"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı(İ.İ.K. 97) Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı 3. kişi...... vekili Av. ... 11.06.2015 tarihinde verdiği temyiz dilekçesi ile... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararını temyiz etmiş ise de, daha sonra verdiği 26.06.2015 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiği anlaşılmakla; vaki feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Temyize konu dava, 04.06.2015 tarihinde açılmış ve Mahkemece Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/43 Esas, 2015/33 Karar sayılı dosyası üzerinden 15.05.2015 tarihinde verilen kararın tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde dava açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın reddine dayanak gösterilen Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/43 Esas, 2015/33 Karar sayılı kararının incelenmesinde; talebin istihkak iddiası sebebiyle takibin taliki veya devamına yönelik olduğu, mahkemece İİK 97/4 maddesi gereğince teminat karşılığında takibin ertelenmesine ve satışın durdurulmasına, karardan bir suretin 3. kişi vekiline tebliğine karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Adana 2.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 24.11.2009 gün, 15579-15247 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 7.6.2010 gün 10614-5183 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 3.kişinin istihkak iddiası üzerine, İcra Müdürlüğünün İİK.nun 97.maddesine göre, takibin taliki veya devamı konusunda karar verilmek üzere gönderilmesi sonucunda, İcra Hukuk Mahkemesince verilen “takibin talikine” yönelik karara ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesince, üçüncü kişinin kesin olarak verilen takibin devamı kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açması gerekirken, İİK'nin 97. maddesinin uygulanmasına yönelik şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı, şikayetin bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Davacı üçüncü kişi vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yasa yoluna başvurmuştur. Temyize konu şikayet, İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olup, aynı Mahkemede görülen 2016/886 esas sayılı dava ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkindir. İcra Mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemez....
No:36/11 Zeytinburnu/İstanbul" adresinde haciz yapıldığı, davacı tarafından istihkak iddiasında bulunduğu ve mahkememizde istihkak davası açıldığı anlaşılmıştır. İİK 97/a maddesine göre "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Bu hâlde üçüncü şahıs yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi hâlinde mal muhafaza altına alınabilir. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer....
, haczedilen ipliklerin müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirket ile müvekkili arasında fiili ve hukuki herhangi bir organik bağ bulunmadığını, bu nedenle takibin durdurularak, istihkak davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK.nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3.kişi tarafından bizzat kendi lehine yada İİK.nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK.nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Somut olayda, 13.07.2012 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında hazır bulunan borçlu haciz esnasında önce dava dışı .......
Şahıs şirket ile borçlu şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiklerini, borçlunun davacı 3. şahıs ile birlikte muvaazalı ve kötü niyetli alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile hareket ettiğini, istihkak iddiaları asılsız, kötü niyetli ve süreci uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, 3. kişinin İİK.nun 96- 97 maddeleri uyarınca, istihkak iddiasına ilişkindir. İİK.'nun 97/a maddesinde; "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer....
İİK'nın 96. madesine göre borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İİK'nın 97. maddesine göre istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir. İİK'nın 99. maddesine göre haczedilen şeyin, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir....
Maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verildiğinden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği, Davalı alacaklı tarafından haczin İİK 97. Maddesine göre yapılmış sayılması gerektiği ve 3. Kişi tarafından dava açılması gerektiğinden ispatlanamayan davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken usulden reddine karar verilmiş olması sebep ve gerekçeleri ile istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nin 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. İİK'nin 97/6 maddesi gereği prosedürün işletilmemesi halinde, dava açma süresi henüz başlamayacağından 3. kişi, hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar istihkak davasını açabilir....