Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerin aynı alacağa ilişkin olduğu tarafların kabulündedir. Aynı alacağa ilişkin olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte "tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" takibe geçildiği açıkça belirtilmiş olup, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildikten sonra aynı alacak için kambiyo senetlerine özgü yolla takibe başlanmasında yasal engel bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacıların talebi ile bağlı kalınarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması, İcra Takiplerinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve dava ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2009...

    arasındaki ticari faaliyetlerden dolayı doğmuş ve doğacak borçlarının karşılığını temin etmek üzere 1. derecede faizsiz ve 10 ay vadeli 100.000,00 TL bedelle ipotek konulduğunu, 10 aylık süre geçtiği halde ipoteğin kaldırılması yönünden yapılan uyarıların dikkate alınmadığını ve ipoteğin kaldırılması gerektiğini beyanla, taşınmaz üzerinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, ticari ilişki karşılığı ipotek konulduğundan öncelikle Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, kabul anlamına gelmemek koşulu ile sürenin geçmesi ile ipoteğin kaldırılamayacağını, Yargıtay içtihatları gereğince 10 aylık süre boyunca icra takibi yapılamayacağını, bu nedenle kendiliğinden ipoteğin hükümsüz hale gelmeyeceğini, teminat altına alınan ve kesinleşmiş alacakları bulunduğunu, ipoteğin kaldırılmasının koşullarının gerçekleşmediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

      Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın davacı taşınmazların da davalı lehine kurulan ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olduğu, resmi senetlerde ipoteğin dava dışı bankayla oluşturulduğu ve ipoteğin davalıya temlik edildiğinin anlaşıldığı, MK'nın 884. maddesi uyarınca taşınmaz malikinin borcu ödeyerek ipotekten kurtulma hakkına sahip olduğu, davacının ipotek nedeniyle sorumlu olduğu miktarı mahkeme veznesine depo ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı banka tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 17.11.2015 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu, borca itirazın iptaline dair verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması sonrasında BAM tarafından kararın kaldırılmasına karar verildiği, borçlu davacı vekili tarafından kararın kaldırılması nedeni ile hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğü tarafından talebin reddine karar verildiği ,şikayet üzerine ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....

          ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, takyidatlardan ari tapu iptali ve tescilin düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmazın üzerine davalılardan banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. İpoteğin kaldırılması davası ipotek değeri üzerinden nispi harca tabidir. Mahkemece davanın konusuz kaldığı belirtilerek dosya üzerinden karar verilmiştir. İpotek bedeli 70.000 TL'dir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nispi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m.30-32). İpoteğin kaldırılmasına ilişkin davalar yazılı yargılamaya tabidir....

            kaldırılmadığının iş yoğunluğu nedeni ile geç tespiti, akabinde, bu hacizlerin de kaldırılması yolundaki haklı ve hukuki taleplerinin, önceki kararı veren memurun ayrılmış olması, sonrasında yeni memurun keyfi ve eksik incelemeye dayalı kararı ile reddedildiğini, ayrıca icra memur işlemini şikayet olduğundan aleyhlerine vekalet ücreti takdir edilmesinin de içtihatlara ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve icra memurunun ilk kararlarına aykırı tük kararlarının iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 07.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 40040 ada 11 sayılı parseldeki 112/124 paya imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin bedeli ödenmesi koşuluyla kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılara duruşma günü bildirilmemiş, savunmaları saptanmamıştır. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Bu gibi davalarda, davanın değerini lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirler....

              UYAP Entegrasyonu