Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında imzalandığı iddia olunan kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklı borçtan sorumlu olunmadığı, bu kapsamda yapılan ödemelerin istirdatı ve tazminat istemine yöneliktir. 28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak banka kredi kartı uyuşmazlıklarında görevli mahkeme, anılan kanunun 3/1-k-j,4/3,73/1,83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmelidir. Somut olaya gelince dava, kredi kartını veren bankadan alacağı temlik alan varlık yönetim şirketine 30/09/2019 tarihinde (6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra), tüketici olan kart hamilince açılmıştır....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... ile dava dışı banka arasında Tarımsal Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının kredi borcuna karşılık taşınmazını ipotek ettirdiğini, müvekkilinin de, kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığını kredi borcunun müvekkili tarafından ödendiğini, davalı ... 'nin ipotekli taşınmazı satın olarak ipotek borçlusu olduğunu belirterek müvekkilinin ödediği 11.900,00 TL’ nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davaya yanıt vermemiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tarafı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı ...'ün tarımsal kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olduğu, davacının da sözleşmenin kefili olduğu, davacının sözleşmeden kaynaklanan tüm borcu yerine getirdiği davalı ... 'nin ipotekli taşınmazı ipotek ile yükümlü olarak aldığı dolayısıyla davalı ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat hukukuna ilişkin davada ... 4. Tüketici ile 7. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Borçlar Yasasının 41. maddesine göre haksız fiilden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir. Davacı, evine hırsız girdiğinde çalınan kredi kartı ile davalı şirketten alışveriş yapıldığını bilertip bankaya ödemek zorunda kaldığı 2.512.746.283.- TL.nin davalıdan alınmasını talep etmektedir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi bulunmadığı, davalının ... çıkaran kuruluş durumunda olmadığı, kredi kartının dava dışı ... Bankası tarafından çıkarılmış olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyecek uyuşmazlığın, genel hükümlere göre 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

        - K A R A R - Davacı icra takip dosyasına konu kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını,kredinin alındığı 1999 yılı itibariyle henüz 14 yaşında olduğundan kredi kullanmasına olanak bulunmadığını, davalı bankadan kredi kullanmadığını ileri sürerek takip konusu kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, 27.09.2013 tarihli celsede raporu kabul etmediklerini ve davanın reddini istediklerini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre; dava konusu icra takip dosyasında 14.09.2011 tarihinden sonra yapılan tüm icra işlemlerinde borçlu kimlik bilgilerinin ......

          Dava, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının aynı alacağa ilişkin 2007 yılında davalı aleyhine icra takibi yaptığı ve takip sonucunda da icra müdürü tarafından kesin aciz vesikası verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nın 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası takip hukuku bakımından borç ikrarını içeren bir senet olup, İİK'nın 68/1. maddesinde yazılı belgelerdendir. Yine aciz vesikasının maddi hukuk bakımından etkileri ise İİK’nın 143. maddesinde kesin aciz vesikasında yazılı borç hakkında, borçlu için yirmi yıl süreyle zamanaşımının işlemeyeceği ve kesin aciz vesikasına bağlanmış olan alacak hakkında faiz istenemeyeceği belirtilmiştir....

            Mahkemece, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı ile davalı banka arasında düzenlenen taksitli bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanan istirdat talebine ilişkindir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, Tarımsal Kredi Sözleşmesinden dolayı verilen ihtiyati haciz kararına yönelik itiraza ilişkin olup, taraflar arasında menfi tespit ve itirazın iptali davası açıldığına dair bilgi veya belge bulunmadığından dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tarımsal kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Dosyada 19. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı vardır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının sigorta yapma konusunda herhangi bir sorumluluğu veya kusuru bulunmadığı, davalı bankanın sigorta işleminin yapılmamasından kaynaklanan zarardan da sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava,tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, 5.000,00 TL'nin tahsilini istemiş olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

                    Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmediği gerekçesiyle kredi hesabının kat edildiği, alacağın tahsili talebi ile davacının davalılar aleyhine icra takibi başlattığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı, alacağın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı, hukuki yarar dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, mahkemece davalı T3'in takip dayanağı 22/12/2017 ve 23/03/2015 tarihli genel kredi sözleşmelerinde kefalete ilişkin eş rızasının bulunmadığı, kefaletin geçersiz olduğu gerekçesiyle anılan davalı hakkındaki davanın reddine hükmedilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu