Bu açıklamalar ışığında somut olaya baktığımızda; dava konusu 14/03/2022 tarihli haciz sırasında haciz mahallinde hazır bulunan borçlu T6 tarafından işyerinin eşi T1'a ait olduğu, kendisinin sigortalı çalışan olduğundan bahisle 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğu, icra müdürlüğü tarafından taraflara istihkak iddialarını mahkemeye taşımaları için İİK’nun 96 ve 97. Maddeleri uyarınca 3 gün süre verildiği, 3. Kişi vekilinin 14/03/2022 tarihinde yapılan hacze ilişkin istihkak iddiası ile taşınır üzerindeki haczin kaldırılması talebi ile 16/03/2022 tarihinde icra müdürlüğüne sunduğu dilekçe üzerine istihkak iddiasının İİK. 97/1. Maddesi gereğince değerlendirilmesi için gönderildiği Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/163 Esas 2022/176 Karar 17/03/2022 tarihli kararıyla istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına karar verildiği, iş bu davanın yasal 7 günlük süresi içinde 22/03/2022 tarihinde açıldığı görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/2277 KARAR NO : 2017/2217 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YENİŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2017 NUMARASI : 2017/1 ESAS-2017/19 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 03/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle ; Karacabey İcra Müdürlüğünün 2016/1019 Talimat sayılı dosyası ile 20/09/2016 tarihinde borçluya ait bir takım menkullerin haciz edildiğini, haczin 103.madde gereğince borçlu şirkete bildirildiğini, bildirim yapıldıktan sonra hemen 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, üçüncü şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının haksız olduğunu belirterek üçüncü şahsın istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yine İİK'nin 97/9. maddesine göre, kendisine istihkak talebinde bulunma imkanı verilmemiş olan üçüncü kişi önce icra dairesine istihkak iddiasında bulunmak zorunda olmaksızın,haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabilecektir....
İİK'nun 97/13.maddesi gereğince takibin talikine karar verilmiş ve istihkak davası reddedilmişse üçüncü kişinin alacaklıya tazminat ödemesine karar verilir. Somut olayda üçüncü kişinin istihkak iddiası reddedilmiş ise de dosya kapsamı itibari ile takibin talikine karar verilmediği alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal koşulların gerçekleşmediği dikkate alınmadan yazılı biçimde alacaklı lehine tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Şahıs çalışanının istihkak iddiasında bulunduğu, bunun dışında davacı 3. şahıs yetkilisi ya da vekili tarafından icra dosyasına sunulmuş başkaca bir istihkak iddiası olmadığı anlaşılmaktadır. İİK 97. madde kapsamı verilen takibin devamı yönündeki kararın davacı şirkete 05/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemeninde bu tebliğdeki tarihi baz alıp davayı 7 günlük sürede açılmadığından bahisle ret ettiği sabittir. Öncelikle somut olayda usulüne uygun bir istihkak iddiasından söz edilemeyeceği açıktır. Zira İİK 97/a maddesi kapsamında görülen davalarda öncelikle yetkili kişi tarafından yapılmış bir istihkak iddiasının varlığı şarttır. Dolayısıyla mahkemenin İİK 97.madde kapsamında 3.şahsa istihkak davası açma yönünde süre verdiği karar, hükümsüz olup bu kararın 7 günlük süre için başlangıç olarak alınması mümkün olmamakla mahkemenin bu yöndeki tespiti hatalıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, alacaklının İİK’nın 99 uncu maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 97 ve 99 uncu maddeleri 3. Değerlendirme İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....
Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar, 28.01.2014 tarihinde haczedilmiş ve 30.01.2014 tarihinde 3. kişi yazılı olarak istihkak iddiasında bulunmuş, davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile Yasa'da öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, İcra Mahkemesi'nce verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir. (İİK.97/6 ) Somut olayda; İcra müdürlüğü tarafından İİK’nun 97/1. maddesindeki yasal prosedür işletilmemiş, üçüncü kişi tarafından doğrudan dava açılmıştır ki bunu engelleyen yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır....
nin bulunduğu ve istihkak iddiasında bulunduğu, fiili hakimiyetin de ...'de olduğu görülmüş, bu durumda haciz sırasında üçüncü kişi konumunda bulunan ...'nin fiili hakimiyetindeki taşınır malların haczedilmesi sırasında istihkak iddiasında bulunması nedeniyle İİK 99. maddesine göre işlem yapılması gerekmekte olup, icra Dairesince İİK 97/1.maddesine göre istihkak prosedürü işletilmiş, İİK 97/1 e göre İcra Mahkemesine resen gönderilen dosya için .... İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında 06/02/2019 tarih ... karar sayılı kararı ile istihkak iddiasını doğrulayan kanaat verici delil sunulmadığından takibin devamına ve istihkak iddiası için dava açılması için 7 gün süre verilmesine karar verildiği, davacı ... tarafından ise 28/01/2019 ve 07/02/2019 tarihlerinde yapılan haciz işlemleri için 15/02/2019 tarihinde .... İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile istihkak davası açtığı görülmüştür....
Yargıtay bozma ilamları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İncelenen takip dosyası içeriğinden, 17/06/2016 tarihli haciz sırasında haczedilen mahcuzlara ilişkin ileri sürülen istihkak iddiası üzerine, memurlukça 23/06/2016 tarihli kararla istihkak iddiası konusunda karar vermek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, İcra Mahkemesince takibin devamına karar verildiği görülmüştür. İİK.nun 97/a maddesi gereğince, bir taşınır malı elinde bulunduran kimse, onun maliki sayılır. Borçlu ile 3.kişilerin taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal, borçlu elinde addolunur. İİK.nun 99.maddesi gereğince de haczedilen şeyin borçlunun elinde olmayıp, üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden 3.kişi nezdinde bulunması halinde, icra müdürlüğünce istihkak iddia eden 3.kişi aleyhine dava açmak üzere alacaklı tarafa 7 günlük süre verilir....
İcra Müdürlüğünce, İİK’nun 96/2.maddesi uyarınca düzenlenen, 3.kişinin istihkak iddiasına karşı itirazı varsa 3 gün içinde bildirmesi uyarısını içeren örnek 60 nolu (istihkak iddiasının bildirilmesine dair varaka) davalı alacaklı vekiline 19.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın davalı 3 günlük yasa süre içinde itirazda bulunmadığından “istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. (İİK.Mad.96/2 ikinci cümle) İcra müdürlüğünce mahcuz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi yerine yasaya aykırı olarak 24.02.2011 tarihinde İİK’nun 97/1.maddesindeki prosedürün işletilmesi ve sonucunda icra mahkemesince de bu hususun gözden kaçırılarak takibin devamına ve istihkak iddia edenin 7 gün içinde dava açması için süre verilmesi sonucu dava açılması, 3 günlük hakdüşürücü sürenin geçirilmiş olmasıyla doğan sonuçları ortadan kaldırmaz. 3.kişinin istihkak iddiası alacaklı tarafından kabul edilmiş sayıldığından davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur....