Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İ.İ.K. 97/6. fıkrasında, üçüncü şahsın icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine istihkak davası açması gerektiği düzenlenmiştir. İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 96/1-2. maddelerindeki istihkak prosedürü yürütülerek, alacaklının süresinde itirazı halinde; İİK'nun 97. maddesi uyarınca dosyanın, takibin devamı veya durdurulması hakkında bir karar vermek üzere İcra Mahkemesine tevdi edilmesi gerekir. Üçüncü kişi, bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde dava açabilir. Bu çerçevede takibin durdurulması kararı dava açma yükümlülüğünün yer değiştirmesine neden olmadığından, takibin devamı veya durdurulmasına ilişkin her iki halde de dava açma yükümlülüğü 3. kişidedir....

    K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı üçüncü kişinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu’nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir. Hacizli malların tedbiren teminat karşılığında davacı üçüncü kişiye teslimine ilişkin tensip kararı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/13. maddesi anlamında takibin taliki kararı değildir. Ortada teminat karşılığı verilmiş takibin taliki kararı olmadığından, istihkak davasının reddi nedeniyle alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kabule göre de, istihkak davalarında alacak miktarı ile haczedilen malların değerinden hangisi az ise onun üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu durumda, daha az olan alacak miktarı yerine, haczedilen malların değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi de isabetsizdir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2017 NUMARASI : 2017/1008 ESAS, 2017/1221 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıda ayrıntısı belli ilk derece mahkeme kararı, süresi içerisinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle; Dava dosyası için görevlendirilen üye hakim tarafından hazırlanan inceleme raporu dinlenip ayrıntılı olarak okunup heyetçe müzakere edildikten sonra duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.08.2017 tarihli hacizde haczedilen malların müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından müvekkilinin borçlunun işyerini aktif ve pasifleriyle devralmadığı, işletme devri olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek istinaf isteminde bulunulmuştur. Tüm dosya kapsamı ve istinaf sebeplerine bağlı olarak yapılan incelemede; Yargıtay 8....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/01/2023 NUMARASI : 2020/281 ESAS 2023/3 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: İstihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince : Davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Somut olayda,10.3.2016 tarihinde üçüncü kişi vekili İcra Müdürlüğü’ne istihkak iddiasını içerir dilekçesi sunduğu, 6.4.2016 tarihinde İcra Müdürlüğü takibin taliki veya devamı hakkında karar vermek üzere İcra Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği ve üçüncü kişinin istihkak iddiasının alacaklı vekiline ve borçluya bildirilmesine ilişkin varaka hazırlandığı, anılan varakanın 12.4.2016 tarihinde alacaklıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

        Öte yandan, İİK’nın 99. maddesinde takibin devamı veya taliki yönünde karar verilmesine ilişkin hüküm bulunmadığından, şikayetçi 3. kişi yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi de isabetsizdir. O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle şikayetin kabulü ile memur işleminin iptaline, İİK’nın 99. maddesine göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 21/10/2020 tarih ve 2020/1978 E. - 2020/1945 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ... 19....

          Öte yandan, İİK’nın 99. maddesinde takibin devamı veya taliki yönünde karar verilmesine ilişkin hüküm bulunmadığından, şikayetçi 3. kişi yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi de isabetsizdir. O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle şikayetin kabulü ile memur işleminin iptaline, İİK’nın 99. maddesine göre işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 25/09/2020 tarih ve 2019/1443 E. - 2020/1478 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ... 19....

            Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nun 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK.’nun 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir. Somut olayda, borçlu şirketin hesaplarında bulunan paraların haczi için davalı 3. kişi Bankaya 24.04.2014 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, Banka tarafından yasal süresi içerisinde ayrıntılı olarak verilen cevapta, şube nezdinde bulunan borçluya ait hesap üzerine kendilerinin rehin, hapis ve takas mahsup haklarından sonra gelmek kaydı ile haciz şerhinin işlendiğinin bildirildiği, banka tarafından verilen cevabın İcra Müdürlüğünce istihkak iddiası olarak nitelendirildiği ve İİK’nun 96-97. maddeleri uyarınca takibin devamı yada taliki hususunda karar verilmek üzere dosyanın İcra Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ... 14....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- ... 1. İcra Müdürlüğü, 2011/2735 sayılı Takip dosyalarında yazılan talimat uyarınca, ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7003 sayılı Talimat dosyasında yapılan 24.01.2012 günlü hacizde ..., aynı mahcuzlara yönelik 21.03.2012 günlü muhafaza işlemleri sırasında ise ... ...’nın istihkak iddiasında bulunduğunu belirterek istihkak iddiası hakkında İİK’nun 97. maddesi uyarınca bir karar verilmesini talep etmiştir....

                Buna göre; İİK’nun 96/1. maddesinde: “Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir…” düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenlemenin ve yerleşmiş Yargıtay kararlarının ışığında, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunabilecek kişilerin, borçlunun yanı sıra üçüncü kişinin vekili, müdürü, tüzel kişi ise yetkili temsilcisi, vb. kişiler olduğu söylenebilir. Üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine yapılacak işlemler ise İİK’nun 97/1. 99. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürü'nün dosyayı hemen icra mahkemesine göndermesi, takibin devamı ya da taliki yönünde bir karar alması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu