"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUDA HACİZ ŞERHİNİN KALDIRILMASI -KARAR- Dava, tapuda haciz şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU SİCİLİNDEKİ ŞERHİN KALDIRILMASI İSTEMLİ -KARAR- Dava, vakıf sicilinden silinme isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 18.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ŞERHİN KALDIRILMASI -KARAR- Dava, tapunun beyanlar hanesinde bulunan şerhin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesince, "...dava konusu taşınmaz üzerinde daha önce açmış bulundukları davada mahkemece verilen davalıdır şerhi var iken davalı bankanın kötüniyetli olarak bu şerhe rağmen taşınmaz üzerine ipotek koyduğu ve bu ipotekten sorumlu bulunmadıklarından bahisle ipoteğin kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafın ipoteğin kaldırılması talebine dayanak yaptığı husus, TMK'nun çekişmeli hakların korunması şerhi (TMK mad.1010/1-1) ve tapu sicilinin açıklığı/sicile itimat prensibi (TMK mad.1023) hükümleridir. Bir başka deyişle, mahkemece söz konusu yasa hükümleri ve sair mevzuat değerlendirilmek suretiyle davacının davasında haklı olup olmadığı ve bu kapsamda söz konusu ipoteğin kaldırılmasının gerekip gerekmediği değerlendirilecektir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/13853 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davacının icra takibine konu borçlu şirket ile ilgili herhangi bir kefaletinin ve sözleşme üzerinde imzasının bulunmadığını, davacı ve eşinin birlikte yaşadığı mesken üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğunu, davacının eşi tarafından Mersin 5 Aile Mahkemesi'nin 2014/488 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin fekkinin talep edildiği, tüm bu hususlara rağmen davalı banka tarafından haksız ve kötüniyetli olarak eşi tarafından açılan davayı konusuz bırakma amacı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, ipotek resmi senedi ve ekte sunulan sözleşmenin kefalet sözleşmesi olarak kabul edileceği düşünülse dahi bu sözleşmenin 6098 sayılı TBK'nın 583 ve 584. maddelerine göre yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, ... , ... , ... 18.I.III. Pafta, ......
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. Türk Medeni Kanununun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, gecikme faizi, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan borcun toplam miktarının bu limiti aşması olanaklı değildir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İstanbul 10....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında... imzalandığını, sözleşmeden doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere davalı ve ipotek borçlusu ...'a ait taşınmaz üzerine 100.000 USD bedelli ipotek tesis edildiğini, sözleşmeden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında kira bedellerinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesinden önce alacağın varlığının genel mahkemelerde saptanması akabinde takip ikame edilmesi gerektiğini, sözleşme konusu cihazın arızalı olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir....
Şti. için kullandırıldığı ve davalı bankadan celbedilen "taksitli ticari kredi boçlanma ve rehin sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin davacı ve davalı Ayla Kılıç tarafından "müşterek borçlu ve müteselsil kefil" ünvanı ile imzalandığı gibi borcun ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından gönderilen ihtarnameye davacı ve davalı Ayla Kılıç tarafından Düzce 2. Noterliği aracılığıyla verilen cevapta yeniden yapılandırma talebinde bulunulduğu dikkate alındığında davacının aile konutu üzerinde ipotek tesis edildiğinden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi toplanan delillerden açıkça rızasının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Düzce 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu zorunlu olmayan ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aslolan ipoteğin fek tarihi değil, ipoteğe ilişkin borcun ödenmesi tarihidir. Bu tarihin tespitine göre haczedilmezlik şikayetinin değerlendirilmesi gerekir....