Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre, İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir....

    Somut olayda; takas talebinde bulunan davacının, davalının itfa iddiasına dayanak yaptığı sözleşme başlıklı adi yazılı belgenin içeriğine karşı çıkmış olmasına ve belgede tahrifat iddiasına dayanmış olmasına göre, dar yetkili icra mahkemesince anılan belgenin içeriğinin bilirkişi incelemesi ve tanık beyanları ile geçerliliği tespit edilip itfa belgesi olarak kabulü mümkün olmadığından, haliyle anılan takibe konu borcun itfa edildiği usulünce kanıtlanmadığından ortada takasa engel bir durum olmadığı anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takas mahsup isteğinin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

    İcra dosyasında ve 17/02/2016 tarihli haciz tutanağında ve devamındaki tutanaklarda davalı alacaklı veya vekilinin davacı borçluların iddiası doğrultusunda dosya borcuna karşılık senet vererek borcun tamamen ödendiği iddiasına karşılık bir kabul ve ikrarı görülememiştir. Aksine, davalı alacaklı vekili, cevap dilekçesinde borçluların itfa iddiasını reddettiği gibi,17/02/2016 tarihli haciz tutanağında kendilerine verilmiş senetler olmadığını, iddiaya karşı kabul ve ikrarının olmadığını beyan etmiştir....

    İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipler hakkında da uygulanması gereken İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda icra takibine 02/07/2012 günü başlandığı, borçlu tarafından mahkemeye sunulan 16.11.2012 tarihli protokoldeki imzaların tarafların kabulünde olduğu sabittir....

      Başvuru bu haliyle İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Somut olayda borçlu tarafından dosyaya sunulan ve alacaklı tarafından imzası inkar edilmeyen 10.01.2014 tarihli ödeme belgesinde, “31.03.2014 tarihli senete mahsuben, tutarı 20.000 TL” açıklaması olduğu, bu durumda ödeme belgesinin borca itirazı kanıtlamaya yeterli ve dolayısıyla İİK.nun 169/a-1 maddesine uygun nitelikte belgelerden olduğu görülmektedir. Öte yandan imzayı kabul eden alacaklının, ödeme belgesinde tahrifat yapıldığı iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, icra mahkemesi dar yetkili mahkeme olup, borca itiraz halinde ancak İİK'nun 169/a maddesi uyarınca inceleme yapabilir. O halde mahkemece borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.” hükmü düzenlenmiştir. O halde borçlu şirketin çift imza ile temsil ve ilzam olunmasına karşılık takibe konu çekte tek imza bulunduğu iddiası borca itiraz olduğundan mahkemece yapılacak iş İİK. 169/a-1 maddesi uyarınca takip dosyasındaki alacaklıya itiraz dilekçesi tebliğ edilip duruşma açılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların beyanları alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret olup evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir....

          Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır. Bu nedenle, mahkemece, borca itiraz hakkında duruşma açılıp, tarafların beyan ve belgeleri sorularak, borçluya itirazlarını ispat, alacaklıya ise bu hususta savunma hakkı tanınarak tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İİK'nın 149/a maddesi atfıyla 33. maddesine göre; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Somut olayda, 27.11.2017 tarih, 11186 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; şikayetçi ...'in taşınmazı üzerinde, alacaklı bankadan doğmuş ve doğacak borçlarına ilişkin olarak üst sınır ipoteği şeklinde tesis edildiği ve ipotek limitinin 600.000 TL olduğu, Beşiktaş 17. Noterliği'nin 04.01.2021 tarihli 12725 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle kesinleşen borcun 523.717,27 TL olduğu, takibin de bu miktar üzerinden başlatıldığı anlaşılmıştır....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/1. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/44163 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin davacıya 13/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği ve davacının bir kısım mallarına haciz işlemi uygulandığı görülmüştür. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Takibin kesinleşmesinden sonraki itfa itirazı süresiz olarak ileri sürülebilir....

              İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiasının yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispat ettiği takdirde icranın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri bakımından,iddiayı ispata elverişli belgeler belirtilmiştir. Takip borçlusu (davacı) tarafından itfa itirazlarına yönelik olarak 2016 ve 2017 tarihli tediye makbuzları sunulmuştur. Takibe dayanak ilamın karar tarihi 19/10/2020'dir....

              UYAP Entegrasyonu