Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK 197.madde gereğince verilen nafakalarda geriye yönelik taleplerin öne sürülemeyeceği, davalı kadının ihtiyaçlarının karşılanmadığından söz konusu nafakanın verildiğini, söz konusu icra takibinin ilamlı icra takibi olduğunu, icra takibin durdurulmasının 3 şartı olduğunu, itfa, imal ve icranın geri bırakılması hallerinden birinin varlığı halinde icra takibinin durdurulabileceğini, işbu davada mahkeme kararını engelleyecek bir durum olmadığını, önlem nafakası dosyasının kesinleşmediğinden bu dosyanın da açılamayacağını, nafakanın kendiliğinden ya da dava yoluyla kaldırılması şartlarının işbu davada oluşmadığını, davacının davalıya halen maddi destek vermediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....

Protokolün bu kısmındaki açık ibra beyanı herhangi bir şarta bağlanmamış ya da protokolün diğer kısımları ile ilişkilendirilmemiş olup, devam eden bölümlerdeki feragat vb. işlemler için getirilen şartların ibraya ilişkin kısım yönünden etki etmeyeceği, alacaklı tarafından ileri sürülen gabin ya da hile gibi iddiaların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılmasının mümkün olmadğı anlaşıldığından, mahkemece itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece, hakkında dava açılmayan diğer borçlunun karar başlığında davalı olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Davacı borçlunun tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü bulunmadığı dönemde her ne saikle olursa olsun davalı alacaklıya yaptığı ödemelerin sonradan hüküm altına alınan tedbir nafakası borçlarından düşülmesinin mümkün olmadığı, alacaklı yararına hüküm altına alınan tedbir nafakası 29/05/2019 tarihinde hüküm altına alındığından, belirtilen tarihten önce alacaklıya yapılan hiçbir ödemenin nafaka borcundan düşülemeyeceği, bu durumda davacı borçlunun nafaka yükümlülüğünün ortaya çıktığı 29/05/2019 tarihinde ve sonrasında nafaka borcundan düşülebilecek ödemelerin gerekirse bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, ödenen bu miktarlar sonucu Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesindeki düzenleme de dikkate alınmak suretiyle ödenen kısım yönünden icranın geri bırakılmasına, sair miktar yönünden icra emrinin düzeltilerek takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile 113.959,46 TL yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerinde görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf...

Hukuk Dairesi'nce bozulduğundan, yok hükmünde bir ilama dayalı olarak takibe devam edilemeyeceği gerekçesiyle evrak üzerinde şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 33. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." Somut olayda takibe konu ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/124 E., 2010/58 K. sayılı ilamında bir kısım davalılar aleyhine açılan alacak davasının reddine, aralarında ...'...

    İİK 33/1. maddesine göre, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası, yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İİK 33/2. maddesinde ise, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." 6098 sayılı TBK 100. (Eski 818 sayılı BK 84.) maddesinde, ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.'' hükmü yer almaktadır....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesinde istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık bulunması halinde re'sen gözeteceği düzenlemesine yer verilmiştir. İnceleme konusu olayda; istinaf kanun yoluna başvuran davacının yasal süresinde verdiği istinaf başvuru dilekçesinde somut nedenler bildirmediği anlaşıldığından, kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapılmış, kararda kamu düzeni yönünden bir eksiklik bulunmadığı görülmüştür. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İzmir 2....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; takipte talep edilen alacak miktarının 33.087,52TL hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan toplam alacağın ise 28.291,81TL olduğu,takip başladıktan ve dava açıldıktan sonra müşterek müteselsil borçlulardan ACS İnş.Mad.Kimya Nak.Gıda San.Tic.A.Ş tarafından takip dosyasına yapılan toplam 39.923,58TL ödeme miktarı dikkate alınarak icra emrinin tebliğinden sonraki itfa nedeniyle İİK.m.33/2 gereğince davanın kabulü ile Düzce İcra Dairesinin 2020/9239 esas sayılı takibinin itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre ve davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden davacılar vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir....

    İİK.nun 33/2.maddesi gereğince, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.”takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde" borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçlunun itfa itirazı icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin ise, itfa itirazının mutlaka noterlikçe re'sen düzenlenmiş veya onaylanmış bir belge ya da icra tutanağı ile ispatlanması gerekir. Burada imzası alacaklı tarafından ikrar edilen belgelere yer verilmemiştir....

    Bunun yanında, İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Somut olayda, davacı tarafından ileri sürülen ve yedi günlük yasal süreye tabi olan diğer nedenler yanında, alacaklı ile aralarında yapılan yapılandırma sözleşmesi ile borcun ertelendiği iddiasıyla İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca icranın geri bırakılması isteminin süreye tabi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece İİK'nın 33/2. maddesine dayalı iddianın esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu istemin de süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasının takipsiz bırakılması nedeniyle kapatıldığını, kapalı dosyada davacının icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemekte hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilinin şikayetçi borçluya karşı takibi sürdürme iradesini ortaya koymadığını, yenileme emri gönderilmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu