"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 1.200,00 TL istirdat ile 2.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece istirdat isteminin aynen, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.11.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E: 2011/455, K: 2011/1272 sayılı dosyasında istirdat talep etmiş; bu davası da kabulle sonuçlanarak Yargıtay’ca onanmış ve kesinleşmiştir. Açıklanan safahat karşısında, davalının icra takibinin haksız olduğu ve davacının haksız yere hapis yattığı mahkeme ilamlarıyla sübuta ermiştir. Davacının, icra dosyasına kendi isteği ile taahhütte bulunması icra baskısı altında olduğundan, zarara rıza gösterdiği anlamına gelmez. Davacının maddi ve manevi zararları belirlenerek hüküm altına alınması gerekir. Bu nedenle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 27/03/2014...
Hemen bu noktada da, davalının, davacı aleyhine icra takibine girişmesinde, haciz ve muhafaza işlemlerini gerçekleştirmesinde kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı, zira manevi tazminat talebinin reddini gerektiren şartların burada da geçerli olduğu, bu nedenle davalı vekili aleyhine mahkemece kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı, bu yöndeki davalı istinaf başvurusunun haklı olduğu anlaşılmıştır. AAÜT'ye göre bir davada hem maddi hemde manevi tazminat talep edilmesi halinde her iki talep için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin hüküm altına alınmış olması karşısında mahkemece maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdirinde herhangi bir yasaya aykırılık durumunun söz konusu olmadığı görülmüştür....
Hemen bu noktada da, davalının, davacı aleyhine icra takibine girişmesinde, haciz ve muhafaza işlemlerini gerçekleştirmesinde kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı, zira manevi tazminat talebinin reddini gerektiren şartların burada da geçerli olduğu, bu nedenle davalı vekili aleyhine mahkemece kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı, bu yöndeki davalı istinaf başvurusunun haklı olduğu anlaşılmıştır. AAÜT'ye göre bir davada hem maddi hemde manevi tazminat talep edilmesi halinde her iki talep için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin hüküm altına alınmış olması karşısında mahkemece maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdirinde herhangi bir yasaya aykırılık durumunun söz konusu olmadığı görülmüştür....
Hukuk Dairesinin temel görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Dava, istirdat ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hükmün temyiz incelemesinin Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği maddi hata ile Dairemize gönderildiği düşünülmektedir. Açıklanan nedenlerle, 23.07.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 27.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "maddi ve manevi tazminat" davasıdır. 6102 s. TTK'nin 5/A-1. maddesine göre, "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Somut olayda ; Yukarıda yazılı yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere maddi ve manevi tazminat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması özel kanunlarda yer alan bir dava şartıdır. Görevsiz mahkemede açılan davalar da görevsiz mahkemede açıldığı tarihte açılmış sayılmakta ve bu tarihten önce arabulucuya başvurulmuş olması gerekmektedir. Davacı tarafın, dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı ve özel kanunlarda yer alan bu dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. 6100 s....
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, haksız hacizden kaynaklı davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, dava haksız hacizden kaynaklı maddi manevi tazminat davası olup, davacının davalımız olan icra dosyası borçlusuna borçlu olarak gösterilmek sureti ile haciz yönünden de işlem yapıldığı, davacımızın da bir miktar 3. Şahıs konumundaki davalımızın borcu için ödeme yaptığı itilafsız olup, itilafın takip alacaklısı davalının kusuru ile haksız haciz olup olmadığı, kusuru bulunuyor ise bunun ne miktar maddi ve manevi tazminatı gerektirip gerektirmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Dava dosyasının 28/09/2022 tarihli duruşmasında verilen ara karar gereğince; ------ İcra Müdürlüğü'nün -----Esas sayılı dosyasından; ------yapılan 1. Ve 2. Haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin tebligat parçaları istenilmiş ayrıca; 1 ve 2....
TL maddi tazminat talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın istirdat yönünden kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 673.60 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 13.9.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Manevi tazminat gerekçesi olarak oluşturulan, imzanın sahte olması manevi şahsiyette ihlal oluşturur gerekçesi yasal bir gerekçe olmayıp manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, bu konuda talebin kısmen kabulü de isabetsizdir. Davanın kabul edilen kısmı için talebin yabancı paraya ilişkin olduğu ve dava tarihindeki kur üzerinden karar ve ilam harcının alınması ve karar yerinde bunun gösterilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayacak şekilde karar verilmesi hatalıdır. Diğer yönden, taraflar yararına hükmedilecek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davada kabul ve reddedilen unsurlar dikkate alınarak hüküm oluşturulması gerekirken bu yönde de hatalı karar verilmiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...'ın diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....