Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesinin 2018/7605 sayılı dosyası yönünden haciz ve satış isteme yetkisi tanındığını, 21/06/2018 tarihli takipleri üzerine 34 XX 122 plakalı aracı ile 5 nolu bağımsız bölüme haciz konulduğunu, 3.kişinin 27/06/2019 tarihinde dosya hesabı istediğini ve hesapta bildirilen miktarın ödenmesi üzerine hacizlerin kaldırıldığını, tasarrufun iptali kararının henüz kesinleşmediğini, borcun tamamının tahsil edilmemişse hacizlerin kaldırılmasının usulsüz olduğunu belirterek, 27/06/2019 tarihli memur kararının iptalini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili cevap dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali ilamında alacaklının alacak miktarının 34.276,00 TL olarak belirlendiğini, alacaklıya bu miktar yönünden haciz isteme yetkisi tanındığını, müvekkilinin 21/06/2019 tarihli dosya hesabına göre borcu eksiksiz ödediğini belirterek, şikayetin reddini istemiştir....

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere şikayete konu taşınmazlar üzerinde TC Ziraat Bankası A.Ş. lehine kurulmuş ipoteğin bulunduğu, bankadan verilen cevaba göre ipoteğin dayanağı olan kredi borcunun 11/03/2021 tarihinde tamamen kapatılmış olduğunun bildirildiği, ancak şikayete konu haciz tarihinin 25/01/2021 tarihi olması sebebiyle haciz tarihi itibariyle ipotek borcunun devam ettiği, söz konusu ipoteğin davacının kullandığı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere ve doğmuş ve doğacak tüm borçları karşılamak üzere kurulduğunun anlaşılması sebebiyle zorunlu ipoteklerden olmadığı, bu sebeple haciz tarihi itibariyle halen devam etmekte olan ipoteğin davacının haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel teşkil ettiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    İcra Dairesinin 2019/11185 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin adına kayıtlı bulunan ... ili, ... ilçesi, Batıalagözlü mahallesi, 1751 Ada, 12 parselde kayıtlı 4 katlı kargir apartmanın 1. katındaki 2/16 arsa paylı, 4 nolu bağımsız bölüm ve eklentisi 4 nolu kömürlük olan taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, ayrıca dava konusu taşınmazın değeri düşük takdir edildiğini, kıymet takdirine de itiraz etiğini belirterek meskeniyet iddiasının kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına ve yeniden kıymet takdiri yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde olmadığını, borçlunun taşınmazındaki gerek ipotek ve gerekse de hacizleri öğrenme tarihinin, ......

      A.Ş. adına olan taşınmaz hisseleri üzerine yeni ipotekler koyulması ve davalı şirketin oluşabilecek borcundan dolayısı ile yeni hacizler konulması da muhtemel olduğunu, davacı müvekkil tarafından inşaat firmasına satış bedeli tam olarak ödenmek sureti ile tapu devri yapılmasına hak kazanılan ve yine satış sözleşmesi tarihi, ipotek ve hacizlerin tarihinden önce olan gayrimenkuller yönünden, ipotek ve haciz alacaklıları tarafından davacının gayrimenkullerin bedelini ödediği ve gayrimenkulün gerçek sahibinin ipotek ve haciz tarihinden önce dahi davacı olduğu bilindiği halde, inşaat firmasının borcundan kaynaklı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı tespit edilmiş olup, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve yine haciz alacaklıları tarafından takip suretiyle ilgili gayrimenkulün satışının yapılması halinde davacı müvekkilin telafisi güç ve karşılanması imkansız zararı söz konusu olabileceğini, sözleşme gereği müvekkilime teslimi gereken, üzerindeki ipotek ve...

      takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/252 esas sayılı dosyasında verilecek karara bağlandığını, bu davada tazminata hükmedilmediğini, kooperatife borçlu olduğunun tespit edilmemiş olduğunu, bu nedenle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin devamını haklı kılacak bir neden bulunmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması şartlarının taraflar arasında yapılan sözleşme ve mahkemenin 2009/252 esas sayılı dosya içeriğine göre gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, borç nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

        Dava, İİK’277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK’nın 281/II fıkrası hükmüne göre     Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Somut olayda da iptali istenen tasarruflar için açılmış olan işbu tasarrufun iptali davasında, alacaklının davasının kabulü halinde alacağına kavuşmasını tehlikeye düşürmemeye yönelik olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Ne var ki yapılan itirazlar üzerine ihtiyati haciz kararları kaldırılmış bir kısım taşınmazlar için ihtiyati tedbir kararı bir taşınmaz için ise “davalıdır şerhi” konulmasına karar verilmiştir....

          DELİLLER: Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesine (yüklenicinin temlikine) dayalı satın alınan ve davacı adına tapuya tescil edilen konut niteliğindeki bağımsız bölümün tapu kaydındaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipotek ve hacizlerin (takyidatların) fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T6 Şirketi arasında imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince dava konusu konut niteliğindeki bağımsız bölümün davacıya sözleşmeye uygun şekilde teslim ve tescil edilmediği iddiasıyla hukuka aykırı tesis edilen ipotek ve hacizlerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....

          Birleşen davada davacı .... vekili, müvekkilinin davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yaptığını, davalının icra mahkemesine itirazı üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız ödeme emrinin gönderilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabul edildiğini, müvekkilinin bunun üzerine gönderdiği ödeme emrine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/927 Esas sayılı dosyasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini, bu kararın kesinleşmesiyle takip borçlusunun hacizlerin dayanağı sözleşmeler nedeniyle taşınmazlar üzerinde hakkının bulunmadığının sabit olduğunu, bu şekilde hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından hacizlerin kaldırılmasını istediklerini, icra müdürlüğünün 10/02/2020 tarihli kararıyla süresinde satış istendiği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini, bu gerekçenin ancak İİK'nın 106- 110. maddeleri gereğince haczin kaldırılması talebinin red gerekçesi olabileceğini, somut olaya uymadığını bildirerek icra müdürlüğünün 10/02/2020 tarihli kararının ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu