WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacaklının İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 29.12.2008 tarihinde davalı 3.kişinin huzurunda haczedilmiş, haciz sırasında haczedilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunulmuş ve davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açılabilir. Prosedür işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir.(İİK.97/6) Ancak bu süre içerisinde davanın alacaklı tarafından açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmadığından, alacaklı tarafından da bu dava açılabilir....

    -TL dışındaki mahcuzları kiracı sıfatı ile elinde bulundurduğunu belirterek,kiracılık hakkına dayalı olarak istihkak iddiasında bulunmaktadır. Kiracılık ilişkisinden doğan kişisel haklar sözleşmenin tarafı olmayan kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden üçüncü kişinin istihkak iddiası dinlenemez. Bu nedenle hacze konu para dışındaki mahcuzlara yönelik istihkak iddiasının, üçüncü kişinin taraf sıfatı taşımaması nedeni ile reddi gerektiğinin dikkate alınmaması hatalı olmuştur. Diğer yandan haciz, ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde ve borçlunun huzurunda yapılmıştır. Davacı şirket yetkilisi ile borçlu arasında baba oğul ilişkisi vardır ve borçlu, davacının dayandığı kira sözleşmesini kefil olarak imzalamıştır. Ayrıca borçlu vekili aracılığı ile sunduğu 10.03.2008 tarihli borca itiraz dilekçesinde, haczin yapıldığı hamamın sahibi olduğu yönünde beyanda bulunmaktadır....

      Çünkü, istihkak davasında asıl çekişme 3.kişi ile takip alacaklısı arasındadır.Davanın borçluya yöneltilmesi için borçlunun istihkak iddiasına karşı çıkarak haczedilen mal, hak veya alacağın kendisine ait olduğunu ileri sürerek çekişme yaratmış olması gerekir. Ancak, dava konusu haciz sırasında hazır bulunmayan ve haciz tutanağı da kendisine tebliğ olunmadığından haciz işlemine karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılmayan borçluya da davanın yöneltilmesi gerektiği Yargıtay uygulamasında kabul edilmektedir. Somut olayda, takip alacağının borçlusu ve dava konusu aracın satışı yapan ... Demir Çelik San.LMT olduğu ve istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılmadığından davalı gösterilmesi gerekirken dava konusu araçla ve istihkak iddiası ile ilgisi bulunmayan Cebeci Madencilik Nak. Ve San.ve Tic.Ltd şirketinin taraf gösterilmesi ve yargılamanın anılan davalıya yöneltilerek sona erdirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        A.Ş. tarafından açılan istihkak davasının ... 1....

          Bu durumda temyize konu kararın takibin devamına ilişkin kısmı kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-İstihkak iddiasının değerlendirmesi yönünden ise; İcra Müdürlüğü'nce üçüncü kişi lehine İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca ileri sürülen istihkak iddiası ile ilgili, İİK’nin 97/1. maddesi uyarınca takibin devamı ya da taliki yönünde bir karar verilmesi talebinde bulunulmuştur. Bu sebeple; yukarıda anılan hukuki düzenlemeler ışığında, Mahkemece; İİK'nin 97. maddesi gereğince takibin devamına veya talikine karar vermekle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde usulune uygun açılmış bir istihkak davası varmış gibi, esasa girilerek istihkak iddia edenin taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

            Dava alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 20.11.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...'ün üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahıs, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı gibi, davalı üçüncü kişi vekili de haczedilen makinelerin ...'...

              Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 13.01.2015 tarihli hacizde hazır bulunan üçüncü kişi ... istihkak iddiasında bulunmamıştır. Haciz sırasında, işe başlama bırakma bildirimleri ile yoklama fişinin sunulması bir istihkak iddiası olarak nitelendirilebilir ise de bu belgeleri sunan muhasebecinin üçüncü kişi adına istihkak iddiası ileri sürme yetkisi bulunmadığından, usulüne uygun bir istihkak iddiasının varlığından söz edilemez. Kaldı ki, haciz sırasında hazır bulunan ve istihkak iddiasında bulunmayan 3.kişi ..., hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde istihkak davası da açmamıştır....

                Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dava konusu ilk haciz 16.02.2010 tarihinde, davacı şirketin çalışanı ... huzurunda yapılmış ve 103 davetiyesi kendisine bırakılmıştır. Anılan şahıs, davacı şirketin temsilcisi olmadığından ileri sürdüğü istihkak iddiası geçersiz olup İİK'nun 97/3 fıkrası 2.cümlesi gereği haczi aynı gün öğrendiği halde süresinde istihkak iddiasında bulunulmadığından bu hacze yönelik davanın süresinde olmadığı sabit olduğundan davacının 16.02.2010 tarihli hacizle ilgili davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu ikinci haciz 28.06.2010 tarihinde yapılmış ve 01.07.2010 tarihinde davacı 3.kişi tarafından icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur. 7 günlük sürede verilen bu istihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir....

                  İ.İ.K'nun 96/3.maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Aynı madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür. Dava konusu haczi aynı gün öğrendiği kabul edilen davacı 3.kişi İ.İ.K'nun 96.maddesinde yazılı 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 22.10.2008 günü davasını açtığından, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken "süre yönünden reddine" karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                    Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.düzenlemesinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. İİK 96 maddesine dayalı olarak açılan istihkak iddiasının davacısı, istihkak iddia eden üçüncü şahıstır. İİK 99 maddesine dayalı, Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz....

                    UYAP Entegrasyonu