Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sunulmadığı gibi davalı tarafça da borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine ilişkin kabulünün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

İİK'nun 33. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi mevcuttur. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için, yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Yargıtay 12....

İTFA 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 33 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takip ilama dayalı olup, borçlu vekili İİK.nun 33/2.maddesine dayalı itfa itirazında bulunmuş, icra mahkemesince borçlunun icranın geri bırakılması talebi reddedilmiş ve karar borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 33/3.maddesine göre; "İcra mahkemesi geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak temyiz süresi içinde alacağı karşılayacak nakit veya mercice kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartıyla temyiz yoluna gidebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 19.06.2014 tarih ve 2014/14137-17968 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Dairemizin bozma ilamında, itfa iddiasının İİK'nun 169/a-1. maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlanmadığı belirtilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayeti olması karşısında yasal dayanağın İİK'nun 71. maddesi olduğu, ancak sunulan belgenin bu maddede yazılı nitelikte olmadığının anlaşılmış olması nedeniyle, anılan madde yerine aynı Kanun'un 169/a-1. maddesinin yazılmış olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde davacı/borçlunun takibe dayanak senedin teminat senedi olduğu ve kambiyo vasfı bulunmadığı iddiası ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dayanak senet üzerinde teminat senedi ibaresi yazılı olduğu gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; bononun arka yüzünde “Teminat senedi” ibaresinin bulunması onun kambiyo vasfını ve bu senetlere mahsus özel yol ile takip yapılmasını engellemez....

        İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu yeni uygulamalarla yine objektif kriterlerle yumuşatılmış olup bu kapsamda değerlendirme yapıldığında ilamla hüküm altına alınmış bir nafaka borcu var iken, borçlunun yaptığı yüklü ödemelerin sebebi belirtilmediği için ahlaki ödeme olarak kabulü mümkün değildir. Somut olaya bu açıklamaların ışığında bakıldığında, alacaklının banka hesabına yapılan ödemelerin bu kabul karşısında nafakaya mahsup edilmesi doğru ise de, borçlu tarafından açıkça alacaklının taşıt kredisi ve kredi kartı borçları için yapıldığını belirttiği ödemeler nafaka borcuna mahsup edilemez....

          İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. Senedin, teminat senedi olduğu iddiası İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a maddesi kapsamında borca itirazdır. Aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilir....

            Öte yandan dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı ve alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde teminat iddiası da kabul edilmediği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, çekin arka yüzünde yazılı ibareden, çekin teminat amacıyla verildiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Öte yandan dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı ve alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde teminat iddiası da kabul edilmediği anlaşılmıştır. O halde mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken çekin arka yüzünde yazılı ibareden, çekin teminat amacıyla verildiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itfa itirazına ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, şikayetin kısmen kabulü ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                  UYAP Entegrasyonu