İcra Müdürlüğü’nün 2018/18856 esas sayılı takip dosyasında yürütülen para alacağına ilişkin ilamlı takipte, takibin 24/05/2018 tarihinde başlatıldığı, borçlu tarafın itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunması üzerine tarafların dayandıkları kanıtlar toplanarak yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda benimsenen bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibarıyla alacaklının isteyebileceği nafaka tutarının 70.258- TL olarak belirlendiği, takipte istenen asıl alacağın 17.742- TL'lik kısmının taşkın olduğu, ahlaki görev nedeni ile yapılan ödemelerin hesaplamada dikkate alınmadığı, bu bakımdan taşkın kısımla sınırlı olarak icranın geri bırakılmasına karar vermek gerektiği gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne, İİK'nın 33/1. maddesi gereğince istemde bulunan borçlu yönünden takibin 17.742- TL tutarlık kısmı için icranın geri bırakılmasına karar vermiştir....
Davacı borçlunun tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü bulunmadığı dönemde her ne saikle olursa olsun davalı alacaklıya yaptığı ödemelerin sonradan hüküm altına alınan tedbir nafakası borçlarından düşülmesinin mümkün olmadığı, alacaklı yararına hüküm altına alınan tedbir nafakası 29/05/2019 tarihinde hüküm altına alındığından, belirtilen tarihten önce alacaklıya yapılan hiçbir ödemenin nafaka borcundan düşülemeyeceği, bu durumda davacı borçlunun nafaka yükümlülüğünün ortaya çıktığı 29/05/2019 tarihinde ve sonrasında nafaka borcundan düşülebilecek ödemelerin gerekirse bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, ödenen bu miktarlar sonucu Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesindeki düzenleme de dikkate alınmak suretiyle ödenen kısım yönünden icranın geri bırakılmasına, sair miktar yönünden icra emrinin düzeltilerek takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile 113.959,46 TL yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerinde görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf...
Protokolün bu kısmındaki açık ibra beyanı herhangi bir şarta bağlanmamış ya da protokolün diğer kısımları ile ilişkilendirilmemiş olup, devam eden bölümlerdeki feragat vb. işlemler için getirilen şartların ibraya ilişkin kısım yönünden etki etmeyeceği, alacaklı tarafından ileri sürülen gabin ya da hile gibi iddiaların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılmasının mümkün olmadğı anlaşıldığından, mahkemece itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece, hakkında dava açılmayan diğer borçlunun karar başlığında davalı olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda da, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde davalarını İİK’ nun 71. maddesine dayanarak açtıklarını ileri sürse de, yukarıda açıklandığı şekli ile davacının talebi İİK’ nun 33/2. maddesinden kaynaklanan icra emrinin tebliğinden sonra tahakkuk eden itfa (ödeme) nedeniyle icranın geri bırakılması davasıdır. Somut olayda, takibin Van 2. İdare Mahkemesi'nin 2008/87 Esas - 2010/1721 Karar sayılı ilamına dayanılarak başlatıldığı, bu kararın Danıştay 10....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/44 E sayılı dosyasından icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, davanın dayanağının kalmadığını, iflas koşullarının gerçekleşmediğini savunarak,davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcranın geri bırakılabilmesi için gereken koşulların oluşmadığını, icranın geri bırakılmasına dair zamanaşımı, itfa ve imhal hallerin söz konusu olmadığından davanın usulden reddini talep ettiklerini, icra emri tebliğ tarihinin 26.03.2022 olup iş bu davanın tarihinin ise 04.04.2022 olduğundan icranın geri bırakılması talebi için öngörülen 7 günlük süreden sonra dava açıldığını, ilamlı takipte borca ve takibe itiraz edilemeyeceğini, müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğundan kamulaştırma yetkisine sahip olmasa da alacaklarını talep hak ve yetkisine sahip olduğunu, kamulaştırma işleminin müvekkil T3 adına yapıldığının karar ilamında da açık olduğunu, itirazın esası da hukuka aykırı olduğunu, dayanak gösterilen Kamulaştıma Kanunu'nun geçici 13.maddesinin Anayasa Mahkemesinin 03/03/2021 tarih 2018/99 esas ve 2021/14 sayılı kararı ile iptal edildiğini ve uygulanma imkanı bulunmadığını, takip talebi ve ödeme emrinin ilama uygun olduğunu tüm bu nedenlerle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından (1) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte;borçlunun,borcun itfa edildiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun borçlu olmadığının İ.İ.K. 71/1 maddesi gereğince noter tasdikli veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispat edilemediğinden icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlular, istenen % 130 oranındaki faizin usulsüz olduğunu ve takip sonrasında yapılan ödemeler ile borcun itfa edildiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkeme, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda borcun itfa edilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar vermiştirHükme esas alınan bilirkişi raporunda; icra takibinde talep edilen alacağın, itiraz edilmeden kesinleşmesine rağmen icra takip tarihi itibariyle alacak tutarının tespiti için yeniden hesaplama...
İİK'nun 16/2. maddesinde belirtilen süresiz şikayet halleri dışında, borçlunun icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet sebeplerini ya da İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca borcun zamanaşımına uğraması, imhal veya itfa edilmesi sebebiyle icranın geri bırakılması talebini icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Başvuru süresi icra emri tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçlu şirkete gönderilen icra emri bila tebliğ iade edilmiş olup, icra emrinin tebliğe çıkartılmış olduğu ve alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun şikayet hakkı vardır. O halde mahkemece, borçlunun takibe ve borca yönelik şikayet ve istemleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
geri bırakılmasına karar verilemeyeceği anlaşılmış, açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetli görülmemiştir....