Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın önceki malikin vergi borcu nedeniyle konulan hacizlerin kesinleşen mahkeme kararları gereğince kaldırılması isteğine ilişkin olduğu, 6183 sayılı yasa kapsamında konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin davanın vergi mahkemesinde görülmesi gerektiği, mahkemenin yargı yolu bakımından görevsiz olduğu, görev hususunun yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle reddine ... verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 5.2.2013 gününde oybirliğiyle ... verildi....

    , şirketin hak ve borçlarının TMSF'ye devri söz konusu olmadığından ipoteğin kaldırılması yönünde TMSF'nin davacıya karşı husumetinin doğmadığı anlaşıldığından Davanın davalılardan TMSF yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalılardan T4 ve T5 A.Ş. yönünden esastan reddine karar verilmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/168 esas sayılı dosyasından tanzim edilen tensip zaptı ile ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu nedenle hacizlerin kaldırılması talep edilmiş ise de; İcra Müdürlüğü'nce 14/04/2020 tarihinde; "belirtilen tensip zaptında sadece tedbiren takibin durdurulmasına karar verildiği hacizlerin kaldırılması yönünde bir karar bulunmadığı konulan hacizlerinde tedbir kararından önce konulduğu görülmekle talebin reddine" şeklinde karar verildiğini, bu sefer talep tarihi itibariyle menkul malların haciz edilmesinin üzerinden 6 aylık süre geçmiş olduğundan İİK'nın 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini, İcra Müdürlüğü'nce 21/04/2020 tarihinde; "müdürlüğümüze ait takip dosyasında borçlu şirket adına kayıtlı araçlar üzerine 22/04/2019 tarihinde haciz konulduğu, Gebze 2....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kredi teminatı olarak verilen ipoteğin kredi borcunun tamamen ödenip kapatılmasına ve talebe rağmen kaldırılmadığı iddiası ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Bu istem, Borçlar Hukukundan ve genel hükümlerden kaynaklanmakta olup, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Gerçekleşen bu durum karşısında, görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      yapılmadığını, Yalnızca icra müdürlüğünce haciz konulan müvekkiline ait İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Yukarı Dudullu Mahallesi, Kemerdere Mevkii, 14933 Parsel, 2 ve 3 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki iki adet taşınmazın tapu senetleri ve 29.08.2013 tarihli faturalarda toplam değerlerinin tüm dosya alacağını aşan ölçüde haciz uygulandığını, Müvekkiline ait taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin dosya alacağını karşılamaya yeter değerde olduğu tapu senet ve faturalarından da açıkça görülebileceği, müvekkilinin ticaretle uğraşmakta olan bir iş adamı olup bankalar nezdinde konulan haciz ve bloke işlemleri ticari hayatını durma noktasına getirdiğini, haciz ve blokaj işlemlerinin kaldırılmaması halinde müvekkilinin telafisi güç ve hatta imkansız zararlara uğramasına sebebiyet verebileceğini, alacağa yeter miktarda taşınmaz haczedilmiş olduğundan müvekkiline ait banka hesapları üzerine konulan hacizlerin usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını, müvekkili aleyhine konulan tüm hacizlerin...

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasıdır. Davada istemin, davacıya ait gayrimenkul ile dava dışı borçlu lehine konulan ipoteğin kaldırılması şartları oluşltuğu halde tapuda işlem yapılmadığı iddiası ile ipoteğin fekki talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, "Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir" düzenlenmesi getirilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/252 esas sayılı dosyasında verilecek karara bağlandığını, bu davada tazminata hükmedilmediğini, kooperatife borçlu olduğunun tespit edilmemiş olduğunu, bu nedenle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin devamını haklı kılacak bir neden bulunmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması şartlarının taraflar arasında yapılan sözleşme ve mahkemenin 2009/252 esas sayılı dosya içeriğine göre gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, borç nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, müdürlük işleminin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

              tahsil harcının ödenmesi koşuluna bağlandığını, dosyadaki hacizlerin satış isteme süresi dolduğu için İİK 106- 110 uyarınca kaldırılması gerektiğini, hacizlerin kalkmasında icra müdürünün takdir hakkı olmadığını bu nedenlerle İcra Müdürlüğünün 24/11/2020 tarihli kararının iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu