Davalı alacaklı vekili, 6.1.2010 tarihli hacizden sonra süresi içinde istihkak iddiasına itiraz etmeleri üzerine dosyanın icra mahkemesine gönderildiğini ve mahkemenin takibin devamıyla birlikte 3.kişiye dava açması için 7 gün süre verdiğini, davanın süresinde açılmadığını, dava konusu mahcuzların borçluya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın 7 günlük yasal sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 6.1.2010 tarihinde haczedilmiştir. Haciz sırasında hazır bulunan davacı 3.kişi istihkak iddiasında bulunmuş, davalı alacaklı da istihkak ../... - 2 - 2012/10335 2012/10571 iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine icra müdürlüğünce İİK'nun 97/1.maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir....
Buna göre, 2010 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 4.110,00.-TL’sını geçmesi gerekir. İstihkak davalarında dava değeri alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise ona göre belirlenir. Hacizli malın değeri ile ilgili kural olarak dava konusu hacizde yapılan değer tespitine itiraz edilmesi gerekir. Dairemizin ve Yargıtay’ın uzun süredir yerleşmiş bulunan uygulaması da bu yöndedir. Öte yandan somut olayda iki ayrı üçüncü kişi aynı hacze konu farklı farklı mahcuzlara ilişkin istihkak iddialarını iki ayrı dava açılmış, aradaki bağlantı nedeni ile birleştirme kararı verilmiştir. Buna göre dava değerinin her birinin istihkak iddia ettiği hacizli mallar yönünden ayrı ayrı ele alınıp tespiti gerekir. Buna göre somut olayda, temyiz konusu dava değeri davacı üçüncü kişi ...’nın istihkak davasına ilişkin, istihkak iddia ettiği mahcuzların değeri olan 1.400,00....
İstihkak davasının amacı hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemektir. İstihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunması gerekir. Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür.(İİK'nun 96/1, 85/2) Somut olayda, ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2007/162 Esas sayılı 10.01.2007 tarihli takip talebi ile alacaklı .... Gıda Mad. Ltd. Şti. tarafından, borçlu... Gıda Ltd. Şti.nin “Belediye Pasajı Devrekani” adresinde 26.05.2009 tarihinde yapılan talimat haciz işleminde, haciz yerinde bulunan işyeri çalışanı...., haciz yapılan işyerinin ...'a ait olduğunu bildirip ... lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Adı geçen ...., lehine istihkak iddiasında bulunduğu ...'ın herhangi bir şekilde temsilcisi veya vekili değildir. Bu durumda haciz sırasında ...'...
Köşkdereli davalı üçüncü kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisine sahip olmadığından, geçerli bir istihkak iddiasının varlığından söz etmek mümkün değildir. Davalı 3. kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içinde yapılmış başkaca bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. O halde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda; dava konusu 15.10.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi şirket ve gerçek kişi yararına istihkak iddiasında bulunan sigortalı çalışanı ......’in üçüncü kişiler yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 11.05.2015 tarihli haciz sırasında İcra Müdürlüğünce davacı alacaklıya istihkak davası açması için süre verildiği, alacaklının 7 gün içinde istihkak davası açması gerektiği halde, 03.08.2015 tarihinde dava açtığı ve 7 günlük süreyi geçirdiği gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklı tarafından İİK’nin 99. maddesi uyarınca istihkak iddiasının reddi talebiyle açılmıştır. Dava konusu 11.05.2015 tarihli haczin İİK’nin 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verilmiş, dava 03.08.2015 tarihinde açılmıştır. İİK’nin 99. maddesinde; “Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, … İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine İcra Mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir....
Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca “istihkak iddiasının reddi” davası olarak açılmıştır. Dava konusu hacizde hazır bulunan ..., üçüncü kişi adına istihkak iddiasında bulunabilecek kişilerden değildir. Hacizde yer almayan üçüncü kişi, daha sonraki süreçte de istihkak iddiasında bulunmamış, duruşmaları takip etmediği için de gerçekte istihkak iddiasının bulunup bulunmadığı belirlenememiştir. Ortada geçerli bir istihkak iddiası olmadığından davacı alacaklının istihkak iddiasının reddi istemi ile dava açmakta hukuki yararı da yoktur. Ne var ki verilen karar sonucu itibarı ile doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ: Davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarı ile doğru olan hükmün İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda; dava konusu 03.07.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan sigortalı çalışanı ... ’in üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 19.04.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan güvenlik görevlisi ...’ın üçüncü kişi şirketin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığı,anılan şahsın,üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
Öte yandan İİK’nun 99.maddesine göre açılan istihkak davalarında kural olarak davalı istihkak iddiasında bulunan 3.kişidir.Alacaklı tarafından açılacak istihkak davasında istihkak iddia eden 3.kişinin davalı gösterilmesi dava koşulu olup İcra hakimliğince kendiliğinden göz önünde tutulması gerekir.Oysa davalı ... Callut Doğru hacizli mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı olduğunu ileri süren 3.kişi olmayıp iştirak haczinin uygulandığı Adana 12.İcra müdürlüğünün 2006/3257 sayılı takip dosyasının alacaklısıdır.Davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Anılan sebeplerle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi yerine kabulu usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya (3.Kişi) iadesine, 08.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....