Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK'nun 16,33 vd. maddeleri uyarınca açılmış ilamlı takipte takas, mahsup ve itfa nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemidir. Davacı asil istinaf kanun yolundan 05/08/2020 tarihinde feragat ettiğinden istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olmasına, takas ve mahsup bildirimlerinin özel bir şekle tabi olmamasına, iş bu dava dilekçesiyle takas ve mahsup bildirimlerinin sunulmuş olmasına, ilk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir....

nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      İ.İ.K.nun 33- 33/a maddesine göre borçlu borcun itfa veya imhal edildiği veya zamanaşımına uğradığım ileri sürerek icranın geri bırakılması istenebilir. Buradaki itfa deyimi, ödeme, hibe (bağışlama), ibra, her çeşit itfa, terkin, takas gibi borcun son bulma sebeplerim kapsar, itfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Mevcut davada; davaya konu, İstanbul 11....

      İİK'nun 149. maddesi içeriğinden, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Şu halde, asıl borçlu veya ipotek veren hakkında verilen icranın geri bırakılması kararı hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle diğer borçlu yönünden de sonuç doğurur. Bu durumda, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı kapsamında takibe devam edilerek taşınmazın satışının yapılması usulsüz olduğundan mahkemece, ihalenin feshi isteminin bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Bilirkişi raporunda ödemeler dikkate alınarak yapılan hesaplamalarının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK'nun 33. maddesi ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcranın geri bırakılabilmesi için gereken koşulların oluşmadığını, icranın geri bırakılmasına dair zamanaşımı, itfa ve imhal hallerin söz konusu olmadığından davanın usulden reddini talep ettiklerini, icra emri tebliğ tarihinin 26.03.2022 olup iş bu davanın tarihinin ise 04.04.2022 olduğundan icranın geri bırakılması talebi için öngörülen 7 günlük süreden sonra dava açıldığını, ilamlı takipte borca ve takibe itiraz edilemeyeceğini, müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğundan kamulaştırma yetkisine sahip olmasa da alacaklarını talep hak ve yetkisine sahip olduğunu, kamulaştırma işleminin müvekkil T3 adına yapıldığının karar ilamında da açık olduğunu, itirazın esası da hukuka aykırı olduğunu, dayanak gösterilen Kamulaştıma Kanunu'nun geçici 13.maddesinin Anayasa Mahkemesinin 03/03/2021 tarih 2018/99 esas ve 2021/14 sayılı kararı ile iptal edildiğini ve uygulanma imkanı bulunmadığını, takip talebi ve ödeme emrinin ilama uygun olduğunu tüm bu nedenlerle...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ilamlı icra takibine başlandığı; borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurarak, kararda hüküm altına alınan 12.000 TL manevi tazminatın 21.12.2012 tarihinde, yani icraya konu edilmeden önce alacaklıya konutta ödemeli olarak ... havalesiyle gönderildiğini, tüm çabalara rağmen para ve bildirimlerin alınmayıp iade edildiğini, alacağın icraya konulduğunu belirterek icranın geri bırakılmasını istediği, alacaklının da tüm gönderilen yazıların icra takibinden sonra geldiğini bildirerek davanın...

          İcra Müdürlüğü'nün 2009/21503 sayılı dosyası ile başlattıkları takipte alacak miktarlarının şikayete konu takip borcundan daha fazla olduğundan bahisle takasa konu olacağı ve borcun bu şekilde itfa edilmiş olacağını ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiştir.Mahkemece ileri sürülen hususlar araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile kesinleşmiş mahkeme kararının icraya konulduğu gerekçesiyle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.02.2013 tarih ve 2013/156 Esas, 2013/2443 Karar sayılı ret kararının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından 4 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, borcun ödendiğini ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece İİK 170/a-son maddesi uyarınca borç kabul edildiğinden bu madde hükmü uygulanamaz gerekçesi ile şikayeti reddetmiş olup, borçlu zamanaşımı itirazının incelenmediğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu