Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". hükmünü içermektedir. Bu hükme göre başvurunun niteliği de gözetilerek mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Olayda uygulanma yeri olmayan icra mahkemesine yapılan şikayetler ile ilgili olarak düzenlenen İİK 16 ve devamı maddeleri esas alınarak duruşma yapılmadan karar verilemez....

    İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ve borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup anılan itirazların da yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; bonoya dayalı olarak 26.03.2004 tarihinde takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 08.4.2016 günü tebliğ edildiği, borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmadığı, icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 26.08.2016 olduğu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının gerçekleştiğini belirttiği, tarihlere göre başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğu, ancak itirazın beş günlük yasal süresi içerisinde yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, borçlu ...'...

      Bu hale göre borçlunun zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesi öncesine ilişkin olup, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....

        Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 33. maddesi kapsamında itfa itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece başvurunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme yönelik bir itfa şikayeti gibi değerlendirilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak başka bir şeye karar verilmek sureti ile takip sonrası, hacizli malın başka dosyadan satılması nedeniyle dosyaya giren para ile dosyanın infaz edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi yerinde değildir....

        Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede 3 nedene dayalı olarak takibin talikini ya da iptalini isteyebileceğini, bunların İtfa, İmhal ve Zamanaşımı olduğunu, davanın, itfa nedenine dayalı olup itfa, hukukumuzda genel anlamda borcun sona emesi durumunu ifade eden bir kavram olduğunu, İbra sözleşmesinin ise alacaklı ile borçlunun karşılıklı irade beyanları ile borcu kısmen ya da tamamen sona erdirmesi olup itfa kavramının içinde yer aldığını, dava konusu somut olayda ise alacaklı vekili ile müvekkili arasında bir ibra sözleşmesi yapıldığı ve özetle ' tahsil harçları hariç 20.11.2018 tarihine kadar tüm dosya borcuna karşılık 6.000,00- TL ödenmesi şartıyla' davacı müvekkilinin ibra edildiği Gaziosmanpaşa 5.İcra Müd.'...

        Davacı vekilinin itfa nedeniyle takibin iptaline yönelik isteminin incelenmesinde; İİK'nın 169/a-1. fıkrasında da "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı vekili dosya borcunun diğer borçlu tarafından yapılan ödemelerle sona erdiğini belirterek takibin iptalini talep etmiş ise de; ibraz edilen 07/12/2020 tarihli dekont üzerinde "Ankara 26....

        T5 banka hesabına yapılan ödemeler ve ayrıca T4 yönetiminin talebi üzerine davalının Bayraklı Mal Müdürlüğüne olan borçlarını ödeme suretiyle itfa edildiğini, davalıya toplam 77.825,00 TL'nin ödendiğini, bu ödemeler sonrasında müvekkiline borcu kalmadığına dair 27/10/2021 tarihli ibraname verildiğini, ancak ödeme yapılmasına ve ödemeler üzerinden bir yıllık zaman geçmesine rağmen davalı tarafından takip dosyasına zamanında haricen tahsil beyanında bulunulmadığını ve dosyanın kapatılmadığını, arabulucu görüşmeleri sonrasında 25/10/2022 tarihinde alacaklı vekili tarafından dosyaya haricen tahsil bildirimde bulunulduğunu ve dosyanın kapatılmasının talep edildiğini, ancak dosya alacağı üzerinde hacizler olduğundan bu talebin reddedildiğini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Dosya içindeki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Yine davacının ödeme itirazı olduğu ve bir takım ödeme belgeleri, dekontlar sunduğu görülmekle, İİK.nun 169- a/1. maddesi gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Davacı tarafından sunulan belgeler incelendiğinde takibe konu senede açık bir atıf bulunduğu görülmekle ödeme itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş, Davanın kabulü ile İstanbul 32....

        İİK' nın 33/1 maddesine göre icra emrinin tebliğinden önce borcun itfa edildiği veya ertelendiği itirazında bulunulabilir. İİK'nın ilgili "İcranın Geri Bırakılması" başlıklı 33.maddesinde; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun .... İtfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa... iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği taktirde icra geri bırakılır." hükmü düzenlenmiştir. Davacı taraf, borcun mal karşılığında ödendiğini ileri sürmüş ve faturaları delil olarak ibraz etmiş ise de ipoteğe ilişkin borcun itfa edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamadığı anlaşılmıştır....

        Şeker Fabrikası A.Ş. tarafından iş bu alacağının tahsilinden vazgeçildiği, bu doğrultuda vazgeçilen alacak tutarının özel karşılık hesabına alındığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 324. maddesi uyarınca özel karşılık hesabına alınan miktarın ticari zararla mı yoksa mâli zararla mı itfa edilmesi gerektiği hususunda talep edilen özelgeye süresinde cevap verilmemiş olması nedeniyle söz konusu miktarın zararla itfa edilemediği ve gelir olarak kaydedildiği, bu nedenle 2016 hesap dönemine ilişkin olarak ihtirazı kayıtla kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği, davacı tarafından "geçmiş yıl zararlarının da itfa kapsamında olduğu, ancak özelge talebine süresinde cevap verilmeyerek bu imkanın ortadan kaldırıldığı"nın iddia edildiği, 213 sayılı Kanun'un 324. maddesine göre, sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacakların, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınacağı, bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak 3 (üç) yıl içinde zararla itfa edilmediği...

          UYAP Entegrasyonu