Sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespiti ve müvekkiline ait iş yerinde 16.04.2018 tarihinde yapılan fiili haciz işlemi ile müvekkiline ait malların haczedilip, muhafaza yapıldığını belirterek, yapılan haciz işleminin iptalini talep ettiğini ileri sürmüştür. 6100 sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. 2004 sayılı İİK'nın 72.maddesine göre; borçlu, icra takibinden ince veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, davalı ... başkanlığının 6183 sayılı Yasa gereğince yaptığı takip sırasında ... plakalı aracın trafik kaydı üzerine haciz konulduğunu belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının dava konusu haczin yargılama sırasında kaldırıldığından bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderinin davalı alacaklı tarafa yükletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ile davalı, Mihalgazi Mal Müdürlüğü aralarındaki istihkak davası hakkında Mihalgazi Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.01.2009 gün ve 21/2 sayılı hüküm incelendi gereği konuşuldu. KARAR Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, 6183 sayılı takipten kaynaklanan ve Asliye Hukuk Mahkemesinden verilmiş karara ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; 6183 sayılı Yasa'nın 66. maddesine dayalı istihkak istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 25.02.2013 tarih 1053 E., 2263 K. sayılı bozma ilamına uyularak karar verildiğinden, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 17. Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, davalı vergi idaresinin 6183 sayılı Yasa gereğince yaptığı takip sırasında, borçlu ... Geri Dönüştürülebilir Madde San. ve Tic. AŞ.nin vergi borcundan dolayı haczedilen malların bir kısmının borçluya finansal kiralama sözleşmesi ile kiralandığını mülkiyetin davacı ... şirketini ait olduğunu belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın süresinde ve görevli mahkemede açılmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 66. maddesinde; borçlunun, elinde bulunan bir malı üçüncü şahsın mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, haciz yapan memurun bunu haciz zaptına geçireceği, keyfiyetin, iddia borçlu tarafından yapılmışsa üçüncü şahsa, üçüncü şahıs tarafından yapılmışsa borçluya bildirileceği, tahsil dairesinin, haciz zaptını aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde iddiayı reddetmediği takdirde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı, üçüncü şahıs, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmediği takdirde istihkak iddiasının dinlenmeyeceği, istihkak iddiası tahsil dairesince kabul edilmez veya borçlu tarafından istihkak iddiasına itiraz edilirse, 7 gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumunun tahsil dairesince üçüncü şahsa bildirileceği, müddetinde dava açılmadığı takdirde istihkak iddiasından...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, istihkak iddiası ile davalı Kurum tarafından yapılan haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olayda; davalı Kurum tarafından, dava dışı ...’ın borcu nedeniyle ikamet adresinde yapılan 04.11.2015 tarihli hacze konu malların, davacının kendisine ait olduğu iddiasıyla haczin kaldırılmasının istenildiği anlaşılmaktadır. Dava 6183 sayılı Kanuna göre yapılan haciz işleminin kaldırılması istemine ilişkin istihkak davası olup, anılan Kanunun 68. maddesinde "İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi salahiyetlidir..." denilmektedir....
Davalı 3. kişi vekili, istihkak idiasının alacaklıya bildirilmesinden itibaren alacaklı tarafından süresinde itirazda bulunulmadığını, borçlu adresinde haczedilen mahcuzların davalı 3. kişiye ait olup kullanım sözleşmesi gereğince borçluya teslim edildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: istihkak iddiasının reddine ilişkin olarak açılan davada alacaklının hukuki yararı bulunmadığı, davanın istihkak iddiasında bulunan 3. şahıs tarafından açılması kanun gereği olduğundan, davanın reddine, İcra Mahkemesi'nce takibin taliki veya devamına ilişkin bir karar verilmediğinden bu hususta re’sen karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle de takibin ve istihkak iddiasına konu mallar üzerindeki hacizlerin devamına, istihkak iddiasında bulunan ... istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verilmiş; hüküm, davalı 3. kişi tarafından temyiz edilmiştir....
Zira 5510 sayılı Kanunu özel kanun olduğu gibi 6183 sayılı kanundan sonra yürürlüğe girmiş ve yetkili yer yanında görevli mahkemeyi de açıkça düzenlemiştir. Yerel mahkemenin kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan Sayın çoğunluğun onama görüşüne katılınmamıştır....
Eldeki dosyada icra müdürlüğünce İİK'nın 97/1 hükmüne göre icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece takibin devamına karar verildiği, bu karar üzerine muhafaza işlemleri yapıldığı, bu aşamadan sonra istihkak iddia eden üçüncü kişinin İİK'nın 97/6 hükmü gereğince istihkak davası açmak dışında bir yolunun kalmadığı, davacının dava dilekçesinde haczedilen mallar üzerinde mülkiyet iddia ettiği, buna ilişkin delillerini ibraz ettiği ve mülkiyet karinesinin kendi lehine işletilmesi gerektiğini ileri sürdüğü dikkate alındığında eldeki davanın üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davası olduğu anlaşılmıştır. İstihkak davası ile ilgili verilen kararlar istinaf kanun yoluna tabi olup ilk derece mahkemesince verilen 11/10/2021 tarihli ret kararı doğru görülmemiş, bu kararın kaldırılması ile istinaf incelemesinin esasına geçilmesine karar verilmiştir....