Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı 3.kişinin 31.01.2012 tarihli haciz sırasında isihkak iddiasında bulunduğunu, İcra mahkemesince takibin devamı kararı verildiği bu kararın davacıya tebliğ edilmediği ancak 13.02.2012 tarihinde davacının takip dosyasındaki borcu ödemesi sırasında bu karardan haberdar olduğu, bundan sonra 7 gün içinde dava açmadığından davanın süre yönünden reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. 31.01.2012 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında hazır bulunan borçlu şirket ortağı .... haczedilen malların davacıya ait olduğunu söylemek ve bu iddiasını haciz tutanağına yazdırmak suretiyle 3.kişi lehine (İİK’Md. 96/1 ) istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir....

    Mahkemece, İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin aksi ispatlanmadığından ve davanın süresinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir Dava konusu taşınır mallar 06.06.2006 tarihinde davacıların huzurunda haczedilmiş ve haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmuş ve davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödenmesine kadar açılabilir. Prosedür Işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı(İ.İ.K. 97) Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı 3. kişi...... vekili Av. ... 11.06.2015 tarihinde verdiği temyiz dilekçesi ile... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararını temyiz etmiş ise de, daha sonra verdiği 26.06.2015 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiği anlaşılmakla; vaki feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        İİK'nun 363/1. maddesinin (7) nolu bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer verilen özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda, temyiz konusu mahcuzların değeri 5.440,00 TL'nin altındadır. Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle İİK'nun 363, 365/3 Eki 1. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İİK'nun 363/1. maddesinin (7) nolu bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer verilen özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda, temyiz konusu mahcuzların değeri 5.440,00 TL'nin altındadır. Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle İİK'nun 363, 365/3 Eki 1. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harç istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Temyize konu dava, 04.06.2015 tarihinde açılmış ve Mahkemece Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/43 Esas, 2015/33 Karar sayılı dosyası üzerinden 15.05.2015 tarihinde verilen kararın tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde dava açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın reddine dayanak gösterilen Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/43 Esas, 2015/33 Karar sayılı kararının incelenmesinde; talebin istihkak iddiası sebebiyle takibin taliki veya devamına yönelik olduğu, mahkemece İİK 97/4 maddesi gereğince teminat karşılığında takibin ertelenmesine ve satışın durdurulmasına, karardan bir suretin 3. kişi vekiline tebliğine karar verildiği görülmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Adana 2.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 24.11.2009 gün, 15579-15247 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 7.6.2010 gün 10614-5183 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 3.kişinin istihkak iddiası üzerine, İcra Müdürlüğünün İİK.nun 97.maddesine göre, takibin taliki veya devamı konusunda karar verilmek üzere gönderilmesi sonucunda, İcra Hukuk Mahkemesince verilen “takibin talikine” yönelik karara ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bölge Adliye Mahkemesince, üçüncü kişinin kesin olarak verilen takibin devamı kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açması gerekirken, İİK'nin 97. maddesinin uygulanmasına yönelik şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı, şikayetin bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Davacı üçüncü kişi vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yasa yoluna başvurmuştur. Temyize konu şikayet, İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olup, aynı Mahkemede görülen 2016/886 esas sayılı dava ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkindir. İcra Mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemez....

                  No:36/11 Zeytinburnu/İstanbul" adresinde haciz yapıldığı, davacı tarafından istihkak iddiasında bulunduğu ve mahkememizde istihkak davası açıldığı anlaşılmıştır. İİK 97/a maddesine göre "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Bu hâlde üçüncü şahıs yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi hâlinde mal muhafaza altına alınabilir. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer....

                  İİK'nın 96. madesine göre borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İİK'nın 97. maddesine göre istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir. İİK'nın 99. maddesine göre haczedilen şeyin, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir....

                  UYAP Entegrasyonu