Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/49 Esas sayılı dava açıldığını ve derdest olduğunu, bu nedenle anılan taşınmaz üzerindeki arsa payı ve yapı üzerine Karaman Vergi Dairesi tarafından konulan haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Karaman İcra Hukuk Mahkemesince; dava dilekçesinde dava konusu taşınmaza davacı 3.kişinin malik olması nedeniyle, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Dairesi tarafından borçlu hakkında 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takip nedeniyle konulan haczin kaldırılmasının talep edildiği, 6183 sayılı Yasaya göre yapılan icra takiplerine dayalı istihkak davalarının aynı yasanın 68. maddesi hükmü gereği asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gereceği (Konya BAM 7.HD 2022/354 Esas ve 2022/515 Karar sayılı ilamı), dava konusu icra takibinin 6183 sayılı Yasadan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karaman 2....

Eldeki davada davacı, 6183 Sayılı Yasa'nın 79. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkraları uyarınca kendisinin vergi borçlusu olmayıp üçüncü şahıs olduğunu ve haciz bildirisine itiraz edemediklerinden menfi tespit davasını açtıklarını ileri sürmüş olduğundan dava, 6183 Sayılı Yasa'nın 79/IV. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olup vergi dairesince konulan ve 6183 Sayılı Yasa'nın 58. maddesinin uygulanmasını gerektiren haciz işlemiyle ilgili değildir. 6183 Sayılı Kanun'un 79/IV. maddesinin açık hükmüne göre açılan menfi tespit davalarına bakmak genel mahkemelerinin görevi olduğundan mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür....

    Uyuşmazlık,6183 sayılı Yasa'ya dayalı olarak yapılan takipteki istihkak ve istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir. 6183 sayılı AATUK.nun 68.maddesi 1.fıkrası hükmüne göre "istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi yetkilidir" buradaki "mahkeme" 2012/6939 2013/11759 sözcüğünden maksat asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesidir.Anılan madde hükmüne göre 6183 sayılı Yasa uyarınca tahsil dairesince yapılan hacizler nedeniyle aynı yasanın 66 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davaları dava değerine göre asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemelerinde görülür. Bu durumda mahkemece,işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken uyuşmazlığı giderme görevinin vergi mahkemelerine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      ın davacı nezdinde doğmuş doğacak herhangi bir istihkak hak ve alacağı bulunmadığını beyanla haciz ihbarnamesi nedeniyle davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabı: Müvekkili davacı kurumda 1039044-14 sicil nolu dosyada işlem gören işyerinin ...'ın işverenine ait ödenmeyen sigorta primi borçlularından dolayı alacağının tahsili için 6183 Sayılı Kanun gereğince 2012/15699 nolu icra takip dosyası açıldığını, bu icra takip dosyası üzerinden yapılan işlemler neticesinde 6183 Sayılı Kanunun 79.maddesi gereği 07.12.2016 tarihinde ......

        A.Ş. adına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun' un 79' uncu maddesi uyarınca düzenlenen ve 21.11.2017 tarihinde tebliğ edilen 15/11/2017 tarih ve 125671 sayılı haciz bildirisi üzerine davacı tarafından işbu menfi tespit davası açıldığını, davacının Dairemizin 692 005 3202 vergi kimlik numaralı mükellefi Levent ÖZGÜÇLÜ'den 2016 takvim yılı içinde katma değer vergisi hariç 12.850,00 TL tutarında mal ve hizmet satın aldığı Bs, Ba formlarından tespit edildiğini, yapılan bu tespit üzerine davacıya söz konusu alacağın haczedildiğine ilişkin 15.11.2017 tarih ve 125671 sayılı istihkak haczi yazımız 21/11/2017 tarihinde elekronik ortamda tebliğ edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından tevdii edilen 22.01.2018 tarih ve 17160 sayılı dilekçeyle her ne kadar haciz bildirisine itiraz edilse de davacının bu itirazı 6183 Sayılı Yasanın 79'ncu maddesinde belirtilen süreden sonra olduğunu, davacının süresinde itiraz etmemesi üzerine bu sefer davacı adına 09.01.2018 tarih ve 2018010966VUO...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, davalı idarenin 6183 sayılı Yasa gereğince yaptığı takip sırasında, davacı tarafından borçluda noter satış sözleşmesi ile satın aldığı ... plakalı aracın haczedildiğini belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Uyuşmazlığın temeli 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi uyarınca üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczine ilişkin olup prim borcundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde 5510 sayılı Kanun’un uygulanması söz konusu değildir. 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesinde de açık bir şekilde belirtildiği üzere haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açılabilecektir. Bu durumda, görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2015/3354 E, 2019/811 K, 27/06/2019 tarihli kararı ve 2015/3043 E, 2019/556 K, 14/05/2019 tarihli kararları da bu doğrultudadır....

          nin 04.08.2014-20.10.2014 tarihleri arasında bu işyerinden bildiriminin bulunduğu ancak tebliğin yapıldığı 2013 yılı 7.ayda bu işyerinde çalışmasının bulunmadığı, devamla 19.07.2013 tarih, ... sayılı yazı ile 2012/10743 takip numaralı ödeme emrinin davacıya işyeri adresinde 25/07/2013 tarihinde bizzat tebliğ edildiği tebliğ edilen ödeme emrinde “işbu ödeme emri ... aleyhine tarafınıza gönderilen 20.06.2013 tarihli ... sayılı istihkak hak ve alacak haciz bildirimize karşın borçlunun alacaklarına haciz konmaması ve haciz yazımıza 7 gün içerisinde cevap verilmemesi nedeniyle 5510 ve 6183 sayılı kanun ilgili maddeleri gereği tarafınıza tanzim edilmiştir.” ihtarının mevcut olduğu davacının bizzat tebliğ aldığı bu ödeme emrine karşı herhangi bir itiraz etmediği veya dava açmadığı anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı yasa ile 7201 sayılı yasanın incelenmesi gerekmektedir....

            Dava, Sosyal Güvenlik Kurumunun prim alacağının tahsili için yaptığı 6183 sayılı Yasaya dayalı takiple ilgili ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. 5510 sayılı Yasa'nın 88.maddesinin 16.fıkrasında "Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkındaki Kanunun 51., 102.,ve 106.,maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır.." aynı maddenin 19.fıkrasında da "Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı birimin bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir." denilmektedir. ( 506 sayılı Yasa'nın 80/7 )Anılan Yasa'nın 101.maddesinde de aynı yönde bir düzenleme ile "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulamasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür." hükmü yer almaktadır. (506 sayılı Yasa'nın 134.maddesi) Bu durumda, uyuşmazlığa...

              Çarşısı 89/2 ... adresinde ve borçlunun huzuru ile 3. şahsın yokluğunda yapılmıştır. 6183 sayılı Yasa’nın 66/1-2 cümleleri uyarınca borçlunun istihkak iddiasını içeren haciz tutanağının, yararına istihkak iddiasında bulunulan 3. kişiye tebliğ edilip, 3. kişiye istihkak iddiasında bulunma imkanı ve bunun sonucu olarak istihkak davası açma olanağının yaratılması gerekirken bu prosedüre uyulmamıştır. 6183 sayılı Yasa’nın 67. maddesi 2. fıkrasındaki “borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde mal borçlu elinde sayılır” hükmü ve yasal karine uyarınca malın borçlu elinde olduğunun kabulü zorunludur. Bu halde kural olarak istihkak davasının 3. kişi tarafından açılması gerekir. Ne var ki, kamu idaresinin 3. kişi yararına yapılan istihkak iddiasının kaldırılması ya da reddi için dava açmasını engelleyen bir yasa hükmü olmadığı gibi, eğer dava kamu idaresince açılmışsa bunu süreye bağlayan bir Kanun hükmü de bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu