Davacı borçlu tarafından mahkeme kararı icra müdürlüğüne sunulmuş ve hacizlerin kaldırılması talep edilmiş ,icra müdürlüğünce 07/02/2020 tarihli kararı talebin reddine karar verildiğini ve kararın usul ve yasaya aykırı olduğu bahsi ile kaldırılması talip edildiği belirlenmiştir....
fırıncılık yapmakta olduğu işyerinde bulunan taşınırlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesinini tekrar ederek ilk derece mahkemesi'nce verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin konut kredisinden kaynaklı olarak konulan zorunlu ipoteklerden olduğunu, haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmediğini, ayrıca sözkonusu ipoteğin dava konusu taşınmazın satın alınması amacıyla kullandırılan konut kredisinin teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiğini, müvekkili davacının konut kredisi bakımından tüketici sıfatına haiz olduğunu, dolayısıyla ipotek resmi senedinde belirtilen kayıtların düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan TKHK çerçevesinde haksız şart sayıldığını, bu nedenle hukuken herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığını ve taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut kredisi dışındaki borçlar için teminat teşkil etmeyeceğini, bu itibarla ipotek resmi senedinde yer alan "doğmuş ve doğacak borçlar içindir" ibaresinin geçersiz olduğunu, tüm bu nedenlerle zorunlu ipoteğin meskeniyet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmaz üzerine davalılardan banka lehine tesis edilen satışın iptali ile ipoteğin kaldırılmasını ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece verilen hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizce ipoteğin kaldırılması davasında harç eksikliği tamamlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına, aile konutu şerhi davasında ise taşınmazın 19.12.2013 tarihinde...
Karara karşı, süresi içinde davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davası ve vekâlet ücreti yönünden, davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması davası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur. 2.Dairenin 22.09.2021 tarihli 2021/6964 Esas ve 2021/6416 Karar dayılı kararıyla, davacı kadının tüm, davalı bankanın sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek, Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma öncesi yapılan yargılama giderleri, harç ve davacı yararına hükmedilen vekâlet ücreti bozmanın kapsamı dışında kalıp kesinleştiği halde yeniden bu hususlarda hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, davacı ve davalı bankanın karar düzeltme taleplerinin ise reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, 09.03.2010 tarihli ipoteğin kaldırılması talebinin reddi ve kabul edilen ipotek davasındaki vekalet ücreti yönünden; davalı banka tarafından ise, 25.01.2006 tarihli ipoteğin kaldırılması talebinin kabulü ve ihtiyati tedbir talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının 09.03.2010 tarihli ipoteğin kaldırılması talebinin reddine yönelik temyiz itirazları ile davalı bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava konusu 25.01.2006 tarihli...
Ve Tic. A.Ş. ile birlikte taşınmazı üzerinde ipotek tesis eden ve kefil konumunda olan T8 Şubesi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı görülmüştür. Rehinle teminat altına alınan alacaklar yönüyle Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararının uygulanamayacağına dair şikayet yönüyle, mevcut hususun ihtiyati haciz kararı içeriğine ilişkin olduğu ve bu yöndeki itirazların ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye yapılması gerektiğine, dolayısıyla icra müdürlüğü tarafından ihtiyati haciz kararı uygulanarak şikayetçilerin mal varlığı ile ilgili olarak haciz uygulanmasında ihtiyati haciz kararına aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haczin ve buna bağlı olarak hacizlerin kaldırılması talebinin ve memurluk işlemine yönelik şikayetlerin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
İstinafa konu davada davacı vekilince 15/03/2021 tarihli memurluk kararının kaldırılması ile birlikte takibin iptali de istenilmiş ve davada ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak İİK 45. Maddesi gereğince tercih hakkının ipotek takibinden yana kullanıldığı, bu nedenle kambiyo takibi yapılamayacağı iddiasına dayanılmıştır. Öncelikle İİK 45. maddeye dayalı şikayet icra mahkemesine yapılır. İcra müdürlüğünce İİK 45. Maddesine dayanılarak hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali isteminde karar verme yetkisi bulunmamaktadır. Bu anlamda müdürlükçe talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan yukarıdaki açıklamalar ışığında aynı alacağa ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yanında açıkça bu takiple tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak açılan davada davacı yanın mükerrerlik iddiası İİK 45....
kararı verilmesini, ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini talep ve dava etmiştir....
kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu ve anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesi ile şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....