WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve hakkaniyete aykırı olduğunu, uğranılan zarar ile manevi tazminat miktarının orantılı olmadığını, yerel mahkemece maddi tazminat davası bakımından davalı ... lehine davanın red oranına göre 2.750,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama devam ederken maddi tazminat talepleri bakımından davalı ... şirketiyle sulh olunduğundan, maddi tazminat yönünden taleplerinin konusuz kaldığını ve bu nedenle maddi tazminat bakımından davadan feragat edildiğini, HMK 331....

    Kararı davacı vekili ve davalılar vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; İpoteğin paraya çevrilmesi işleminin taraflar arasında var olan hukuki ilişkiden kaynaklı sözleşmeden ari olarak değerlendirilemeyeceğini, ipoteğin verilmesi/çözülmesi taahhüdünün asıl sözleşmenin bir parçası olup davalı yanın iş bu uyuşmazlığa konu olay nedeniyle sorumluluğunun da ''sözleşmeden doğan tazminat sorumluluğu'' olduğunu, dolayısı ile uyuşmazlığın sözleşmeden doğan sorumluluk kapsamında tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat olarak nitelendirilmesi ve davacının gerçek (güncel) zararın tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken yalnızca sebepsiz zenginleşme yahut istirdat olarak davası olarak nitelendirilerek karara bağlanmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür....

      Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken; 1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması, 2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi, 3-Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi, 4-Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur. ) Tüm bu açıklanan nedenlerle istinaf taleplerinin kabulüne ve İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/658 E - 2022/795 K sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla; Açıklanan ve re'sen gözetilecek nedenlerle; - İstinaf taleplerinin kabulüne, - İstinaf incelemesi sonucunda İstanbul 19....

        Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi olunduğu, bu mahkemece de 17.05.2022 tarihli, 2021/985 E- 2022/622 K sayılı karar ile davanın TTK'nın 5/A, 6326 sayılı Kanun'un 18/A-2 ve HMK'nın 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuk dava şartı eksiği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası ile "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmü getirilmiştir....

          İstirdat davası ise maddi hukuk yönünden bir eda davası olup bu davanın konusu, öncelikle alacağın, aslında var olmadığı ya da hukuken borçluyu ilzam eder nitelikte bulunmadığı yönlerinin ispatı ile ilgilidir.Yargıtay 3....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, 6102 sayılı TTK’nın 5.m ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun’un 20.m ile 5/A m.nin eklendiği, bu maddeye göre TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kananlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davacı tarafından dava konusu ettiği çekin istirdadının talep edildiği, davadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığının anlaşıldığı, 6102 sayılı TTK 5/A ve 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2.m uyarınca davanın arabulucuya tabi olduğu ve dava şartı olduğu, dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile HMK’nin 114 ve 115.m uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir....

              ; İstanbul Üniversitesi'nin faize itirazının iptali sağlanmadığı için eksik faiz talep edildiğinden tazminat temlik bedelinden kredi borcu düşürüldükten sonra iade edilmeyen kısım açısından istirdat istemlerinin yersiz olduğu; haklılığı tespit edilen istem açısından kişilik haklarının ihlaline yol açacak bir durum olmadığından manevi tazminat isteminin de yerinde olmadığı gerekçesiyle 7.729 TL faizin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ve sair istemlerin reddine karar verilmiştir....

                İcra Hukuk Mahkemesi 2016/231 E. 2016/421 K. sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiğini, yapılan haczin hukuka aykırı olmadığı ve davacının iddialarını kanıtlar nitelikte delil sunmadığı kesinleşen istihkak davasının reddine dair karar ile anlaşıldığını, davacı dilekçesinde %20 kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de iş talebinin istirdat davalarında talep edilmesinin mümkün olmadığını, borçlunun borçlu olduğu, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden bir karar ile sabit olduğundan yapılan ödeme üzerine istirdat davası açılmasının mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle borçlunun borçlu olduğu, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden bir karar ile sabit olduğundan, kesin hüküm bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, esasa girilmesi halinde ise haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 11....

                  Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

                    Yerleşmiş Yargıtay kararları uyarınca istirdat davası koşullarının oluştuğu durumlarda, dava sebepsiz zenginleşme olarak görülemez, davaya istirdat davası olarak bakılması gerekir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17619 Esas, 2017/3930 Karar; 2015/1355 Esas, 2015/11705 Karar; 2016/3867 Esas, 2016/15577 Karar) Davacı taraf taleplerinin sebepsiz zenginleşme kapsamında itirazın iptali olduğunu ileri sürmüş ise de HMK 33/1 maddesi gereğince hukuki tasnifi yapmak hakimin görevi olduğundan ve istirdat davasının koşullarının oluşması halinde davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiğinden, mahkemenin davayı istirdat davası olarak nitelendirmesinde hukuka aykırılık mevcut değildir. İstirdat davaları, İİK 72/7. maddesi gereğince ödemenin yapıldığı tarihten itibaren bir sene içinde, açılması gerekip, yasa maddesinde belirtilen süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğu gibi, istirdat davasında yasada belirtildiği gibi umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurulması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu