Müvekkil bankanın kötüniyetinden söz edilemeyeceği gibi, bu kazanımı hukuk düzeni tarafından korunması gerektiğini, kaldı ki dava dilekçesinde de ikrar edildiği üzere ilgili taşınmaz 2011 yılında Metin Demirtürk adına tapuda tescil edildiğini, bu tescil dolayısı ile tapu kaydına güvenen müvekkil, alacağını işbu ipotek tesisi ile güvence altına aldığını düşünmekte iyi niyetli olduğunu, işbu ipotek tesisinin 2012 yılında gerçekleştiğini, davacının iddialarında bahsettiği tapu iptal ve tescil davası ise 2013 yılında açıldığını, bu dava nedeniyle de tapu kaydına bir şerh işlenmediğini, kaldı ki bu dava nedeniyle tapu kaydına bir şerh işlenmiş olsaydı dahi 2011 yılında taşınmazı adına tescil ile kazanan Metin Demirtürk'ün müvekkile olan borcu nedeniyle konan ipotek 2012 tarihli olduğundan tapu iptal ve tescil davasından önce ipotek tesis edilmiş olup, ipoteğin sıhhatini etkilemez ve taşınmazı hangi yolla olursa olsun iktisap eden herkesi bağlayacağını, ipoteğin devam edeceğini, bir ayni hak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ... ile davalıların mirasbırakanı ...’in kardeş olup dava dışı ...’ın da halaları olduğunu, dava konusu 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dedelerinden intikal etmiş olmasına rağmen kadastro tespiti sırasında davalıların taşınmazın tamamını babaları ...’e aitmiş gibi adlarına tespit ettirdiklerini, ancak dava dışı ...’ın kadastro tespitine itirazı üzerine kadastro mahkemesince taşınmazın kök mirasbırakan ...’in bütün mirasçıları adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazda mirasbırakan babaları ...’den gelen 140/420 oranındaki paylarını yarı yarıya olmak üzere yıllar önce halaları ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, çekişme konusu taşınmazın davacılara ait bağımsız bölümlerin eklentisi olduğuna ikna edilmek suretiyle hile yoluyla iradesinin fesada uğratıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2013 tarih ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 156 ada 70 ve 83 parsel, 182 ada 25 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı gelinine devrettiğini, öncelikle çekişme konusu taşınmazları okuma yazması olmadığından ve yaşlı olduğu dönemde iradesi fesada uğratılmak suretiyle devretmek zorunda kaldığından bahisle iptal ve tescile, aksi halde davalı tarafından bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişler, mirasçılar önce Av....’a 15.05.2014’de vekaletname vererek temsil edilmişler, daha sonra Lapseki Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/317 E., 2014/456K ve 04.02.2015 kesinleşme tarihli kararıyla terekeye temsilci olarak atanan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 156 ada 70 ve 83 parsel, 182 ada 25 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı gelinine devrettiğini, öncelikle çekişme konusu taşınmazları okuma yazması olmadığından ve yaşlı olduğu dönemde iradesi fesada uğratılmak suretiyle devretmek zorunda kaldığından bahisle iptal ve tescile, aksi halde davalı tarafından bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişler, mirasçılar önce Av....’a 15.05.2014’de vekaletname vererek temsil edilmişler, daha sonra Lapseki Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/317 E., 2014/456K ve 04.02.2015 kesinleşme tarihli kararıyla terekeye temsilci olarak atanan ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı HMK’nın 307. maddesi uyarınca davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. 2. 6100 sayılı HMK'nın 311. maddesinde; "Feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.'' hükümleri düzenlenmiştir. 3.Değerlendirme 1. Somut olayda davacı ... 28.01.2020 tarihli celsede davadan feragat ettiğini beyan etmiş, ancak temyiz dilekçesinde, davadan feragat etmek istemediğini, okuma-yazması olmadığını iradesinin fesada uğratıldığını bildirmiştir. 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; “Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....
Davacı vekili borçlu tarafından annesine yapılan taşınmaz hisse satışının muvazaaya dayalı olması nedeniyle davalılar arasındaki alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışın BK'nin 18. maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın İİK 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak iptal ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesini istediğinden satış işleminde danışıklığın bulunup bulunmadığı konusu araştırılarak, davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda davacının alacağının tahsili için İİK 283/1.maddesi benzetme yoluyla uygulanmak suretiyle tapu iptaline gerek olmaksızın davacının alacağını alabilmesini sağlamak için dava konusu taşınmaz hissesinin haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekirken davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilmesi ve ön şart yokluğu nedeniyle reddedilmesi isabetli görülmemiştir....
Somut olayda, davacı el yazısı ile yazdığı 29/08/2013 tarihli istifa dilekçesinde; "...şahsi ve ailevi nedenlerle...” istifa ettiğini beyan ettiği görülmüştür. Davacı “ şahsi ve ailevi nedenlerle ” iş sözleşmesini feshetmiş olduğundan, fesih gerekçesi ile bağlı olduğu gözetilerek haklı sebebi kanıtlaması gerekmektedir. Fesih bildiriminde belirtilen “şahsi ve ailevi nedenlerle” ibaresinin eksik ya da hiç ödenmeyen işçilik alacaklarını kapsadığı düşünülemez. Diğer taraftan, istifa dilekçesinin iradenin fesada uğratılarak düzenlendiği de ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca, açık fesih gerekçesi karşısında, mahkeme kararında, davacının iş sözleşmesini, hafta tatilinde çalışmaya mecbur bırakılması, geçerli bir mazereti bulunmasına rağmen yıllık izinlerinin kullandırılmaması ve ücretlerin kanun hükümlerine ve sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmeyip ödenmemesi nedeniyle feshettiği gerekçesi de kabul edilemez....
HATATAPU İPTALİ VE TESCİL 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 65 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 288 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada ; Davacı, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 payını davalının evlenmeyi vaat etmesi üzerine tapuda satış göstermek suretiyle davalıya temlik ettiğini, gerçekte bir bedel almadığını, temliki işlemin gerçekleşmesinden sonra davalının terk edip gittiğini, evlilik yapmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı, bedelini ödeyerek pay satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, hata, hile hukuksal nedenine dayalı tapu İptali ve tescili ile alacak isteğine ilişkindir....