Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, borçlu şirket ile davacı 3.kişi şirketin "..." adresi ile haczin yapıldığı "Kazan" adresini ortak kullandıkları, şirketler arasında organik bağ olduğu, söz konusu devir, satış işlemleri ile sözleşmelerin, evrak üzerinde alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1-Dava konusu taşınır mallar, 5.11.2012 tarihinde haczedilmiş ve haciz sırasında 3. kişi şirket müdürü istihkak iddiasında bulunmuş, davalı alacaklı vekili istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile Yasa'da öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir....

    Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir. Borçlu elinde haczedilen mal üzerinde mülkiyet, rehin gibi bir hakkı bulunduğu kanısında olan 3.kişi, haczi öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunabilir. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Alacaklı veya borçlu istihkak iddiasına üç gün içinde itiraz ederse takip icra müdürlüğünce dosya bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderilir.(İİK 97/1)3.kişi, icra mahkemesinin takibin devamı veya ertelenmesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açmak zorundadır....

      'nun 96 ve 97. Maddelerine göre açmış olduğu istihkak davasıdır. İİK.'nun 97/a maddesinde; "Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer. İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Haciz mahallinde borçlu hazır değildir. Haciz adresi davacı - 3.kişinin sicilde kayıtlı adresidir. Ancak borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz adresinin aynı adres olduğu anlaşılmaktadır....

      İİK’nun 97/3. maddesinde: “…Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır.…“ düzenlemesi ve aynı maddenin 13. fıkrasında ise: “…Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur…“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, istihkak davalarında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK’nun 97/13. maddesinde aranan tüm koşulların bir arada bulunması, istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin (ya da satışın) talikine de karar verilmiş olması gerekir. Esasen, buradaki tazminatın kötü niyet değil; gecikme tazminatı olarak nitelendirilmesi gerekir....

        Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş .//.. sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca dava açabilmesi için öncelikle üçüncü kişinin geçerli bir istihkak iddiasında bulunması gerekir. Diğer yandan, İİK’nun 97. maddenin 9. fıkrasında: “…Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkânı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir....

          a bırakıldığını, davacı şirketin hacze gelindiği zaman istihkak iddiası olması nedeniyle takibin devamı yada taliki için dosya icra tetkik merciine gönderildiğini, Bursa 4.İcra Hukuk Mahkemesi 2022/4 E-2022/9K sayılı ilamı ile takibin devamına karar verildiğini, davalı alacaklı taraf Bursa 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/4 E-2022/9K sayılı takibin devamı ilamına istinaden davacı şirketin şubesine tekrar hacze gelmiş,alacaklı vekilinin talebi üzerine daha önceden haczedilen malların muhafazası talep edildiğini, davacı şirket mesai bitiminden sonra haciz işlemine gelindiği için alacaklı vekilinin talebi ve icra memurunun muhafaza işlemini engellemek için haciz tehdidi altında davalı şirket vekilinin banka hesabına 40.400,00-TL 14.01.2022 tarihinde dava ve şikayet hakkını saklı tutarak ödemek zorunda kaldığını, dava dışı ........ davacı şirketin yüzlerce çalışanından yalnızca biri olduğunu, SGK kayıtlı hizmet akdine bağlı olarak işçi statüsünde çalıştığını, söz konusu mallar üzerinde mülkiyeti...

            Uyuşmazlığın konusu, İcra Müdürlüğü’nün İİK’nun 97/1. maddesi gereğince takibin devam ya da taliki konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkindir. İİK’nun 97/1. maddesi gereğince verilen takibin devamı kararları aynı maddenin 5. fıkrası gereğince kesin olduğu için temyiz edilemez. SONUÇ: Davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz dilekçesinin İİK’nun 97/5, 365/3. maddeleri gereğince REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 1.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              III.DEĞERLENDİRME İİK 97/6. fıkrasında, üçüncü şahsın icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine istihkak davası açması gerektiği düzenlenmiştir. İcra Müdürlüğü'nce İİK'nın 96/1-2. maddelerindeki istihkak prosedürü yürütülerek, alacaklının süresinde itirazı halinde; İİK'nın 97. maddesi uyarınca dosyanın, takibin devamı veya durdurulması hakkında bir karar vermek üzere İcra Mahkemesine tevdi edilmesi gerekir. Üçüncü kişi, bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde dava açabilir. Bu çerçevede takibin durdurulması kararı dava açma yükümlülüğünün yer değiştirmesine neden olmadığından, takibin devamı veya durdurulmasına ilişkin her iki halde de dava açma yükümlülüğü 3. kişidedir. Öte yandan, takibin talikine veya devamına ilişkin karar gerekçesinde ya da hüküm fıkrasında dava açma yükünün kime düştüğünün belirtilmemesi üçüncü kişinin dava açma yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır....

                Maddesine göre yapılmış sayılmasına, Alacaklı vekiline İstihkak davası açması için 7 günlük mühlet verilmesine, " karar verildiği, eldeki davanın iş bu icra müdürlüğü işlemini şikayet için davacı alacaklı tarafından açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 96. madesine göre borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İİK'nın 97. maddesine göre istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir....

                Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı 3. kişi vekilince mülkiyeti müvekkiline ait malların haczedildiğini belirterek davanın kabulü ile %20 den az olmamak üzere tazminatın davalılardan alınarak taraflarına verilmesine ilişkin talepte bulunulduğu, mahkemece dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama neticesinde davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür. Dava, 3. kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Haczin İİK'nin 97. maddesine göre yapılması halinde, istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK'nin 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından, 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse İcra Mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açılabilir....

                UYAP Entegrasyonu