Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasındaki takibin -mahcuz malların teminat olarak kabulü ile- talikine karar verildiği adreste haciz ve muhafaza işlemi yapılmadığı adresteki haciz nedeniyle davacının uğramış olduğu herhangi bir zarar ve ziyandan bahsedilmesi mümkün olmadığını, istihkak iddiası usulüne aykırı yapıldığı, istihkak iddiasında bulunan Ahmet Alataş’ın borçlu ne üçüncü kişi ne de şirketi temsile yetkili kişi olduğu kendisinin istihkak iddiasında bulunma yetkisi bulunmadığından ortada geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığını, davacı T1 ile borçlu T10'un soy isimleri aynı olduğunu, taraflar arasında muvazaalı ilişki söz konusu olduğunu, borçlunun davacı üzerinden ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü ve bu şekilde alacaklılardan mal kaçırdığını düşündüğünü, haciz yapılan adres ile davacı tarafından sunulan vergi levhasında yazılı adres aynı olmadığını, geçersiz istihkak iddiasında bulunulmasına rağmen; söz konusu üçüncü kişi lehine yapılan istihkak iddiası geçerli kabul edilerek takibin talikine karar...

İcra Müdürlüğünün 2018/7188 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davacı tarafından borçlu T5 adlı şirket aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2018/846 Tal. sayılı dosyası ile 24/04/2019 tarihinde haciz işlemi yapıldığı, haciz mahallinde bulunan Sinan Başar tarafından haciz mahallinin T3 şirkete ait olduğu, kendisinin yetkilisi olduğu belirtilmek suretiyle haczedilen mahcuzlar hakkında istihkak iddiasında bulunulduğu, icra müdürlüğünce 14/05/2019 tarihli karar ile İİK'nın 97. maddesi uyarınca takibin devamı veya taliki hususunda karar verilmek üzere dosyanın İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve İzmir 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/377 Esas 2019/357 Karar sayılı ilamı ile haciz mahallinde borçlunun hazır olmaması nedeniyle İİK'nın 97. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, üçüncü kişinin zilyetliğinde malların haczedilmiş sayılacağı ve istihkak iddiasının İİK'nın 99. maddesi gereğince değerlendirilmesi gerektiği ve 50.000,00 TL teminat karşılığında...

Davacı üçüncü kişi İcra Müdürlüğüne verdiği 15.12.2014 tarihli dilekçesi ile istihkak iddiasında bulunmuştur. İcra Müdürlüğünün takibin devamı veya taliki için karar verilmek üzere dosyanın gönderilmesi üzerine, Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesinin 16.02.2015 tarihli kararı ile takibin devamı ile üçüncü kişi ...’e dava açmak üzere yedi günlük süre verilmiş, ancak anılan kararın taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Hak düşürücü dava açma süresinin başlaması için İİK'nin 97/1. maddesine göre İcra Müdürlüğünce prosedürün uygulanması, İcra Mahkemesince verilen, takibin ertelenmesi ya da devamına ilişkin kararın üçüncü kişiye tebliği gerekmekte olup, anılan kararın tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, istihkak davasının yasal süresi içerisinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde süre aşımından davanın reddi hatalı olmuştur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2017/771 ESAS - 2021/646 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 34....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/676 KARAR NO : 2019/481 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2019 NUMARASI : 2018/16 ESAS 2019/2 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: 05/04/2018 tarihli haczedilen menkullere yönelik istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2012/2385 sayılı Takip dosyasında yapılan 02.07.2012 günlü hacze konu bir adet ... taş yapıştırma makinesinin üçüncü kişi tarafından üretiminin yapıldığını, deneme ve geliştirme amacı ile haciz adresinde faaliyet gösteren Meliha Kesik’e ödünç verildiğini, seri üretime geçilmediği için seri numarasının olmadığını, yapımında kullanılan malzemelerin faturalarının ve demirbaş kaydının bulunduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin borçlu şirket yetkilisinin huzurunda yapıldığını, bu sırada borçluya ait evrakların ele geçtiğini,...isimli dava ve takip dışı şahsın mahcuzların kendisine ait olduğu iddiası ile açtığı istihkak davasının derdest olduğunu, üçüncü kişinin haciz adresi ile ilgisinin bulunmadığını, ariyet sözleşmesinin gerçek olmadığını, istihkak iddiasının kanıtlanamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

      göre üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine alacaklı ve borçluya 3 gün süre verilerceği, halihazırda zaten üçüncü kişi olan davacının istihkak iddiası bulunması sebebiyle icra müdürünün taraflarınca istihkak iddiasına karşı itiraz edilmesi üzerine bu itirazı davacıya tebliğ etme ve davacının itirazlarını bekleme zorunluluğu olmadığını, müdürlükçe haczin 97.maddeye göre yapıldığına karar verilerek, bu maddeye uygun olarak da derhal icra mahkemesine gönderildiğini, Adana 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/16 esas 2019/105 karar sayılı kararında icra müdürlüğünce haczin İİK.'...

      Davacı vekili dava dilekçesini harçlandırarak 18.12.2009‘da 2009/4318 Esas sayılı dosya ile istihkak davasını açmış, aynı hacizle ilgili İcra Müdürlüğü’nün İİK’nun 97/1. maddesi gereğince bir karar verilmek üzere gönderdiği dosya aynı Mahkeme’de 2009/4216 Esas sayısına kaydedilmiş, Mahkemece önce birleştirme kararı verilmiş, sonradan istihkak davasına ilişkin ayırma kararı verilip 2010/574 Esas sırasına kaydı yapılmıştır. İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen dosyada İİK’nun 97/1. maddesi gereğince takibin devamına karar verilmiş, bu karara karşı yapılan temyiz incelemesi sırasında ise Dairemize ait 04.06.2012 gün, 4461 Esas sayılı ilam ile İİK’nun 97/5, 365/3. maddeleri gözetilerek temyiz dilekçesi reddedilmiştir. İstihkak iddiası ile ilgili de İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olup, ispat yükü altında olan üçüncü kişi karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delilleri dosyaya sunamamıştır....

        Mahkemece haczin borçlu Fethi huzurunda yapıldığı, davacı 3. kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulmadığı ve haciz tarihinden itibaren 7 günlük süre geçirildikten sonra davanın açılmış olduğundan süre yönünden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. 28.10.2004 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında bulunan borçlu ve aynı zamanda davacı şirket ortağı Fethi haczedilen malların %1 hissesinin kendisine %98 hissesinin Mücella, %1 hissesinin de Hasan'a ait olduğunu belirtmiştir. Bu açıklama, malların bu şirkete ait olduğuna ilişkin iddia niteliğindedir. İcra Müdürünün hatalı işlemi ile şirket isminin sorulmaması ya da zapta yazılmamasının sonucunun davacı 3. kişiye yükletilmesi mümkün değildir. Borçlu ve davacı şirket ortağının bu beyanın davacı şirket lehine yapılmış istihkak iddiası olarak değerlendirilmesi gerekir. (İİK mad. 96/1) Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir....

          Bu şekilde belirlenen sınırların (on milyon TL) 10.00 TL'yi aşmayan kısımları dikkate alınmaz.Buna göre hesaplama yapıldığında 2011 yılında İcra Mahkemeleri'nce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için temyizin konusu 4.870,00 TL'nin üzerinde bulunmalıdır.İİK'nun 363/1 fıkrasının (7) nolu bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer verilen özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır.Somut olayda, her bir davacının istihkak iddiası ile ilgili temyiz konusu mahcuzların değeri ayrı ayrı 4.870,00 TL'nin altındadır.Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir.SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle İİK'nun 363, 365/3 Eki 1. maddeleri uyarınca davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve...

            UYAP Entegrasyonu