Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit istemine ilişkin davada Bodrum 1.Asliye Hukuk ve Bodrum Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, menfi tespitle birlikte açılan istirdat davası niteliğindedir. Asliye Hukuk Mahkemesi, kira tespiti ile birlikte açılan alacak, tazminat ve istirdat davalarında miktar ya da değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, açılan davada menfi tespitin yanı sıra 26.796,00.-TL ödenmiş kira bedeli ile ilgili istirdat talebinin de bulunduğunu, bu durumda görevli Mahkeme’nin dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı vermiştir....

    Yalnız, istirdat davasının şartı icra hukukuna dayanmaktadır: borçlunun, borcu olmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması. İstirdat davasının amacı, sonuçlanmış olan bir icra takibinin maddi hukuka aykırı olan sonucunun iptal edilmesi ve maddi hukuk ile icra hukukunun şekli kuralları arasında uyum sağlamaktır. B) İstirdat Davasının Şartları İstirdat davasının, biri takip hukukuna diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere, iki şartı vardır. Bunlar başka, davanın açılması için bir yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. I-) İstirdat Davasının Takip Hukukuna İlişkin Şartı 1-)İstirdat davası için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Para, borçlu (veya üçüncü kişi) tarafından icra dairesinin banka hesabına (m.9,I) ödenmiş olabileceği gibi, borçlunun mallarının haczedilip, satılması suretiyle de ödenmiş olabilir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı kurum elemanları tarafından 27.10.2003 tarihinde tutulan tutanak ile sayaçların mühürlerinin uygun olmadığı ve kaçak ... kullanıldığı iddiası ile fatura düzenlendiği ve müvekkili hakkında ceza davası açıldığı, elektriğin kesilmemesi için 17.12.204 tarihinde borcun ödendiği, ceza davasında beraat ettiklerini belirterek ödenen paranın istirdadına 5.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

        CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkil şirket yönünden husumet itirazları bulunduğunu, davanın husumetten reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini, ---- tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davacı-borçlu aleyhine %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen karşılıklı itirazın iptali tazminat ve istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, asıl davada davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan borca ve yetkiye yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise davanın reddini istemiştir....

            Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E: 2011/455, K: 2011/1272 sayılı dosyasında istirdat talep etmiş; bu davası da kabulle sonuçlanarak Yargıtay’ca onanmış ve kesinleşmiştir. Açıklanan safahat karşısında, davalının icra takibinin haksız olduğu ve davacının haksız yere hapis yattığı mahkeme ilamlarıyla sübuta ermiştir. Davacının, icra dosyasına kendi isteği ile taahhütte bulunması icra baskısı altında olduğundan, zarara rıza gösterdiği anlamına gelmez. Davacının maddi ve manevi zararları belirlenerek hüküm altına alınması gerekir. Bu nedenle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 27/03/2014...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Cezai şart-Tazminat-İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı cezai şart-tazminat ve istirdat davalarına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde taraflardan gelen olmadı. İncelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili 17.07.2012 tarihinde duruşmalı olarak, davalı vekili ise 18.06.2012 tarihinde temyiz isteminde bulunmuş iselerde bilahare .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.10.2012 tarihli müzekkere ekinde gönderilen 31.10.2012 tarihli dilekçeleri ile açık kimliği tespit edilen davacı asil ... ile davalı vekili Av. ..., ......

                İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İlk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. İkinci şart ise, maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehditi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (İİK.m.72/Vll). İstirdat davasında önemle vurgulanması gerekli bir husus daha vardır ki, o da; borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davasının açılması gerekir (İİK.m.72/Vll)....

                  Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne, kötüniyet tazminatı isteğinin reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarih ve 2019/5006 Esas, 2021/154 Karar sayılı ilamında “ Eldeki davada, mahkemece, taraflar icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinde bulunmadıklarından bu hususta hüküm oluşturulmamış ve davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne şeklinde gerekçe yazıldığı halde, hüküm kısmında “1-Davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, 2-Davanın istirdat istemi yönünden kısmen kabulü ile, a)Davacı tarafça fazladan ödenen 424,46 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b)Fazlaya ilişkin 821,46 TL'lik istemin reddine, 3-Davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur....

                    Davalının cevap dilekçesinde maddi hata yaptıklarını beyan etmesi davayı kabul etmesi, icra takibinde kötü niyetli olmadığı değerlendirilerek kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu