Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, istirdat istemi yönünden (1) yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının iddialarının soyut ve hayali olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, istirdat istemine konu ödemenin en son 02.03.2009'da yapıldığı, davanın ise (1) yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davacı ... Tic. Ltd. Şti'nin istirdat isteminin, ödemeyi ... Tic. Ltd. Şti yapmakla davacı ... Ltd. Şti'nin istirdat isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle, davacıların tacir olup imzaladıkları kefalet sözleşmeleri ve teminatlara ilişkin olarak baştan sorunlu olmayı kabul ettikleri gerekçesiyle de davacıların tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat- tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat- tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat - tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklı, menfi tespit, istirdat ve tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            icra müdürlüğünce haczedilmediğinden istihkak davasının konusu olmadığından ve istihkak davasında ayrıca maddi manevi tazminat talebinde bulunulamayacağından alacaklı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak haciz işlemi yaptığı da ispatlanamadığından tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Her ne kadar davacı tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de İİK 72.maddesi uyarınca açılan istirdat davalarında kötü niyet tazminatının öngörülmediği,yalnızca menfi tespit davası olarak açılıp İİK 72/6.maddesi uyarınca kanunen istirdat davasına dönüşen davalar açısından kötü niyet tazminatına hükmedilebileceği göz önüne alınarak kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde dava,menfi tespit ve istirdat olarak açılsa da HMK 33.maddesi uyarınca davanın yalnızca istirdat davası olduğu görülmüş ve yargılama bu yönde sevk ve idare edilmiştir.Celp edilen ödeme belgeleri göz önüne alındığında toplam ödenen ve istirdata konu olabilecek bedelin ---- olduğu görülmüş ve arta kalan talebin reddine karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

              AŞ ye verdiğini, davacı tarafın kendisine teslim edemediği bu mallara ilişkin icra masrafı ile birlikte 163.000,00-TL ödemek zorunda kaldığını ve davayı bu şekilde kabul ettiğini belirtir, beyanı karşında; HMK 308 uyarınca, davayı kabul tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğuracağından ve davacının talep sonucunun, davalı tarafından, kabul edilmesiyle, davacı talebinin 163.000,00-TL üzerinden olduğu anlaşılmakla bu şekilde kabulüne karar vermek gerekerek, ödeme yapıldıktan sonra, her ne kadar menfi tespit davası olarak açılmış ise de, davaya istirdat davası olarak devam edildiğinden, istirdat davasında ise, tazminat konusunda, yasal bir düzenleme bulunmadığından, davacının talep ettiği, tazminat talebinin reddine dair, mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davanın; Davalının davayı kabul ettiğini belirtmekle HMK 308 uyarınca kabul ile DAVANIN KABULÜNE; 160,000,00-TL'lik davacı tarafından ......

                Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalı alacaklı şirketin davalı borçlu şirketten alacaklı olması nedeni ile hakkında icra takibi yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı şirket bu takip dosyasının tarafı olmayıp üçüncü kişi konumundadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 9 ve devamı maddelerine göre icra dosyasına yapılan ödemeler borca mahsuben ödenmiş sayılacağından dosyanın tarafı olmayan davacı üçüncü kişinin ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre dosya borçlusundan geri isteme hakkı bulunmakla birlikte, davalı alacaklı sebepsiz zenginleşen konumunda olmayıp İİK 72. maddesi uyarınca istirdat davasını da ancak takip borçlusu açabileceğinden davacının icra takip dosyasına ödediği bedeli davalı ...'den geri isteme hakkı bulunmamaktadır....

                  Şti. vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı ... Mühendislik ... İnşaat Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir....

                    UYAP Entegrasyonu