WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'nun 96 ve 97. maddelerine göre yapılmasına yönelik işlemi şikayet ve istihkak davası niteliğindedir. İİK.'nun 97/a maddesinde; "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer. İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, haciz adresinin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olmadığı, haciz sırasında borçlunun da hazır olmadığı anlaşılmaktadır....

nun 97/a maddesinde; "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer. İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda, Haciz işleminin gerçekleştirildiği iş yeri adresinin İnönü Cad. no:301/E. Konak/İzmir olduğu, iş bu adresin borçlu şirketin takip talebindeki adresi olduğu sabittir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- İcra Müdürünün 3.kişinin istihkak iddiasına alacaklının itirazı üzerine İİK'nin 97/1.maddesi gereğince takibin devamı veya taliki konusunda karar verilmesi için mahkemeye gönderilmesi üzerine verilen takibin devamı kararı, 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karar da her ne kadar 3.kişiye dava açmak üzere süre verilmemiş ise de bu eksikliğin çıkartılacak ihbarnamede dikkate alınması mümkün olup, İİK'nin 97/5.maddesi gereğince takibin devamı kararının temyizi kabil olmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir....

    Uyuşmazlık, İİK’nun 97/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nün İcra Mahkemesi'nden takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkindir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, alacaklı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasına, alacaklı tarafın itiraz etmesi üzerine takibi yapan icra müdürlüğünce icra dosyası takibin devamı veya ertelenmesi konusunda karar verilebilmesi için hemen bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderilir....

      ne ait olduğu beyan edilerek haczedilen menkul mallar içinde istihkak iddiasında bulunduğunu,istihkak iddiası nedeniyle tetkik mercine gelen dosya da İstanbul Anadolu 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/6 Esas 2018/16 Karar sayılı dosyası ile takibin devamına karar verildiği, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında sadece isim benzerliğinin bulunduğunu, her iki şirket arasında fiili ve hukuki hiçbir bağlantısının bulunmadığını, her iki şirketin ortaklarının, ticaret unvanlarının, adreslerinin, ticaret sicil ve vergi numaralarının farklı olduğunu, haczedilen malların 3.kişi konumunda olan müvekkili Hermak Mekatronik..... Şti.'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma kararında özetle İİK. 96 ve 10.maddelerine göre “Borçlu elinde haczedilen mal üzerinde mülkiyet, rehin gibi bir hakkı bulunduğu kanısında olan 3.kişi, haczi öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunabilir. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Alacaklı veya borçlu istihkak iddiasına üç gün içinde itiraz ederse takip icra müdürlüğünce dosya bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderilir. (İİK 97/1)3.kişi, icra mahkemesinin takibin devamı veya ertelenmesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açmak zorundadır....

        ın istihkak iddiasında bulunduğu, İcra Müdürlüğü'nce istihkak beyanlı haciz işlemi yapılarak, dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği, Mahkeme'nin 2011/6 Değişik İş sayılı kararı ile takibin devamına ve üçüncü kişiye istihkak davası açmak üzere 7 gün süre verildiği, davacı alacaklının bu davayı açmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. ........ Dava konusu taşınır mallar, 21.06.2011 tarihinde davalı üçüncü kişinin huzurunda haczedilmiş, haciz sırasında haczedilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunulmuş ve davalı alacaklı haciz yerinde istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, üçüncü kişinin dava açma süresi henüz başlamayacağından, üçüncü kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir....

          Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda dava konusu aracın hacizden önceki bir tarihte noter satış sözleşmesiyle borçludan satın alındığı, mülkiyetin satışla 3.kişiye geçtiği gerekçesiyle istihkak iddiasının kabulüne takibin (satışın) ertelenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. ...İcra Müdürlüğünce İİK'nin 97/1.maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosya tevdi edilen Ankara 2.İcra Hukuk Mahkemesince "istihkak iddiasının kabulüne" karar verilmiştir. İİK'nin 97/1.maddesi gereğince icra mahkemesince yapılacak inceleme sonucunda "takibin devamına veya talikine" karar verilmesi gerekirken, kanunun bu hükmüne aykırı olarak "istihkak iddiasının kabulüne" karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 7.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ortada teminat karşılığı verilmiş takibin taliki kararı olmadığından istihkak davasının reddi nedeniyle alacaklı yararına tazminata hükmedilmemesi gerektiği halde Dairemizin mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına ilişkin 08.05.2006 günlü kararında maddi hata sonucu davanın reddi nedeniyle alacaklı yararına %40 tazminata hükmedilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının düzeltilmiş olması hatalı olup davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan karar düzeltme talebi yerinde olup kabul edilmelidir....

              Ortada teminat karşılığı verilmiş takibin taliki kararı olmadığından istihkak davasının reddi nedeniyle alacaklı yararına tazminata hükmedilmemesi gerektiği halde Dairemizin mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına ilişkin 08.05.2006 günlü kararında maddi hata sonucu davanın reddi nedeniyle alacaklı yararına %40 tazminata hükmedilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının düzeltilmiş olması hatalı olup davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan karar düzeltme talebi yerinde olup kabul edilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu