Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/son maddesi uyarınca “Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” Görüldüğü üzere, menfi tespit ve istirdat davalarında seçimlik yetki söz konusu olup dava, icra takibini yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda davacı, davalı banka tarafından aleyhinde başlatılan icra takibinde ipotek bedelini aşan kısım için borçlu olmadığının tespiti ile ödediği fazla kısmın istirdadını talep etmiş, bunun yanında adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talebinde de bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat-zayi nedeniyle çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit-istirdat davasının reddine zayi nedeniyle çek iptali davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit talebinin kabulüne, istirdat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 44.000 TL bedelli senede dayalı icra takibi yaptığını, senet bedelinin takipten önce müvekkiline ait taşınmazın 85.000 TL bedelle davalıya devredilmek suretiyle fazlasıyla ödenmesine rağmen davalının icra işlemlerine devam ettiğini belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve fazla ödenen miktarın istirdatı ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin ödeme emirerine konu prim ve işsizlik sigortası primi borçlarını ihtirazi kayıt ile ödeyerek davalı kurum'a istirdat davası açtığı, alt işveren... İplik Tic. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında verilen 07/11/2014 tarihli iflas ertelenmesine ilişkin tedbir kararının ödeme emrinin tebliği tarihinden önce 27/02/2015 tarihinden önce kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, tarafları ve dayanılan dava konusu olay aynı olduğundan dava dışı asıl borçlu ....... San. Tic. A.Ş.'nin Kurum'a karşı açtığı istirdat davası ile eldeki dava arasında irtibat bulunduğu ve birbirinin sonuçlarını etkileyeceği tartışmasızdır. Asıl borçlu ....... San. Tic. A.Ş. tarafından açılan istirdat davasının, bu davada bekletici mesele yapılmasında sonuçta verilecek kararın yasaya uygunluğu bakımından zaruret olduğu da bir gerçektir. Bu durumda; mahkemece dava dışı asıl borçlu ... .... San. Tic. A.Ş.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/739 Esas KARAR NO : 2024/174 DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/09/2018 KARAR TARİHİ : 20/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ İDDİA: Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; müvekkiline karşı .......
Bankasından gelen yazı uyarınca çekin ibraz edildiği ve ibraz eden kişinin ... adlı kişi olduğunun bildirildiğini, Mahkemenin buna nazaran davacı vekiline çeki ibraz ettiği bildirilen kişiye karşı istirdat davası açması için iki haftalık kesin süre verdiğini, o dönem dosya vekili tarafından ilgili süre içinde bu kişiye karşı istirdat davası açılmamış olduğundan Mahkemenin gerekçeli kararında buna dayanarak; "... Bankası'nın 24/08/2023 tarihli cevabi yazısı ile davanın konusu olan çekin ibraz edildiği bildirildiği, bu hususta davacı vekiline çeki ibraz ettiği bildirilen kişiye karşı istirdat davası açması için iki haftalık kesin süre verildiği fakat davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde dava açılmadığı görülmüştür." demek suretiyle adeta iki çek de ibraz edilmiş ve ibraz eden kişi belliymiş ve fakat verilen sürede istirdat davası açılmamış şeklinde karar verdiğini; İkinci çek olarak belirtilen çekin, ......
Somut olayda, davacı tarafından istirdat istemiyle açılan davanın asıl davadan tefrik edildiği, mahkemece yapılan araştırmada davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu, tacir olduğu, istirdat isteminin bir miktar para alacağına ilişkin olduğundan 6102 sayılı TTK'nın 5/A maddesi gereğince dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davanın 25/06/2020 tarihinde açıldığı, davacının istirdat davası yönünden zorunlu arabuluculuğa 02/09/2020 tarihinde başvurduğu ve son tutanağın 11/09/2020 tarihinde tutulduğu, dava açıldığı sırada henüz arabuluculuğa başvurulmamış olduğu anlaşılmakla, mahkemece davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle TTK'nın 5/A ve HMK'nın 115/2.maddesi gereğince reddine karar verilmesi yerinde olmuştur....
Bu kapsamda Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davanın istirdat davası olduğu savunulmuş ise de İİK'nın 72. maddesine dayalı olan istirdat davası; icra dosyası borçlusunun, ödeme emrine itiraz etmemesi veya ödeme emrine itiraz ettiği takdirde itirazın icra hukuk mahkemesi tarafından kaldırılması üzerine cebri icra tehdidi altında dosyaya ödeme yapması durumunda ödediği parayı geri almak için başvurabileceği bir hukuki çaredir. Dolayısıyla istirdat davasının öznesi, cebri icra tehdidi altında icra dosyasına ödeme yapan takip borçlusudur. Oysa somut olayda davacı tarafın takip borçlusu sıfatının bulunmadığı ve 3. kişi sıfatı ile ödeme yaptığı sabittir. Bu hali ile davanın istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesince; "Dava; Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti-istirdat istemine ilişkindir......İstirdat davasının şartlarından biri borçlunun esasen borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2008 gününde verilen dilekçe ile istirdat, icra inkar tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; istirdat talebinin kabulüne, diğer talebin reddine dair verilen 24.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......