Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çoğunluğun dayandığı ve yerel mahkemenin gerekçesine esas aldığı 6183 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ise; “Amme borçlusunun bu Kanun’un 27, 28, 29 ve 30’uncu maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılacağı ve bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılacağı” kurala bağlanmıştır. 7. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6183 sayılı kanunda genel olarak uyuşmazlıklar kişiler açtığında idari yargının görev alanına girmektedir. Ancak kurumlar tarafından açılan davalarda genel mahkemeler deyimi, aslında adli yargı yerindeki mahkemeleri ifade etmektedir. Zira o tarihte uzman mahkemeler bulunmamaktadır. Bu hali ile bu kanun genel kanundur. 8. Gerek 5510 sayılı SSGSS Kanunu, gerekse 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ise özel kanunlar olup, 6183 sayılı kanundan sonra yürürlüğe girmişler ve özel düzenlemelere yer vermişlerdir. 9....

    Sözkonusu dava, 6183 Sayılı Yasa’nın 66. maddesinde düzenlenen istihkak davası niteliğindedir. 6183 Sayılı Yasa’nın 68/I. maddesinde “Bu Yasadan kaynaklanan istihkak davalarına haczi yapan tahsil dairesinin olduğu yerdeki mahkeme yetkilidir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddedeki mahkeme sözcüğünün dava değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk olarak yorumlanması gerekir. Dairemiz ve İcra İflas Yasası’ndan kaynaklanan istihkak davalarına bakmakla görevli Yargıtay Yüksek 21 ve 17. Hukuk Daireleri’nce dava değerinin dava konusu alacak ya da hacizli maldan değeri düşük olana göre mahkeme görevinin tayin ve buna göre harç ile avukatlık ücretinin takdir edileceği kabul edilmektedir. Eldeki davada hacizli aracın değeri 2.500,00 TL olup, dava tarihi itibariyle değer ve kıymeti 7.230,00 TL'ye kadar olan davalara bakmakta görevli olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....

      Davanın 6183 Sayılı Yasanın 79/4 maddesinde öngörülen 1 yıl içerisinde ikame edilmediği açıktır....

      Davanın 6183 Sayılı Yasanın 79/4 maddesinde öngörülen 1 yıl içerisinde ikame edilmediği açıktır....

      Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.   6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanarak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak itiraz edebilir. 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesin de ise "herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır."...

        Somut olayda, Kurumun davacıya 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesine göre düzenlenen (3) adet haciz bildirisi tebliğ ettiği, davacı Banka'nın haciz bildirilerine (7) gün içerisinde yanıt vermediği, davacı Banka'nın 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesinin 4.fıkrasına göre eldeki davayı açarak haciz bildirilerinde adı geçen (3) ayrı şirketin Banka'da hak ve alacağı olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini istediği, davacı Banka'ya tebliğ edilen haciz bildirileri 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesine uygun olup haciz bildirisinin Banka'ya tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı bildirimde bulunulması gerektiği ve süresinde itiraz edilmemesi halinde malın elinde ve borcun zimmetinde sayılacağı ihtarını havi olduğu ve bu haliyle hukuki sonuç doğurması nedeniyle davacı Banka'nın eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, davalı Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığının 6183 sayılı Yasa gereğince yaptığı takip sırasında 01 YV 784 plakalı aracın trafik kaydı üzerine 12.01.2010 tarihinde haciz konulduğunu belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, davacının satın aldığı aracı süresinde adına tescil ettirmediğinden, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Ticaret ve....Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava 6183 saylı Kanunun 79. maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. ...Ticaret Mahkemesince, davalı .....tacir sıfatının bulunmadığı, davanın Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Kanunun 79. maddesi uyarınca açılmış davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine ilişkin bulunduğu, bu davada amaç haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle davacının, davalı .....borçlu bulunmadığının saptanmasına yönelik olduğu; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesi uyarınca kamu idaresine borçlu olan kişinin 3. kişilerdeki mal ve alacağının haczi için yapılan tebligat üzerine 3.kişiye menfi tespit davası açma imkanı getirildiği; bu hükme göre haciz bildirisini alan 3. kişi 7 gün içinde itirazda bulunmamışsa, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren 1 yıl...

              Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/IV. fıkrası uyarınca menfi tespit davası, adı geçen Yasanın “üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı 79. maddesi uyarınca 3. kişiye çıkartılan haciz bildirisine 79/III. maddesi gereğince 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen muhatabın 1 yıllık süresi içerisinde açabileceği bir dava olup, davacı bankaya davalı kurum tarafından tebliğ edilen bildirimin 6183 sayılı Yasanın 62. maddesi gereğince malvarlığı araştırmasına yönelik olmasına, bu aşamada davacının haczedilen her hangi bir malvarlığı bulunmaması da dikkate alındığında hukuki yararının bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 30.5.2012 gününde...

                nın şirketten alacağının kalmadığından bahisle haciz bildirisine itiraz ettiğini, davacı idarenin itiraza dayanak ödeme belgelerini ibraz etmesi için 15 gün süre tanıdığını belirten ihtarın tebliğ edilmesine rağmen ödeme belgelerinin Vergi Dairesi'ne ibraz edilmediğini beyanla, 36.908,50 TL'nin, haciz bildirisine itiraz tarihi olan 11/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davalıların 6183 sayılı yasanın 79/6. Maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;Davacısının davasının kabulü ile 36.908,50 TL alacağın, 11/09/2009 tarihinden itibaren, 6183 sayılı yasanın 51. Maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafın, davalının İİK'nun 338....

                  UYAP Entegrasyonu