Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK.nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere itfa şikayetinin noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkün olup, bu yöndeki müracaatın icra mahkemesine yapılması kanun gereğidir. Somut olayda, borçlu, adi yazılı ibranameye dayanarak icra mahkemesine başvuruda bulunmaksızın doğrudan icra müdürlüğüne müracaat etmiş, icra müdürlüğünce ibraname alacaklıya tebliğ edilerek, 7 gün içinde beyanda bulunmadığı takdirde ibranameyi kabul etmiş sayılacağı ihtar edilmiştir....

    Mahkemece, takip konusu alacağın 23.10.2009 tarihinde 50.000 TL, 30.12.2009 tarihinde ise 21.500,68 TL olarak ödediği, asıl borcun itfa edildiği, davalının vadenin gelmediğine ilişkin savunmalarına itibar edilmediği, davalının takibe ve davaya sebebiyet verdiği, davanın itirazın kısmen iptali talebi ile açıldığı, dava tarihinden sonra 30.12.2009 tarihinde ödenen 21.500.68 TL'nin asıl alacak olarak kabulü ile davanın kısmen kabulüne, takibin iptaline, asıl alacak takip tarihinden sonra 30.12.2009 tarihinde ödendiğinden bu hususun infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İİK.nun 182.maddesine göre müflis bütün alacaklılarını taleplerini geri aldıklarına dair bir beyanname veya bütün alacakların itfa olduğuna ilişkin belge gösterirse veya iflas için konkordato tebliği tasdik edilirse iflasın kaldırılması istenebilir. İflas için konkordato tebliğinin tasdik edilmesi halinde iflasın kaldırılması talebinin iflas idaresi tarafından, diğer hallerde müflis tarafından yapılması gerekir. İflasın kaldırılması talebinin yapıldığı tarih itibariyle müflis şirketi temsil yetkisi bulunmayan şirket ortakları iflasın kaldırılması talebi yönünden aktif dava ehliyetleri bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden iflasın kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 1.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

        İİK nun 169/a maddesinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. hükmü bulunmaktadır. Borçlu borcun itfa edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edememiştir. Teminat iddiası açısından Senetlerin teminat senedi olduğu iddiası yönünden borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

        İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiasının yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispat ettiği takdirde icranın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri bakımından,iddiayı ispata elverişli belgeler belirtilmiştir. Takip borçlusu (davacı) tarafından itfa itirazlarına yönelik olarak 2016 ve 2017 tarihli tediye makbuzları sunulmuştur. Takibe dayanak ilamın karar tarihi 19/10/2020'dir....

        İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Yargıtay 12....

        Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacının 1995 yılı istemlerinin incelenmesi sonucu T.C.Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden "Hasılat-Kira" sözleşmesiyle kiraladığı otel binasında ve müştemilatına ilişkin yaptığı harcamaların özel maliyet bedeli olarak mı yoksa doğrudan gider olarak mı kayıt edilip itfa edilmesine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden kiralanan otel binasında yapılan modernizasyon harcamalarının gayrimenkulün ekonomik ömrünü uzattığı ve değerini artırdığı anlaşıldığından bu harcamaların özel maliyet bedeli olarak itfa edilmesi gerektiği yolundaki mahkeme kararı yerindedir....

          nun mad. 169/a: “Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.“ hükmüne amirdir. Takip konusu bono mücerret borç ikrarına dayanan hukuken geçerli kambiyo evrakıdır. Dava hukuki mahiyette borca itiraz davasıdır. İspat külfeti iddia edene düşer....

          İİK'nun 33. maddesi, ''İcra emrinin tebliğ üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçeyle icra mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir'' hükmünü içermektedir. Somut olayda 04.02.2016 tarihinde icra emri tebliğ edilmiş olup borçlu tarafça yedi günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 26.02.2016 tarihinde İcra Mahkemesi'ne itfa itirazında bulunulmuştur. Bu durumda Mahkemece, itirazın yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

            İİK.nun 33.maddesinde; "icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" düzenlemesi mevcuttur....

              UYAP Entegrasyonu