WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O hâlde, eldeki davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü açısından sebepsiz zenginleşenin kim olduğunun tespiti önem kazanmaktadır.Davacının icra dosyasına haciz tehdidi altında yatırmış olduğu parayla kim menfaat temin ediyorsa onun sebepsiz zenginleşme davasının muhatabı olacağı hususunda kuşku bulunmamaktadır. İİK’nın 12. maddesine göre icra dairesi takip edilen para alacağına mahsuben üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar kadar borcundan kurtulur....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sebepsiz Zenginleşme İddiasına Dayalı) KARAR : Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29/01/2019 tarih ve 2019/56 Esas, 2019/56 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin iş bölümü alanı, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 03/08/2018 tarihli ve 1085 sayılı kararı uyarınca, şahsi haklar, sınırlı ayni haklar, kamu orta malları, gayrimenkul mülkiyetinin sınırları ve miras hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararlara yönelik istinaf başvurularının incelenmesi olarak belirlenmiştir. Aynı kararda, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4....

Menfi tespit davalarında, zamanaşımı iddiasına dayalı olarak menfi tespit isteminde bulunulamaz. Ne var ki davacı, iddiaları arasında ayrıca çekin hatır çeki olduğunu da ileri sürmektedir. Somut olayda dava konusu çekte davacı keşideci, davalılardan ... ise çeke ciro yoluyla hamil olan kişidir. Süresinde ibraz edilmeyen ve zamanaşımına uğramış olan çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde keşideci ile hamil arasındaki ilişkinin 6102 sayılı TTK.’nun 732. maddesi çerçevesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetildiğinde ispat külfeti keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece somut olayda ispat külfeti davacıda olduğu halde, ispat külfeti tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı bankaya ibraz edilen dava konusu çekteki lehtar dava dışı Fırat Gıda Ltd. Şti.’dir. Çekin arkasındaki ilk ciro ise ... adlı kişiye aittir. Bu kişinin cirosu ile çekin davalı hamile verildiği görülmektedir. Bu durumda ciro zinciri kopuk olup, davalı yetkili hamil durumunda değildir. Bu hal karşısında, hataen muntazam ciro silsilesinin bulunduğunu zannederek ödeme yapan davacı bankanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hamil olan davalıya rücu hakkı bulunmasına rağmen, yerinde olmayan gerekçeyle, davanın reddine verilmiş olması doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      -TL'nin sehven davacının banka hesabına yatırılmasından kaynaklanan sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı bir alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 1/2. maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın iş mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir....

        Olayda, sözleşmenin yapıldığı tarih 08.08.2000 tarihi olmasına karşın gabin iddiasına dayanan birleştirilen davanın davacısı davanın açıldığı 30.12.2003 tarihine kadar böyle bir irade açıklamasında bulunmamış, yasanın 21. maddesindeki bir yıllık hak düşürücü süreyi geçirmiştir. Mahkemece bu saptama yapılarak gabin iddiasına dayalı birleştirilen davanın reddinde de bir yanılgıdan söz edilemez. Az yukarıda söylendiği üzere, satış vaadi sözleşmesi 08.08.2000 tarihinde yapılmış iken, satımı vaad olunan taşınmaz vaad borçlusu elinde kalmış, özellikle dava dilekçesinde yapılan açıklamaya göre taşınmaz üzerinde metruk halde bulunan gazino yapılan iyileştirmelerle değerli hale getirilmiştir....

          Dava, davalının hesabına sebepsiz olarak yapılan 31.170,00 TL havale sebebiyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkin olup mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairenin 18.04.2022 günlü ilamıyla onanmıştır. Onama ilamına karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de dava değeri olan 31.170,00 TL’nin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığı anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 21.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmayıp talebin sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacılar, murislerinden intikal eden taşınmazın kiraya verilmiş olduğunu, murisin eşi tarafından kira bedellerinin tahsil edildiğini belirterek davacıların veraset belgesine göre paylarına düşen kira bedelinin tahsilini talep etmektedirler. Davacıların iddiasına göre taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi kapsamında değil sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası niteliğinde olduğu gözetildiğinde, buna göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2012 NUMARASI : 2011/114-2012/190 -KARAR- Dava, mükerrer olarak ödendiği iddia edilen ecrimisil bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsili konusunda yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Hemen belirtmek gerekir ki; Dairemizin görev alınan içiresinde ecrimisil istemli davaların bulunduğu, eldeki davada da; taraflar arasında, dava konusu bankamatik yerleri için ecrimisil ödenip ödenmemesi veya ne miktarda ecrimisil ödeme yapılması hususunda çekişme bulunmayıp, uyuşmazlık; davacının aynı yerler için ikinci defa ödemek zorunda kaldığı ecrimisil bedeli sebebi ile davalı Belediyenin haksız zenginleştiği iddiasına dayalı olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77.ve devamı maddeleri gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiği açıktır....

                Dava, hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 77 ve devamı maddelerine dayanmaktadır. 6098 sayılı TBK m.77 uyarınca "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur." denilmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK'nın 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

                  UYAP Entegrasyonu