WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, öncelikle davanın hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçmesi nedeniyle reddi gerektiğini, bankanın ödediği faiz bakımından gabin iddiasının kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, kaldı ki gabin iddiasına dayalı davanın akdin kurulması tarihinden itibaren bir yıl içerisinde açılması gerektiğini, BK'nin 66. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme durumundan da sözedilemeyeceğini, kaldı ki sebepsiz zenginleşmeye dayalı zamanaşımı süresinin de geçmiş olduğunu, ifa edilen faiz tutarı bakımından huzurdaki davanın reddi gerektiğini, ifa edilen kısmın geri istenmesinin MK'nin 2. maddesine de aykırı olduğunu, zira bankanın bu talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliği taşıdığını, aynı tarihlerde başka bankalarında yüksek faiz verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2023/2 E., 2023/181 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının; taşınmazın gerçek miktarıyla kamulaştırılmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme uyarınca uğranılan zararın tazmini isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (5). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (5)....

      Davanın, taraflar arasında daha önce görülen ve kesinleşen ecrimisil istemine yönelik kısmi ve ek davada, dava konusu taşınmazların yüzölçümünün değişmesi sebebiyle fazla ecrimisil bedeli hesaplandığı iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşme talebine ilişkin olduğu, Mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince....Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın distribütör ile bayii arasında haksız rekabet iddiasına dayalı bulunması ve davacının hiç bir tescilli sınai mülkiyet hakkına dayanmaması nedenleriyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, dava, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 21. maddesine dayalı olarak münhasır distribütörlük anlaşmasına dayalı olarak açılan haksız rekabet ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde, davacının unvan ve logosuyla davalı tarafından sahte olarak imal ettirilen ürünlerin satıldığı iddia edildiğine göre bu konuyu değerlendirme görevi Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ait olacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın ... Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Davada, davalıya hatalı olarak fazladan ödenen teşvik piriminin geri tahsili istenilmiş; mahkemece, yargısal inançlar gereği, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi gibi durumlarda geri iade için süre aranmayacak, diğer durumlarda ise süre 60 gün ile sınırlı olup, olayda bu sürenin de geçtiği, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda istemin dile getirilebileceği 1 yıllık sürenin de bittiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacı idarenin davalı memura hatalı olarak fazla teşvik pirimi ödendiği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeye ilişkin alacak istemidir. Her ne kadar davalı zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de, zamanaşımının başlaması için zararı ve faili öğrenme tarihinin bilinmesinin yanısıra alacaklı kamu idaresi olduğunda, dava açma hususunda emir vermeye yetkili merciin ıttıla tarihinin araştırılması ve buna göre zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tespiti gerekir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, TTK m.732'de ifadesini bulan sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalının takibe konu çekin keşidecesi olduğunu, çekin süresinde ibraz edilmediğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Eldeki davaya dayanak olan çekin düzenleme tarihinin 15/11/2019 tarihi olduğu, takip talebinin 28/11/2019 tarihinde düzenlendiği görülmektedir. Dava ise 20/02/2020 tarihinde ikame edilmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine bakılacak olursa davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığı görülmektedir. Zira, dava dilekçesinde TTK'da yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine atıfta bulunulmuş ve duruşmada da davanın dayanağının TTK m.732'de ifadesini bulan sebepsiz zenginleşme hükümleri olduğu belirtilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10.11.2020 gün ve 2016/18528 Esas- 2020/7046 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1086 sayılı HUMK'nun 440/III-1. maddesi uyarınca 2020 yılı itibariyle miktar veya değeri 24.120,00 TL'den az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilemez. Somut olayda da, dava değeri 10.000.00 TL olduğuna göre yerel mahkeme kararının onanması yönündeki Dairemiz kararına karşı anılan madde uyarınca karar düzeltme yoluna gitme olanağı yoktur....

                  Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, bonoya dayalı ödemenin, protokolün iptali nedeniyle, tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, “Davanın, bonoya dayalı sebepsiz zenginleşme iddiasına ilişkin olduğu, TTK'nın 4 ve 5. maddeleri gereğince asliye ticaret mahkemesinin görevli bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; “Davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir....

                    Somut olayda ise, bozma ilamında bahsi geçen ve irdelenmesinin gereğine işaret edilen “Davacıların bu ödemelerden payına düşen kısmı Borçlar Yasasının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyip isteyemeyeceği” yerel mahkemece direnme olarak adlandırılan kararın gerekçesinde tartışılarak, “davacıların sadece ... yönünden var olduğu anlaşılan tazminat haklarının, ...'in diğer davalı kardeşlerine kira ödemesi yapması sebebi ile yansımasının mümkün görülmediği, davalı kız kardeşler yönünden dava dilekçesinde yer alan maddi vakıanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olmadığı, esasen davacıların bu davalılar yönünden onlara ödenen kira paralarından dolayı isteyebilecekleri bir payın da olmadığı, bu davalılara hak edilenden daha fazla para ödenirse, ancak bu halde ... yönünden sebepsiz zenginleşme söz konusu olabileceği, davacılar ile davalılar ... ve ... arasında doğrudan sebepsiz zenginleşme sonucu doğuracak bir hukuki ilişki bulunmadığı,” gerekçesiyle direnme hükmü kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu