WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gıda Tekel Maddeleri Tekstil Petrol Ürünleri İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen vergi borçlarının davacının malvarlığından tahsili amacıyla ortağı bulunduğu bir başka şirket olan … ve Dış Ticaret Limited Şirketi adına 6183 sayılı Kanunun 79'uncu maddesi uyarınca düzenlenen haciz bildirisine karşı açılan davayı; 2577 sayılı Kanunun 2'nci maddesine göre idari yargıda iptal davası açılabilmesinin menfaat ihlali koşulunun gerçekleşmesine bağlı olduğu, iptali istenen işlemle, meşru, güncel ve doğrudan bir menfaati ihlal olmayan kişinin iptal davası açamayacağı, olayda, iptali istenen haciz bildirisi davacı adına düzenlenmeyip, davacının ortağı bulunduğu …. ve Dış Ticaret Limited Şirketi adına 6183 sayılı Kanunun 79'uncu maddesi uyarınca düzenlenen ve üçüncü kişilerde bulunan mal ve alacakların haczine yönelik bir işlem olduğu, 6183 sayılı Kanunun 79'uncu maddesine göre muhatap şirketin bu bildiriye karşı itiraz ve adli yargıda menfi tespit davası açma haklarının...

    Karar sayılı, ... Tarihli, "Bölge Adliye Mahkemeleri'nin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik" vermiş olduğu ilamında; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına karar verilmiştir.(Benzer yönde Yargıtay 11. HD., 2020/4396 E, 2021/3198 K; 2020/6050 E, 2021/4519 K) Uyuşmazlık, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 79.maddesi ve devamında "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ...Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan Yasa'nın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        Dava, 6183 Sayılı Yasanın “üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı 79. maddesi uyarınca davalıya tebliğ edilen haciz bildirisine süresi içerisinde itiraz üzerine, 79/VI. fıkrası gereğince itirazın yerinde olmadığının kabulü istemine ilişkindir. Amme borçlusunun 3. kişilerdeki menkul malları, alacak ve haklarına yönelik olarak alacaklı idarenin yapmış olduğu haciz işlemi 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi uyarınca gerçek- leştirilmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, davalı Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığının 6183 sayılı Yasa gereğince yaptığı takip sırasında 01 YV 784 plakalı aracın trafik kaydı üzerine 12.01.2010 tarihinde haciz konulduğunu belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, davacının satın aldığı aracı süresinde adına tescil ettirmediğinden, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Dava 6183 sayılı Yasanın “üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı 79. maddesi uyarınca davalıya tebliğ edilen haciz bildirisine süresi içerisinde itiraz üzerine 79/VI. fıkrası gereğince itirazın yerinde olmadığının ispatına ilişkindir. Mahkemece dava dışı vergi borçlusunun davalı banka ile akdetmiş olduğu genel kredi ve teminat sözleşmesi gereğince banka nezdindeki bütün hesaplarını davalı bankaya rehin etmeyi kabul ettiği, sözkonusu hesap üzerinde davalı bankanın rehin hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve toplanan deliller varılan sonuç için yeterli değildir. Bilindiği gibi 6183 sayılı Yasa gerince borçlunun üçüncü şahıslardaki menkul malları, alacak ve haklarının haczi 79. maddesinde düzenlenmiştir....

              Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu aracın 2002’de satın alındığını, davanın 8 yıl sonra açıldığını, istihkak iddiasının yasal süresi içinde ileri sürülmediğini, ayrıca aracın haciz tarihinden sonra satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından sonra üçüncü kişi tarafından noterde yapılan sözleşme ile satın alındığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin 6183 sayılı Yasa’nın 66. maddesi uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Davacı taraf dava dilekçesinde araç tescili için yasal süresi içerisinde başvuruda bulunduklarını, takip borçlusunun kendilerini oyalaması nedeni ile 26.4.2010'da doğrudan dava açtıklarını kabul ve beyan etmektedir....

                Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu aracın 2002’de satın alındığını, davanın 8 yıl sonra açıldığını, istihkak iddiasının yasal süresi içinde ileri sürülmediğini, ayrıca aracın haciz tarihinden sonra satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından sonra üçüncü kişi tarafından noterde yapılan sözleşme ile satın alındığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin 6183 sayılı Yasa’nın 66. maddesi uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Davacı taraf dava dilekçesinde araç tescili için yasal süresi içerisinde başvuruda bulunduklarını, takip borçlusunun kendilerini oyalaması nedeni ile 26.4.2010'da doğrudan dava açtıklarını kabul ve beyan etmektedir....

                  Davanın 6183 Sayılı Yasanın 79/4 maddesinde öngörülen 1 yıl içerisinde ikame edilmediği açıktır....

                  Davanın 6183 Sayılı Yasanın 79/4 maddesinde öngörülen 1 yıl içerisinde ikame edilmediği açıktır....

                  UYAP Entegrasyonu