarım kredi kooperatifinin borç senetlerine dayanılarak asıl borçlu kooperatif ortağı ... hakkında ilamlı takip yapıldığı anlaşılmaktadır. Şikayetçi ... aleyhine ilamlı takip başlatılmadığından şikayet ve itirazının aktif husumet ehliyeti yokluğunda reddi gerekirken itirazın esası incelenerek sonuca gidilmesi doğru değildir. Borçlu ... 'ın itfa itirazına dayanak yaptığı belge alacaklı tarafından açıkça kabul edilmediğinden ve ......

            İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; ödeme iddiasına konu edilen feragat beyanını içeren belge İİK.nun 33/1. maddesinde sayılı belgelerden olmadığı gibi, alacaklı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin okuma yazma bilmediğinden feragat dilekçesi tanzim edebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle feragatın geçersiz olduğunu belirtmiştir. Bu durumda feragat beyanını içeren dilekçenin İİK.nun 33/1. maddesi kapsamında ödeme belgesi olarak kabul edilemeyeceği düşünülmelidir....

              İİK'nun 33/1. maddesine göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Borçlu vekili itiraz dilekçesinde, müşterek çocukları...... Kuvvetli'nin eğitim masraflarına yönelik ödeme yaptığını açıkça kabul etmiştir. Alacaklının kabul ettiği ödemeler dışında çucuğun eğitimi için yapılan ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemeyeceğinden, gerektiğinde bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, nafaka borcunun yeniden belirlenmesi ve buna göre sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

                İİK'nun 71. maddesi uyarınca borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda alacaklı ...’nin imzasını ikrar ettiği; “ .../... Orman Ürünleri 05.09.2014 tarihinden itibaren ...’ dan hiç bir alacağımız bulunmamaktadır. İlgili haciz dosyasından kendi alacağımızı tahsil etmiş bulunmaktayız.Bu dosyadan alacağı doğmuş olan avukatlık ücreti kalmıştır.Bizimle ilgisi yoktur. ... tarafından ödenecektir” belgesine göre alacaklıya alacağının tamamının ödendiği görülmektedir. O halde mahkemece alacağın tamamı tahsil edildiğinden, alacaklı ... adına başlatılan takibin tümden iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

                  İİK'nun 169-a/1. maddesi gereğince; borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde, itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı 03.01.2013 tarihli "Sözleşme ve ödeme begesidir" başlıklı belgede ve banka dekontlarında takibe konu senede açıkça atıfta bulunulmadığı belirlenmiştir. Alacaklı taraf, bu ödemelerin takip konusu bonoya ilişkin olmadığını ve sunulan ödeme belgelerinde takibe konu bonoya atıfta bulunulmadığını savunmuştur....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun süresinde icra mahkemesine yapmış olduğu itfa itirazının, mahkemece 26.000 TL asıl alacak ve fer’ileri yönünden kısmen kabul edildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir....

                      UYAP Entegrasyonu