Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Kuşkusuz, alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için anapara ipoteğinde, sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Bu koşul gerçekleşmişse tesis olunan anapara ipoteğinin kaldırılmasına karar verilir. Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Somut olaya gelince; 18.09.1972 günlü resmi akit tablosunda çekişme konusu ipoteğin “… 15.07.1973 tarihine kadar borç alınan onbeşbin lira için … bila faiz” kurulduğu yazılıdır. İpotek akdinin çerçevesini resmi senette yazılanlar çizeceğinden, ipoteğin onbeşbin lira borç karşılığı 15.07.1973 tarihine kadar faizsiz kurulduğunun kabulü gerekir....

    ya devri nedeniyle, alıcı davacı tarafından ödenmesi gereken bakiye 10.000.000,00 USD karşılığı çek ve alıcının diğer yükümlülüklerinin teminatını teşkil etmek üzere davacı şirket adına kayıtlı taşınmazlarda davalı lehine tesis edilen ipoteğin terkini ile davalının ipoteği terkin etmemesi nedeni ile sözleşmede kararlaştırılan 2.000.000,00 USD cezai şartın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. a) İpoteğin terkini isteminde; Davacı ... ile davalı arasında düzenlenen 04.04.2012 tarihli Hisse Devir Sözleşmesinin 4 üncü maddesi ile davacı, sözleşmenin imzalanmasından itibaren 71 gün içinde ve 15.06.2012 tarihini geçmemek üzere sözleşmede kararlaştırılan tüm yükümlülüklerini yerine getirmeyi, buna ilişkin bankalardan aldığı yazıları ibraz etmeyi, aksi halde 5.000.000,00 USD bedelli çeki davalıya ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacı tarafından, İstanbul 5....

      E. sayılı dosyası ile 1.283.398,30 TL. toplam alacak üzerinden 06.09.2016 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başladığı, davacıya 03.11.2020 tarihli icra emri gönderildiği, 5 - Davalı bankanın düzenlediği yazının tarihi olan 05.06.2015 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilmiş olan 2 ipoteğin bilgisinin dava tarafından bilinmiş olması gerektiği, ancak yazıda sadece 850.000,-- TL bedelli ipoteğin terkini ile ilgili bilgilere yer verildiği, söz konusu yazıda banka taahhüt bilgilerinin kısmen belirtildiğinin düşünüldüğü, 6 - Davalı bankanın yazısında “kredi kapama tutarı” ifadesinin yer aldığı, ancak bunun yanında 100.000,-- TL bedelli ipoteğin fekki konusunda bir taahhütte bulunulmadığı, 7 -100.000,-- TL. bedelli ipotek akit tablosu dava dosyasına sunulmadığından ipoteğin mevcut borç ipoteği mi yoksa limit ipoteği mi olduğu konusunun tespitinin yapılamadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir....

        Mahkemece, davalının aracın eski eşi tarafından davacıya satıldığı ve bedelinin de dava dışı Osman tarafından alındığı iddiasının aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, sebepsiz zenginleşme halinde alacak isteminin ancak zenginleşene ve onun külli haleflerine karşı ileri sürülebileceği, mülkiyet hakkı sahibine karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

          , dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve şerhin.....borcuna ilişkin olduğu,.......adına yapılan tescil işlemi geçmişe etkili olarak feshedildiğinden, davacının taşınmazı satın aldığı......ait olan taşınmazın......tarafından ipotek edilmesi de mümkün olmayacağından, .....ait mülkiyet hakkı başından itibaren geçersiz olacağından bu kişinin borcu nedeniyle yapılan ipotek işlemi ve İ.İ.K. madde 150/c şerhinin de geçersiz hale geldiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, .......bağımsız bölümün tapu kaydında mevcut 14/07/1997 tarih ve 8070 yevmiye, 13/02/1998 tarih 948 yevmiye ile konulan ipotek ve 150/C şerhleri ile bu ipotek nedeni ile konulmuş haciz şerhlerinin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava ipoteğin ve ipotek dışındaki şerhlerin kaldırılması istemine ilişkindir....

            ipoteğin terkinini talep ve dava etmiştir....

              Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça davaya konu taşınmaza, kendisi tarafından yapıldığı iddia edilen yapı ve dikilen ağaçlara yönelik kamulaştırma sonucu oluşan değer farkının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre diğer paydaşlardan tahsili istendiği, bu kapsamda Türk Borçlar Kanununda yer alan sebepsiz zenginleşme kurallarının uygulanması gerektiği, mahkemece ise kamulaştırma yapan idareye yöneltilecek Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinde yer alan muhtesatlarla ilgili sürenin dikkate alındığı anlaşılmaktadır....

                Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; takip konusu 60.000,00 TL bedelin davalı bankanın kendi kaynaklarından 09/06/2011 tarihinde davacı şirketin hesabına aktarıldığı, takibin ise 14/07/2011 tarihinde yapıldığı, dolayısı ile zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacı taşınmaz maliklerinin de ipotek veren olarak borçtan sorumlu oldukları, zira ipotek senetlerinde davacı şirketin doğmuş ve doğacak diğer bütün borçları ile sebepsiz zenginleşme, haksız fiil ve kanun gibi hukuki ve fiili sair borçların da teminat kapsamına alındığı gerekçesiyle davanın reddine, ayrıca koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedeni dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veye tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borçlar Kanununun 66. maddesinde sebepsiz zenginleşme davası için biri bir yıllık kısa, sübjektif ve nispi, diğeri on yıllık uzun, objektif ve mutlak olmak üzere iki ayrı zamanaşımı süresi öngürülmüştür. TBK'nın 82....

                    Davalı alacaklı, ipoteğin devir ve temliki için tüm alacaklarının ödenmesi gerektiğini, bu ödemelerin yapılmadığını, rücu hakkının da ancak ödenen paylara göre kullanılabileceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 54, 289, 308, 478, 501, 516, 621 sayılı parsellerde davalı kooperatif lehine birinci derecede ve birinci sırada tesis edilen ipoteğin davalıdan terkini ile aynı sıra ve derecede davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı kooperatif temyiz etmiştir. Belirtildiği üzere istek, rehinle temin edilen davalı alacağı nedeniyle müteselsil kefil olan davacıların alacaklıya yaptıkları ödemeden dolayı davalının teminat olarak elinde bulundurduğu rehnin Borçlar Kanununun 499.maddesi gereğince devir ve temlikine ilişkindir. Dosya kapsamından; taşınmaz rehninin dava dışı borçlu ...’nun borcu nedeniyle ve onun maliki olduğu taşınmazlar üzerinde kurulduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu