Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki asıl dosyada cezai şart, birleşen dosyada alacak davasına dair ... 17. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16/11/2017 tarihli ve .2016/542 E. 2017/516 K. sayılı hükmün onanması hakkında Yargıtay (kapatılan)13. Hukuk Dairesince verilen 28/11/2019 tarihli ve 2018/4081 E. 2019/11690 K. sayılı ilama karşı davacı ve davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

    şart borcunun ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalının bayilik sözleşmesini haksız ve tek taraflı olarak süresinden önce feshettiğinden sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağının muaccel olduğunu iddia ederek 1.500.000 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; davacının işveren , davalının yüklenici olduğu eser sözleşmesi kapsamında davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, cezai şart ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığına ilişkindir. 1/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 4. ve 5. maddeleri, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkiyi görev ilişkisi olarak düzenlemiştir....

        Tüm bu açıklamalar ışığında, Yargıtay bozma ilamı, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizde açılan davanın, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağı ve davalının sözleşmeyi feshi sebebiyle cezai şart istemine ilişkin alacak davası olduğu, mahkememizce verilen, 23/12/2015 tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilk kararın, Yargıtay 19. H.D.'...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ... Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, T3 Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocaeli Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından düzenlenen 29/12/2016 tanzim tarihli ve 32597092- 118.01.03- E.7064929 sayılı cezai şart işleminin 550.000,00 TL lik cezai şart ve 9.359,07 TL lik yersiz ödeme yönünden işlemin iptaline, Doktor Burak Teymen'in pasif hale getirilmemesi nedeniyle uygulanan 1.000 TL lik cezai şart yönünden açılan davanın reddine ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Eksik alımdan kaynaklı cezai şart alacağı miktarının, sözleşmelerin 5 yıllık olarak yapılması, alım garantisinin 5 yıllık sürecin tamamına yönelik olması nedeni ile 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda uygulamada 1 yıllık alım garantisi yapıldığı gerekçesi ile yapılan hesabın kabul edilmesinin mümkün olmadığı, 5 yıllık süre göz önüne alınarak ve 5 yıllık süredeki alım garantisi göz önüne alınarak cezai şart miktarının hesaplanması gerektiği, bu çerçevede 01/02/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda eksik alımdan kaynaklanan cezai şart alacağının dava dışı İpragaz şirketinden yapılan alımların kabul edilmemesi halinde 152.651 USD olacağının rapor edildiği, dava dışı İpragaz'dan yapılan alımların tespitinin yapılamaması nedeni ile hesaplamaya dahil edilmemesinin ve cezai şart alacağının 152.651 USD olarak belirlenmesinin yerinde olduğu ve söz konusu rapor doğrultusunda davacının eksik alımdan kaynaklı cezai şart talebinin kabulünün gerektiği anlaşılmıştır....

            tarihli ek rapor; Yapılan açıklamalar ve ihtarname tarihleri ve ihtarname içeriklerinde ifade edilen “kar mahrumiyeti” kapsamında davacı vekilinin taahhüde dayalı eksik ürün karşılığı Cezai Şart talebinin Hukuki tavsifi Sayın Mahkemeye ait olduğu, belirtilmiştir....

              Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez.” hükmü getirilmiştir. Somut olayda; davacı hakkında tesis edilen davalı kurum işlemi ile 2007 yılı ... Protokolünün ( 6.3.21) maddesi dayanak gösterilerek, incelemeye konu sahte reçetelerin kasıtlı olarak kuruma fatura edildiğinden bahisle, reçete bedeli olan 39.768,07 TL’nin on katı tutarında 397.680,70 TL cezai şart uygulanarak, cezai şartın ve kurum zararı olarak reçete bedelinin davacının tahakkuk edecek alacaklarından mahsup edileceği, mevcut sözleşmenin feshedilip iki (2) yıl süreyle sözleşme yapılmayacağı bildirilmiş olup; davacı eczacı tarafından hakkında tesis edilen kurum işleminin ekonomik yönden mahvına sebebiyet vereceğinden bahisle, kurum işleminin haksız olduğunun tespiti ile özellikle cezai şartın iptali, olmadığı takdirde cezai şart bedelinden indirim yapılması istemiyle eldeki davanın açıldığı görülmüştür....

                Protokolün (6.12.) maddesinde ise; "Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile, Kurumca tespit edilen ve sözleşmenin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez.” hükmü getirilmiştir. Somut olayda; davacı hakkında tesis edilen davalı kurum işlemi ile 2007 yılı ......

                  Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/80 d.iş sayılı dosyası ile tespit ettirdiklerini belirterek, erken tahliye nedeniyle sözleşmenin 10.maddesi kapsamında 10.000 USD cezai şart, 16.350 TL hor kullanma tazminatı ve taşınmazın halen kiraya verilememiş olmasından kaynaklanan 43.750 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise; sözleşmenin 10.maddesi gereğince müvekkilinden cezai şart ve erken tahliye nedeniyle tazminat istenemeyeceğini çünkü işyerinin tahliyesinin davalının kendi istek ve arzusundan kaynaklanmadığını, müvekkiline karşı yapılan icra takibi ve sonrasında ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/294-415 sayılı kararı ile tahliyesine karar verildiğini, müvekkilinin bu tahliye kararı sonucu taşınmazdan çıkmak zorunda kaldığını, kiralanana bir çok zorunlu ve faydalı masraf yaptıklarını, hor kullanma iddiasının kanıtlanamadığını, tahliyeyi müteakip taşınmazın otopark olarak kullanılmaya başlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu