Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her ne kadar anılan takip dosyasında yer alan 10.06.2015 tarihli hesap tablosu da değerlendirmeye alınarak, uyuşmazlık konusu ödenmiş ve ödenecek nafaka miktarları tespit edilmiş ise de; anılan hesap tablosunda, hesap başlangıç tarihi 13.08.2010 tarihi olup, raporda belirtilen başlangıç tarihi 10.03.2010 ile aralarında ay farkı ve dolayısı ile ödeme farkı olduğu açıktır....

    İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda;borçlu tarafından dosyaya ibraz edilen Garanti Bankasının 01/07/2011 tarihli, 5000,00 TL tutarlı ve “... adına yatan” açıklama şerhi içerir dekontu ile aynı Bankanın 10/06/2011 tarihli 5000,00 TL tutarlı ”borca istinaden”açıklama şerhli dekontunda takibe dayanak ilama veya ilam alacaklısına herhangi bir atıfta bulunulmadığı ve ilam borcuna mahsuben yapıldığı iddia edilen iş bu ödemelerin alacaklı vekilince kabul edilmediği de nazara alındığında yerel Mahkeme hükmünün onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla!...

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun dava dilekçesinde sadece borcunun bulunmadığı iddiasında bulunup, takibe hangi sebepten ötürü itiraz ettiğini açıklayamadığını ve ispat edemediğini, iddiaların hiçbirinin itfa, imhal veya zamanaşımını ortaya koyabilecek nitelikte olmadığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlunun bonoya herhangi bir itirazının olmadığı, doğrudan borcun bulunmadığını beyan ettiği, ancak borcunun olmadığını resmi veya imzası ikrar edilmiş bir senetle ispatlayamadığı, davacının soyut iddiası dışında davanın kabülünü gerektirecek bir delil bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir....

      Davalının istinaf istemine gelince; İ.İ.K. m.33/1 uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazına dayalı icranın geri bırakılmasına ilişkin dava, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süresi içerisinde açılmıştır. İ.İ.K.'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zaman aşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, ilama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Yargıtay 12....

      İİK nun 169/a maddesinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. hükmü bulunmaktadır. Borçlu borcun itfa edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edememiştir. Teminat iddiası açısından Senetlerin teminat senedi olduğu iddiası yönünden borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önce itfa nedeniyle icranın bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Davanın icra emrinin tebliğ tarihi olan 24/07/2019 tarihinden itibaren 7 günlük sürede açıldığı anlaşılmıştır....

      Belirtilen bu madde hükmüne göre, ancak borcun itfa veya imhal edildiği veya zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması istenebilir. Buradaki itfa deyimi, ödeme, hibe (bağışlama), ibra, her çeşit itfa, terkin, takas gibi borcun son bulma sebeplerini kapsar.(Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sf:808) Borçlu, taraflar arasında yapılan ve imzası inkar edilmeyen protokol hükümlerine göre yeni bir kira akti yapıldığını, infazda tarafların anlaştığı ve ilam haricinde yeni bir hukuki durum meydana geldiğini, ilamın infazının istenemeyeceğini iddia ederek takibin iptalini talep etmiştir. Bu talep, İİK.nun 26. maddesinin birinci fıkrasının göndermesi ile uygulanması gerekli İİK. 24. maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması niteliğindedir....

      İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacı borçlu, alacaklının ödeme yapılacağından haberdar olduğunu belirterek harç masraf ve vekalet ücreti alacağı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılarak bakiye 28.802,20 TL asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Davacı borçlu kurum tarafından yapılan borç ödemelerinin takip tarihinden sonra yapıldığı sabittir....

      Bu durumda borçluların takip saatinden önce ödemenin bildirildiği iddiası alacaklı tarafından inkar edilmediğine göre, ödemenin takipten önce yapıldığının ve alacaklının haberdar olduğunun kabulü gerekmekte olup, yapılan ödemenin de ilam konusu alacağı ödemenin yapıldığı tarih itibariyle faizi ile birlikte karşıladığı anlaşıldığından, davacıların itfa itirazı sübut bulmuştur. Mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava, yukarıda açıklandığı üzere ilamlı takipte İİK'nın 33/1. maddesine dayalı itfa itirazı olup, bu itirazın kabulü halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takiplerde borca itiraz halinde uygulanması gereken İİK'nın 169/a-5. maddesine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçinin talebinin takibin kesinleşmesinden sonra ki dönemde itfa ya da imhal iddiası niteliğinde olduğu ve her zaman ileri sürülebileceği, her ne kadar dayanılan belgede bulunan imza davalı alacaklı tarafından inkar edilmemiş ise de; belgenin itfa yada imhal unsurlarını taşımadığı, şarta bağlı edimler ve yükümlülükler içerdiği ve bu şarta bağlı yükümlülüklerin dar yetkili İcra Mahkemesinde dikkate alınamayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

        UYAP Entegrasyonu